
Esas No: 2012/699
Karar No: 2012/1568
Karar Tarihi: 01.03.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/699 Esas 2012/1568 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmiş ise de, mahkemece ek kararla temyiz isteminin reddine ilişkin bu kararı da temyiz etmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının müvekkili kooperatifin hissesini 08.06.2006 tarihli noter sözleşmesi ile devraldığını ve yönetim kurulunun 30.10.2007 gün 20/5 sayılı kararı ile de 3035 sayılı ortak olarak kabul edildiğini, davalının müvekkili kooperatife aidat bedeli, emlak vergisi ve gecikme tazminatı nedeni ile borçlu olduğunu, bu borcun ödenmemesi üzerine girişilen takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile %40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin noter senedi ile dava dışı ..."e ait davacı kooperatif hissesini devraldığını ve davacıya üyelik için başvurduğunu, ancak davacı kooperatifin önce müvekkiline cevap vermediğini, daha sonra ise talebin kabul edilmediğini bildirdiğini, müvekkilinin noter kanalı ile davacıya ihtar keşide edip tazminat talebinde bulunması üzerine müvekkilinin 30.10.2007 tarihli yönetim kurulu kararı ile üyeliğe kabul edildiğini, daha sonra davacı tarafından müvekkiline sürekli olarak borç ihtarı yapıldığını, davacıya ait üye listesinde halen müvekkilinin adının geçmediğini, müvekkilinin üyeliğinin halen belirsiz olduğunu öne sürerek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, yapılan yargılama sonunda, davalının davacı kooperatife ait hisseyi dava dışı üyeden noter satım sözleşmesi ile tüm hak ve borçları ile devraldığını, davalının 08.06.2006 tarihli hisse devrinden sonra doğan borçlardan sorumlu olacağı, üyeliğe kabul tarihinin daha sonra olmasının davalıyı sorumluluktan kurtarmayacağı gerekçesiyle, davanın kabulüne ve %40 tazminata karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiş, mahkemece temyiz talebinin süresinden sonra yapıldığı gerekçesiyle, talebin reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekilince yeniden temyiz edilmiştir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 11. ve Tebligat Tüzüğü"nün 15. maddesi uyarınca vekil vasıtası ile takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır. Davalı adına gerek icra takibine yapılan itiraz ve gerekse davaya verilen cevap vekiller vasıtası ile yapılmış, davayı da vekili takip etmiş olup, bu iki vekilin dosyaya vekaletnameleri de sunulmuştur. Hal böyle olunca mahkemece, davalı ..."a mahkeme ilamının vekili yerine kendisine tebliği usul ve yasaya aykırı olduğundan temyiz süresinin geçtiğinden de bahsedilemeyeceği için mahkemenin davalı ... vekilinin temyiz isteğinin süre yönünden reddine ilişkin 23.06.2009 tarihli kararının kaldırılarak, davalı ... vekilinin esasa ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine geçildi.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 01.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.