Esas No: 2018/2330
Karar No: 2022/12210
Karar Tarihi: 09.06.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/2330 Esas 2022/12210 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçundan yargılanmış ancak beraat etmiştir. Ancak, defter ve belgeleri saklama sorumluluğunun sanığa ait olduğu ve bu suçun oluşmasında defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesinin etkili olduğu belirtilmiştir. Sanığın savunmasının yasal mücbir sebep oluşturmadığı, defter belgeleri 5 yıl saklama zorunluluğuna dair sorumluluğun başka bir kişiye devredilemeyeceği belirtilerek, kararın bozulmasına karar verilmiştir. Kararın bozulmasında, 7394 sayılı Kanun'da yapılan değişiklikler ile 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesinin gözetilmesi ve her iki kanuna ilişkin ayrıntılı uygulamanın kararda gösterilmesinin zorunlu olduğu da belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise 213 sayılı VUK'nin 359. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesidir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Defter, kayıt ve belgeleri gizleme
HÜKÜM : Beraat
1) Defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçunun varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile oluştuğu, yüklenen defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçunun oluşmasında defter ve belgeleri saklama sorumluluğunun mükellef sanığa ait olduğu, 213 sayılı VUK'nin 253. maddesi uyarınca defter ve belgelerin ait olduğu yılı takip eden takvim yılından başlamak üzere 5 yıl saklama ve tekrar istenildiğinde ibraz etme zorunluluğu bulunduğu; ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 23.11.1999 tarihli ve 1999/11- 273/288 sayılı içtihadında da açıklandığı üzere defter ve belgelerin çalındığı- kaybolduğu - bulunamadığı ileri sürülerek ibrazından kaçınılması halinde VUK'nin 139. maddesinde yazılı hususlarda usulüne uygun tebligat aranmayacağı; somut olayda, 2009 ve 2010 takvim yıllarına ait defter ve belgelerin ibrazı hakkındaki 19/09/2014 tarihli yazının 22.09.2014 tarihinde iş yeri adresinde şirketi vekaletle yöneten ...’a tebliğine rağmen, defter ve belgeleri ibraz etmeyen sanığın, şirketin kağıt üzerinde kendisine ait olduğunu, şirket ile vekalet verdiği amcası olan ...’ın ilgilendiğini, şirketin sahibi olması dışında şirketle bir alakasının olmadığını, defter ve belgelerin istenmesinden haberdar olduğunu ancak şirket işleriyle kendisi ilgilenmediği için defterlerin kuruma verilip verilmediğini bilmediğini, ... kollukta verdiği ifade de; defter ve belge isteme yazısının tebliğinden sonra kendisinde bulunan belgeleri ibraz ettiğini eksik olan evrakları muhasebecisinden istediğini ancak muhasebecisinin bulamadığını beyan etmesi karşısında, sanığın savunmasının yasanın aradığı anlamda mücbir sebep oluşturmadığı, defter belgeleri 5 yıl saklama zorunluluğuna dair sorumluluğun muhasebeciye ya da vekaletle bir başkasına devredilemeyeceği, sanığın tüm unsurları itibarıyla oluşan "defter, kayıt ve belgeleri gizleme" suçundan mahkumiyeti yerine hatalı gerekçe ile beraatine hükmedilmesi yasaya aykırı,
2) Hükümden sonra 15.04.2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359 maddesinin 3,4,5 ve 6. fıkra hükümleri uyarınca 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi de gözetilerek öncelikle lehe Kanun’un tespit edilip uygulama yapılması ve her iki Kanunla ilgili uygulamanın gerekçeleriyle birlikte denetime olanak verecek şekilde ayrıntılı olarak kararda gösterilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 09.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.