15. Ceza Dairesi 2015/11552 E. , 2018/6511 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : TCK’nın 158/1-f, 62/1, 52/2-4, 53. maddeleri ve TCK’nın 204/1, 62/1, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkumiyet hükümleri sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın bir şekilde ele geçirdiği Denizbank Gaziosmanpaşa İstanbul şubesindeki ... adına kayıtlı çeki 11.500,00 TL olarak doldurup ciroladıktan sonra yaptığı alışveriş sonucunda kullandığı, bu çekin bankaya ibrazında karşılığının bulunmadığı ve çekin tüm yasal unsurlarını taşıdığı, böylece sanığın üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda; müşteki ...’in soruşturma aşamasında alınan beyanında; sanığın kendisinden satın aldığı 7 adet motorsiklet karşılığında suça konu 20.10.2006 keşide tarihli 11.500 TL bedelli çeki ve yine 30.09.2006 keşide tarihli 11.000 TL bedelli çekleri verdiğini, 11.500 TL bedelli çeki ödeme için bankaya ibraz ettiğini, 11.000 TL bedelli çeki ise... isimli şahsa verdiğini,... tarafından 11.000 TL bedelli çek ile ilgili suç duyurusunda bulunulduğunu, kendisinin her iki çek ile ilgili dolandırıcılık suçundan suç duyurusunda bulunduğunu,dosya numarasının 2006/62158 olduğunu, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca şikayeti üzerine 2006/30617 sayılı karar ile takipsizlik kararı verildiğini belirttiği, sanığın ise kendisi hakkında atılı suçlardan daha önce takipsizlik kararı verildiği ve bu karara itiraz edildiğini savunduğu anlaşılmakla; aynı fiilden dolayı sanık hakkında verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karar bulunup bulunmadığı, bulunduğu takdirde bu kararın itiraz üzerine kesinleşmesi ve kesin hüküm benzeri sonuç doğuran kovuşturmaya yer olmadığına dair karardan sonra aynı fiilden dolayı kamu davası açılabilmesinin, işlem tarihinde yürürlükte olan CMK"nun 173. maddesinin altıncı fıkrası uyarınca yeni delilin varlığına ve önceden verilen dilekçeyi değerlendiren merciin bu hususta karar vermesine bağlı olması hususları da göz önünde bulundurularak, söz konusu takipsizlik kararının dosya içerisine getirtilmesi,yine Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22/04/2014 gün, 2013/11-397 E., 2014/202 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK"nın “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçunun hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişinin haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun kamu olduğuna dair kabulün etkilenmeyeceği, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerekeceği ve bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşıYargıtay Ceza Genel Kurulunun 22/04/2014 gün, 2013/11-397 E., 2014/202 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK"nın “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçunun hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişinin haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun kamu olduğuna dair kabulün etkilenmeyeceği, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerekeceği ve bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının mümkün olduğu kararı doğrultusunda; ...’ın suç duyurusu üzerine sanık hakkında; 11.000 TL bedelli ve 30.09.2006 tarihli çek sebebiyle katılan ... hakkında açılmış bir dava bulunup bulunmadığının belirlenmesi ve katılan ...’nın kendisinin kimlik bilgileri kullanılarak adına çek karnesi çıkartılarak birçok yere verildiğini beyan etmesi karşısında; sanık hakkında söz konu karnelerden çek keşide etmesi eylemleri nedeniyle açılan davalar olup olmadığının tespiti, açılmış davalar bulunması ve derdest olmaları halinde birleştirilmeleri, aksi takdirde ilgili dosyalarda bu davayı ilgilendiren kısımlarının onaylı örneklerinin dosya içerisine konulup, suça konu çeklerin farklı tarihlerde düzenlenip düzenlenmediklerinin açıklığa kavuşturulması, düzenlenmiş ise eylemlerin bir suç işleme kararının icrası kapsamında işlenip işlenmediğinin değerlendirilmesi; neticesinde sanığın hukuki durumunun tayin ve tespiti gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 10/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.