Esas No: 2021/1676
Karar No: 2022/563
Karar Tarihi: 24.01.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1676 Esas 2022/563 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/1676 E. , 2022/563 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 09.07.2018 gün ve 2018/139 - 2018/855 sayılı kararı bozan Daire'nin 01.10.2020 gün ve 2019/236 - 2020/3732 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin dava dışı İpek Tekstil Ltd. Şti.'nin IKEA firmasına sattığı emtianın Belçika'ya taşınması için müvekkiliyle anlaştığını, emtianın müvekkiline ait araca yüklendiğini, aracın Türkiye-İtalya kısmını deniz yoluyla gerçekleştirmek üzere UND Adriatik isimli Ro-Ro gemisine yüklendiğini, geminin 06.02.2008 tarihindeki yangın neticesinde tam ziyaa uğradığını, yangın neticesinde müşterisi IKEA'nın uğradığı toplam 86.945,97 Euro zararının 62.169,11 Euroluk kısmının davalının sigortacısı tarafından tazmin edildiğini, davalı asıl taşıyanın geri kalan 24.776,49 Euro’luk kısmı kendisinin tazmin ettiğini iddia ettiğini, davalının (24.776,49 Euro+KDV) 29.236,26 Euro’yu müvekkilinin cari hesabından düştüğünü ileri sürerek, haksız yere kesilen bu miktarın 31.03.2009 tarihinden itibaren en yüksek Euro mevduat faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin müşterisi IKEA'ya ait emtianın Belçika'ya taşınması işinin alt taşıyıcısı sıfatı ile davacı tarafından üstlenildiğini, emtianın gemide çıkan yangın sonucu tamamen hasara uğradığını, hasar tutarı 86.945,97 Euronun IKEA tarafından müvekkiline fatura edildiğini, bu tutarın 62.162,11 Euroluk kısmının müvekkilinin sigorta şirketi tarafından karşılandığını, bakiye 24.776,49 Euro+KDV'nin alt taşıyıcı olması sebebiyle davacının cari hesabından mahsup edildiğini, davacının hasardan sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne dair verilen kararın taraf vekillerince temyizi üzerine karar Dairemizce taraflar yarına bozulmuştur.
Davacı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Davalı şirket, dava dışı bir firmaya ait emtianın Türkiye’den Belçika’ya taşınması işini üstlenmiş olup, fiili taşıma işini ise taraflar arasında akdedilen taşıma sözleşmesine istinaden alt taşıyıcı olarak davacıya vermiştir. ..., davacıya ait kamyona yüklendikten sonra taşımanın Türkiye- İtalya etabını deniz yoluyla yapmak üzere UND-Adriyatik isimli ro-ro gemisine yüklenmiş, deniz taşıması sırasında meydana gelen yangın sonucu ise emtianın tamamı yanmak suretiyle zayi olmuştur. Mal sahibi olan firmanın yangın sebebiyle oluşan 86.945,97 Euro tutarındaki zararını davalıya fatura ettiği, bu tutarın CMR’nin 23/3. maddesiyle öngörülen sınırlı sorumluluk rejimine göre belirlenen 62.169,11 Euro’luk kısmının davalının sigortacısı tarafından mal sahibine ödendiği, bakiye kısmın ise davalı tarafından tazmin edildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, akdi taşıyıcı olan davalının CMR’nin 23/3. maddesine göre taşıyıcının sorumlu olduğu tutarın üzerinde yaptığı ödemeyi alt taşıyıcı olan davacıya rücu edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Mahkemece uyulmasına karar verilen Dairemizin 27.03.2013 gün, 2013/4954 Esas- 2013/6102 Karar sayılı bozma ilamında da belirtildiği üzere, her ne kadar taşımanın bir kısmı deniz yoluyla yapılmış ve zarar da deniz taşıması sırasında meydana gelmiş olsa da yükün kamyon üzerinden boşaltılmadan taşınmış olması ve CMR’nin 2. maddesinde belirtilen ayrık hallerin varlığının da iddia ve ispat edilmemiş olması karşısında uyuşmazlığın CMR hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerekmektedir.
