(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2017/46163 E. , 2020/8959 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: TAZMİNAT
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının 01.04.2008 tarihinde müvekkiline ait işletmede bahçe bölümünde çalışmaya başladığını, 31.08.2010 tarihinde istifa ederek işten ayrıldığını, davalının iş sözleşmesinin rekabet yasağına ilişkin hükmüne aykırı davranarak aynı bölgede faaliyet gösteren rakip firma bünyesinde çalışmaya başladığını, bu nedenle Borçlar Kanunun 351. maddesi gereği sözleşmede belirtilen tazminatı ödemesi gerektiğini ileri sürerek, rekabet yasağına uymama tazminatı ile ihbar tazminatı alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirket nezdinde çalışırken yoğun baskı ve yıldırma politikaları üzerine istifa etmek zorunda kaldığını, iş sözleşmesini, babasının vefatına denk gelen üzüntülü olduğu bir dönemde izin isteği anda, imzalamazsa işten çıkartılacağının belirtilmesi üzerine sözleşmeyi okumadan imzaladığını, davalının müvekkiline ne gibi bir meslek sırrı verdiğinin açıklanması gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, toplanan delillere göre ihbar tazminatı talebinin kabulüne, salt sözleşmede yazılmış olmasının davalıyı bu tazminat ile sorumlu kılmacağı gerekçesiyle rekabet yasağına aykırı davranması nedenine dayalı alacak talebinin ise reddine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Dava, ihbar tazminatı ile rekabet yasağının ihlalinden doğduğu ileri sürülen cezai şart alacaklarının tahsili istemine ilişkin olup, öncelikle dikkate alınması gereken husus uyuşmazlığın 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkemenin görevi kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında gözetilmesi gerekir. Taraflar arasında düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesinin “Özel Şartlar” başlıklı 8. maddesinin (l) alt bendi ile düzenlenen rekabet yasağı taahhüdü ile; davalı, davacı işyerinden ayrıldıktan sonra iki yıl süreyle davacı ile aynı konuda iştigal eden rakip firmada herhangi bir görev almayacağını taahhüt etmiştir. Hukuk Genel Kurulunun 2012/9-854 esas 2013/292 sayılı 27.02.2013 tarihli kararına göre ""Davaya dayanak alınan taahhüdün işçi ile işveren arasında düzenlenmiş olması, bu taahhüt sebebiyle çıkan uyuşmazlığın iş hukuku kapsamında kaldığını kabule yeterli değildir. Zira, bu taahhüt iş sözleşmesinin sona ermesi halinde yapılmaması gereken bir hususa ilişkin olmakla, iş hukukunun düzenleme alanı dışında kalmaktadır. Gerek davalı işçinin açıklanan taahhüdünün kapsamı, gerek davalının davacıya ait işyerinden istifaen ayrılmış ve başka bir işyerinde çalışmaya başlamış olması ve gerekse de davacının istemi ile davanın açıklanan özelliğine göre; davalının rekabet yasağını ihlal eden davranışının açık biçimde iş sözleşmesinin sona ermesinden sonraki döneme ilişkin bulunduğu; bu davranışın, hizmet sözleşmesinin sona ermesinden sonra gerçekleşen rekabet yasağına aykırılığı düzenleyen, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 444 ve 447 maddeleri (mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 348.maddesi) kapsamında değerlendirilmesi gerektiği açıktır. Bu kapsamda yer alan uyuşmazlıklara ilişkin davaların ise, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 4/1-c. (mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-3.) maddesi gereğince mutlak ticari dava niteliği taşıdığında duraksama bulunmamaktadır. Mutlak ticari davaların görülme yeri ise, açık biçimde ticaret mahkemeleridir. O halde, mutlak ticari dava niteliğindeki eldeki davaya bakma görevi de ticaret mahkemesine aittir."" Hukuk Genel Kurulunun bahsi geçen kararında belirtildiği gibi işçi ve işveren arasında düzenlense de rekabet yasağına ilişkin davalar mutlak ticari dava olup ticaret mahkemelerinde görülmesi gerekmektedir. Bu nedenle mahkemece, davacı işverenin rekabet yasağına ilişkin talebinin tefrik edilerek bu talep yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur.SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 07.07.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.