Esas No: 2020/7542
Karar No: 2022/574
Karar Tarihi: 24.01.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7542 Esas 2022/574 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/7542 E. , 2022/574 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 20.12.2019 tarih ve 2015/443 E. - 2019/996 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının, davalı şirket yetkilisi dava dışı ...'a borç para verdiğini, anılan dava dışı kişinin borcuna karşılık keşidecisinin davalı ..., lehdarının davalı şirket olduğu 3 adet bonoyu verdiğini, bonolardan 2 tanesinin ödenmediği gibi davalı şirket tarafından kötüniyetli olarak açılan iptal davasında zayi nedeniyle iptallerine karar verildiğini ileri sürerek 7.500,00 TL bedelli 2 bonodan kaynaklanan toplam 15.000,00 TL'nin tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, davada müvekkiline husumet düşmediğini belirterek pasif ehliyet yokluğundan davanın reddini istemiş, esasa ilişkin olarak da davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; davanın konusunu oluşturan bonoların zayi olduğu iddiasıyla açılan Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/654 Esas, 2009/620 K. sayılı kararında, 05.03.2009 tarihli bonoyla ilgili olarak Ankara 7. İcra Müdürlüğü'nün 2009/14682 Esas sayılı takip dosyasına konu edildiği, akabinde davacı Erdem Profil Ltd. Şti. tarafından ... aleyhine Ankara 4. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2009/1813 Esas sayılı dosyası üzerinden istirdat davası açıldığından anılan bono yönünden davanın reddine, diğer iki bono ile ilgili olarak da zayi nedeniyle iptal kararı verildiği, eldeki davanın da 29.02.2012’de açıldığının anlaşıldığı, bonoların Çavdar Hisarkale Ortaklığı tarafından Erdem Metal Ltd. Şti. lehine keşide edilen 05.05.2009 vade tarihli 7500,00 TL bedelli bono ile 05.06.2009 vade tarihli 7.500,00 TL bedelli bonolar olduğu, davacının haksız açılan bono iptali davası sebebiyle dava konusu bonoların takibe konulamadığını belirtmiş ise de dava açılış tarihi dikkate alındığında davacının dava konusu 2 adet bono uhdesinde olmasına rağmen, zayi nedeniyle iptal davasının varlığını bilmesine rağmen bonoların kendisinde olduğunu da bildirmemiş olup, bu durumda davacının iyiniyetli hamil olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını, davacının bilerek senet borçluları zararına hareket ettiğinin anlaşıldığını, tanık beyanlarına göre de, davacının kardeşinin davalı şirket temsilcisiyle iş ilişkisinin bulunduğu hususları nazara alındığında davacının iyiniyetli hamil olmadığının kabul edildiğini, davaya konu bonoların keşidecisinin ... olmadığı, keşidecinin Çavdar Hisarkale İş Ortaklığı olduğu gerekçesiyle davacının davalı Erdem Profil Metal Mühendislik İnşaat İmalat Emlak Ticaret Sanayi Ltd. Şti. aleyhine açtığı davanın reddine, davacının davalı ... aleyhine açtığı davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle HMK 114/d ve 115/2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, zayi nedeniyle iptaline karar verilen bonolara dayalı alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı ...'in senetlerden dolayı borçlu sıfatının olmadığından davanın reddine, davalı şirket yönünden ise; işbu davadan önce davalı şirket tarafından açılan bonoların zayi nedeniyle iptali istemli davadan davacının haberi olmasına rağmen bonoların davacı tarafından mahkemeye sunulmaması nedeniyle davacının iyi niyetli hamil olmadığı gerekçesiyle davanın esastan reddine karar verilmiştir. Ancak, davacı davaya konu bonoları usulüne uygun ciro zinciri ile elinde bulunduran yetkili hamil olup, davalılar tarafından da davacının senetleri bile bile borçlu zararına iktisap ettiği yönünde bir iddia ileri sürülüp ispat edilmediğinden, davacının senetlerin bedelini talep etmesinde hukuka aykırılık yoktur.
Ayrıca, davalı ...'ın bonoların ön yüzünde keşideci kısmında isminin ve imzasının bulunduğu, davalının imzasını da ayrıca ve açıkça inkar etmediği anlaşılmış olup, bu durumda davalı ...'in senetleri borçlu sıfatıyla imzalamadığı yönündeki savunmasına, kıymetli evraklardaki imzaların istiklali ilkesi gereğince itibar edilmemesi gerektiği anlaşılmakla davalı ...'ın da davaya konu bonolardan dolayı borçlu olduğunun kabul edilmesi gerekir.
Bu durumda, mahkemece, her iki davalı yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi isabetli olmadığından kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının davacı yararına BOZULMASINA, davacının ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine,
24/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.