Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/696
Karar No: 2015/4458
Karar Tarihi: 25.05.2015

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/696 Esas 2015/4458 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/696 E.  ,  2015/4458 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tescil davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayılı hükmün; Dairemizin 04/04/2013 tarih ve 2012/11434 E. - 2013/3839 K. sayılı ilâmıyla bozulmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davacı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya içindeki tüm belgeler incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili 01 Şubat 2007 havale tarihli asliye hukuk mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... beldesi, ... mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre taşınmazın adına tescilini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüyle fen bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 1553,81 m2"lik kısmın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hükmün davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairenin 04/04/2013 tarih ve 2012/11434 E. - 2013/3839 K. sayılı kararıyla [Çekişmeli taşımazın 18.02.1988 tarihinde onaylanan imar planı ile imar sınırları içine alındığı anlaşılmaktadır. 3402 sayılı Kanunun 17. maddesinin son fıkrasında il, ilçe ve kasabaların imar planı içerisinde bulunan yerlerin imar ve ihya yolu ile (zilyetlikle) kazanılması yasaklanmıştır. Ancak, bu tür taşınmazların zilyetlikle kazanılabilmesi için taşınmazın tespit dışı bırakıldığı tarihten imar planı içerisine alındığı tarihe kadar kanunda belirtilen kazanma süresi ve koşullarının gerçekleşmiş olması gerekir. Dosyada mevcut ziraatçı bilirkişi raporundan çekişmeli taşınmazın imar ve ihyasının 1986 yılında başladığı anlaşılmakta olup 1986 yılından taşınmazın imar planı içine alındığı 1988 yılına kadar davacı yararına kanunda belirtilen kazanma süresi ve koşulları gerçekleşmemiş olduğundan, davanın reddi gerekirken, mahkemece aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olduğundan davalı ... temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün bozulmasına,] karar verilmiştir.
    Davacı ... vekili karar düzeltme dilekçesinde; mahkemece reddedilen ve fen bilirkişi krokisinde (C) harfi ile gösterilen bölümün şehir imar planı kapsamında kaldığı doğrudur ancak lehlerinde tescile karar verilen ve fen bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 1553,81 m2"lik alanın esasen şehir imar planı kapsamı dışında kaldığı imar planı haritasında ve kadastro paftasında açıkça belirlendiği halde yerel mahkeme kararının onanması gerekirken dairece bozulmasının usûl ve kanuna aykırı olduğunu belirtmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1949 yılında 3116 sayılı Kanun hükümleri gereğince yapılan orman tahdidi 1975 yılında yapılan aplikasyon ve 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması, 1985 yılında yapılan 2896 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması ile 24.06.1994 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
    Dairenin 04/04/2013 günlü bozma kararından sonra davacı ... vekilinin karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen hususların araştırılması bakımından Dairece 13/01/2013 gün ve 2013/7155 E. - 2014/416 K. sayılı iade kararı ile gerekli görülen dosya eksiklerinin giderilmesi ve ek rapor alınması istenmiş, alınan ek rapor ve kadastro paftası ile uygulama imar planına ilişkin belgelerin incelenmesinde; tescil talep edilen taşınmazın bulunduğu alanın yörede 1957 yılında yapılan tapulamada 1264 ve 1265 sayılı parseller arasında (TH) tesbit harici bırakıldığı, imar planı kapsamı içine alınmadığı ve yörede 3402 sayılı Kanunun geçici 8. maddesi ve ... 2009/7 sayılı Genelgenin 2. maddesi esasları çerçevesinde önceki kanunlara göre herhangi bin nedenle kadastro harici bırakılan alanlar genelge gereğince 2013 tarihinde kadastroya tâbi tutularak yapılan ilave kadastroda dava konusu yer hakkında 23.05.2013 tesbit tarihli 1172 ada 52 parsel sayılı 1516.93 m2 yüzölçümlü ve tarla niteliği ile kadastro tutağının düzenlendiği ve 24.05.2013 tarihinde de 3402 sayılı Kanunun 5. maddesine göre bu parsel ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/66 Esasında davalı olduğundan tutanağın mülkiyet hanesi açık bırakılarak düzenlenen tutanağın kadastro mahkemesine gönderildiği anlaşılmaktadır.
    Bu durumda; 3402 sayılı Kanunun 26/4. maddesi hükmüne göre “kadastro mahkemesinin yetkisi (görevi) her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağı düzenlendiği günde başlar.” yine aynı Kanunun 27/1. maddesine göre “Mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmazlara ilişkin davalar hakkında o taşınmaz için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar mahkemesine re"sen devrolunur.” hükümleri getirilmiştir. Görev kamu düzenine ilişkin olup, tarafların istemine ve karar düzeltmeye gelenlerin sıfatına bakılmaksızın yargılamanın her aşamasında gözetilmelidir.
    Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz taşınmazın tescili istemiyle açılan dava, tutanak düzenlemesi ile kadastro tesbitine itiraz ve tescil davasına dönüşmüştür.
    Bu sebeple mahkeme yapılacak iş, tescile konu olan çekişmeli taşınmaz hakkında kadastro tutanağı düzenlendiğinden ve tutanak halen davalı olduğundan, davaya bakma görevinin kadastro mahkemesine ait olduğu düşünülerek görevsizlik kararı vermekten ibarettir.
    Ayrıca, dava konusu taşınmazın niteliği, orman sınırı veya 2/B alanında ve uygulama şehir imar planı kapsamı içinde kalıp kalmadığı ve ayrıca 3402 Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddelerine göre kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yolu ile mülk edinme koşullarının davacı yararına oluşup oluşmadığı, görevli mahkemece yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu anlaşılacak olup, kadastro hâkimi taşınmazın, 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi gereğince hangi nitelik ile kim adına tescil edileceğine karar vermekle yükümlüdür.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin karar düzeltme istemlerinin kabulü ile bozma kararı kaldırılarak görev yönünden bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 440. maddesine göre davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairenin 04/04/2013 tarih ve 2012/11434 E. - 2013/3839 K. sayılı bozmaya ilişkin kararının KALDIRILMASINA ve yerel mahkemenin 09/05/2012 tarih ve 2007/66 E. - 2012/295 K. sayılı kararının açıklanan nedenle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 25/05/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi