Esas No: 2018/2332
Karar No: 2022/12206
Karar Tarihi: 09.06.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/2332 Esas 2022/12206 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2018/2332 E. , 2022/12206 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Defter, kayıt ve belgeleri gizleme
HÜKÜM : Beraat
1) Defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçunun varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile oluştuğu, yüklenen defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçunun oluşmasında defter ve belgeleri saklama sorumluluğunun mükellef sanığa ait olduğu, 213 sayılı VUK'nin 253. maddesi uyarınca defter ve belgelerin ait olduğu yılı takip eden takvim yılından başlamak üzere 5 yıl saklama ve tekrar istenildiğinde ibraz etme zorunluluğu bulunduğu; ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 23.11.1999 tarihli ve 1999/11 - 273/288 sayılı içtihadında da açıklandığı üzere defter ve belgelerin çalındığı- kaybolduğu - bulunamadığı ileri sürülerek ibrazından kaçınılması halinde VUK'nin 139. maddesinde yazılı hususlarda usulüne uygun tebligat aranmayacağı; somut olayda, 2008 yılına ait defter ve belgelerin ibrazı hakkındaki 08/11/2013 tarihli yazının 27.11.2013 tarihinde ikametgah adresinde eşine tebliğine rağmen, defter ve belgeleri ibraz etmeyen sanığın, defter ve belgeleri muhasebecisinden istediğini, muhasebecisinin ise defter ve belgeleri bulamadığını söylediğini bu nedenle ibraz edemediğini savunması karşısında, sanığın savunmasının Yasanın aradığı anlamda mücbir sebep oluşturmadığı, defter belgeleri 5 yıl saklama zorunluluğuna dair sorumluluğun muhasebeciye ya da vekaletle bir başkasına devredilemeyeceği, sanığın tüm unsurları itibarıyla oluşan "defter, kayıt ve belgeleri gizleme" suçundan mahkumiyetine yerine hatalı gerekçe ile beraatine hükmedilmesi Yasaya aykırı,
2) Hükümden sonra 15.04.2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359 maddesinin 3,4,5 ve 6. fıkra hükümleri uyarınca 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi de gözetilerek öncelikle lehe Kanun’un tespit edilip uygulama yapılması ve her iki Kanunla ilgili uygulamanın gerekçeleriyle birlikte denetime olanak verecek şekilde ayrıntılı olarak kararda gösterilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 09.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.