CMR Konvansiyonu hükümlerine göre taşıyıcı, taşıdığı emtiayı tam ve sağlam olarak alıcısına teslim ile yükümlüdür. Malların kısmen veya tamamen kaybından veya hasarından veya gecikmesinden sorumludur. Bu sorumluluk, kural olarak tam tazmin esasına değil, taşıyıcıya teslim edilen değerin iadesine yöneliktir. CMR Konvansiyonu'nda sorumluluk kapsamı, esas itibariyle 23-28. maddelerde düzenlenmiştir. Ancak, 23.5 ve 29. maddelerinde açıklanan haller, sınırlı sorumluluk kuralının istisnasını oluşturmaktadır. CMR 29. maddesi hükmüne göre, ağır kusurun varlığı halinde taşıyıcı, bu konvansiyonun taşıyıcının sorumluluğunu kaldıran, sınırlayan veya ispat yükünü diğer tarafa yükleyen hükümlerinden yararlanamayacaktır. Bu halde, taşıyıcı tüm zararlardan sorumlu olacaktır.
Yapılan açıklamalardan sonra hemen belirtmek gerekir ki davalı yan, zararın fiili taşıyıcı olan davacının kast veya kasta eşdeğer bir kusurundan kaynaklandığını iddia etmediği gibi, zararın oluşum şekli gözetildiğinde de davacının ağır kusuruyla zarara sebebiyet verdiğini kabule imkan bulunmamaktadır. Davalı yan, taraflar arasında akdedilen taşıma sözleşmesinin 11. maddesiyle, davacının, sınırlı sorumluluk hükümleri gözetilmeksizin meydana gelen tüm zararlardan sorumlu olacağının kararlaştırıldığını iddia etmektedir. Sözleşmenin 11. maddesi, “Alt taşıyıcı tarafından 2. derece taşıyıcılar kullanıldığı takdirde oluşabilecek zarar ve ziyandan alt taşıyıcı sorumlu olacaktır. Üst taşıyıcıya gelebilecek herhangi bir tazminat talebi rücusu aynen alt taşıyıcıya yansıtılacaktır.” hükmünü haizdir. Ancak zikredilen hükümde alt taşıyıcının sınırlı sorumluluk hükümleri gözetilmeksizin meydana gelen tüm zarardan sorumlu olduğu açıkça kararlaştırılmadığından bu hükme istinaden sınırlı sorumluluk hükümlerinden ayrılmayı gerektiren bir hal bulunmadığı gibi esasen zarar halinde üst taşıyıcıdan talep edilebilecek tazminat da CMR’nin 29. maddesinde belirtilen istisnai haller dışında sınırlı sorumluluk hükümlerine göre belirlenecek tutarı aşamayacaktır. Bu hale göre, karar düzeltme istemine konu Dairemiz bozma ilamında belirtildiği şekilde, davacı CMR’nin 17/2. maddesinde belirtildiği şekilde bir kurtuluş beyyinesi getiremeyip zarardan sorumlu tutulsa bile sorumluluğu sınırlı sorumluluk hükümlerine göre belirlenen tutarı aşamayacaktır. Bu nedenle davalının mal sahibine fazladan yaptığı ödemeyi davacıya rücu imkanı bulunmamaktadır. Bu itibarla, mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne dair verilen kararın isabetli olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanması gerekirken, yazılı gerekçe ile davalı yarına bozulmuş olduğundan, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 01.10.2020 gün, 2019/236 Esas, 2020/3732 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılarak hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 01.10.2020 gün, 2019/236 Esas, 2020/3732 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılarak mahkeme kararının ONANMASINA, ödediği karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyen davacıya iadesine, peşin harcın onama harcından mahsubuyla 2.955,43 TL'nin davalıdan alınmasına, 24/01/2022 oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.