Esas No: 2021/39882
Karar No: 2022/12231
Karar Tarihi: 09.06.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/39882 Esas 2022/12231 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2021/39882 E. , 2022/12231 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık
HÜKÜMLER : Beraat, hükmün açıklanmasının geri bırakılması
1) Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik temyiz incelemesinde;
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların, 5560 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 231/12. maddesi uyarınca temyizi mümkün olmayıp itiraza tabi olduğu, açıklanması geri bırakılan hükümdeki hukuka aykırılıkların bu aşamada temyize konu edilemeyeceği ve mercisince itiraz başvurusunun incelenerek kesin olarak karara bağlandığı anlaşılmakla, dosyanın incelenmeksizin gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE,
2) Sanık ... hakkında dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilen ve değerlendirilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan kanaat ve takdirine, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak dosya içeriğine uygun şekilde açıklanan gerekçeye göre; yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı Mahkemece kabul ve takdir kılınmış olmakla, katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA,
3) Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
Sanık ...’ın iş yeri için katalog bastırmak üzere katılan ile 3.245 TL ile anlaştığı, katılanın kataloğu hazırlayıp sanık ...’tan ödeme talep ettiği, sanık ... ödeme yapmayınca katılanın kataloğu, sanık ...’ı kendisine yönlendiren kardeşi ...’ye bıraktığı ve ödeme almadan ürünü teslim etmemesini söylediği, ...’nin durumu sanık ...’a söylediği, sanık ...’ın da senet vereceğini, senedin vadesi gelmeden ödeme yapacağını söylediği ve aynı gün kardeşi olan sanık ...’ı ...’nin iş yerine göndererek suça konu, kendi adı soyadı ve imzası bulunan bonoyu gönderdiği, sanık ...’ın bonoyu ...’ye vererek karşılığında tahsilat makbuzu aldığı, senet bedeli ödenmeyince katılan tarafından sanık aleyhine icra takibi yapıldığı ve sanık ...’ın ise icra takibine itiraz ettiği iddiasıyla her iki sanık hakkında dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından açılan kamu davalarında; sanık ...’ın savunmasında; “suça konu senetteki imzaları kardeşim ... atmıştır ben atmadım, şikayetçi bize katalog yapmıştı karşılığında benim olmadığım bir zamanda iş yerine gelmişler, alacaklarını istediklerinde kardeşim ... tatsızlık çıkmasın diye benim adıma düzenlenmiş senede kendi imzasını atarak karşı tarafa vermiş”, sanık ...’ın savunmasında; “söz konusu senedi kardeşim ... düzenleyerek bana verdi, imzayı atıp vermemi söyledi, ben de imza atarak ... hanıma teslim ettim”, şeklindeki beyanları, ayrıca soruşturma evresinde tanık olarak dinlenen ...’nin ise; sanık ...’ı, kardeşi olan katılana kendisinin yönlendirdiğini, katılanın yaptığı kataloğun bedelini sanıktan alamadığını ve ürünleri kendisine teslim ettiğini, bedelini almadan ürünleri teslim etmemesini söylediğini, durumu sanık ...’a anlattığında ise sanık ...’ın senet göndereceğini söylediğini ve aynı gün kardeşi olan sanık ... ile suça konu senedi gönderdiğini, kendisinin de karşılığında ürünleri teslim ederek, tahsilat makbuzunu sanık ...’a verdiğini beyan ettiği anlaşılmakla;
a) Resmi belgede sahtecilik suçu yönünden; ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 14.10.2003 tarih 232-250 sayılı, 09.10.2012 tarih 2011/8-335 Esas ve 2012/1804 Karar sayılı kararlarında da açıklandığı üzere, sahtecilik suçunun oluşabilmesi için belgenin nesnel olarak aldatıcılık niteliğinin bulunması ve aldatma keyfiyetinin belgeden objektif olarak anlaşılması gerektiği, muhatabın hatasından, dikkatsizlik veya özensizliğinden kaynaklanan fiili iğfalin, aldatıcılık niteliğinin varlığını göstermeyeceği ve belgede sahtecilik suçlarında aldatıcılık niteliği bulunup bulunmadığının takdir ve tayini hakime ait olup, yasal unsurlarının tam olup olmadığı ve aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığı hususunda gözlem yapılması gerektiği ve Mahkemece gözlem yapılmadığı anlaşılmakla; emanetin 2012/10919 sırasında kayıtlı suça konu bono aslı üzerinde inceleme yapılarak Türk Ticaret Kanununda belirtilen zorunlu unsurları taşıyıp taşımadığı ve aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığının belirlenmesinden sonra bononun unsurlarının tamam olduğu ve aldatma niteliğinin bulunduğunun anlaşılması halinde mahkumiyetine aksi takdirde yasal unsurlarının bulunmaması nedeniyle beraatine hükmolunması gerektiğinin gözetilmemesi,
b) Dolandırıcılık suçu yönünden;
aa) Yukarıdaki açıklamalara göre suçun sübut bulduğu ve atılı suçtan sanığın mahkumiyeti yerine beraatine hükmolunması yasaya aykırı,
bb) Hükümden sonra 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34.maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaştırma işlemleri için dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 09.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.