Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/5072
Karar No: 2022/557
Karar Tarihi: 24.01.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/5072 Esas 2022/557 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/5072 E.  ,  2022/557 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 22. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 24.11.2017 tarih ve 2015/1520 E- 2017/820 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi'nce verilen 26.06.2019 tarih ve 2018/898 E- 2019/1039 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, taraflar arasında çeltik ithalatı konusunda iki adet sözleşme imzalandığını, sözleşmenin 10.2. maddesinde, işe başlama tarihinin 01.12.2014 olarak, sözleşmenin 10.3.1.maddesinde, teslim döneminin 01.12.2014 - 31.01.2015 tarihleri arası olarak belirlendiğini, sözleşme konusu ürünü temin ettiğini, ihtalat işleri ile taşıma faaliyeti için gereken çalışmaları tamamladığını, gemilerin 10.01.2015 tarihinden itibaren Rusya'nın 3 ayrı limanında hazır edildiklerini, ancak limanlardaki yoğunluk ve hava şartlarındaki olağanüstü olumsuzluk ve yine ürünlere GDO bulaş riski nedeniyle, yüklemelerin zamanında yapılamadığını, müvekkili şirketin davaya konu çeltik yükünü 22.02.2015 tarihinden itibaren Anterepolara boşaltmasına rağmen, yaşadığı olumsuz tecrübelere dayalı olarak yaşanabilecek gecikmeleri nazara almak suretiyle davalıya hitaben yazdığı 26.02.2015 tarihli yazısında, "Mücbir sebepler dikkate alınmak suretiyle 30 günlük ilave süre uzatımı verilmesini" talep ettiğini, müvekkilinin bu talebini davalının doğrudan işleme koymadığını, mücbir sebep bulunup bulunmadığını 27.02.2015 tarihli yazı ile süre uzatımı talebinin yerinde olduğuna dair olumlu mütalaası ile Kamu İhale Kurumu'na (KİK) sorduğunu, kurumdan olumsuz cevap gelmesi üzerine sözleşmenin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek şimdilik 200.000 USD'nin temerrüt tarihinden itibaren işlemeye başlayacak 3095 sayılı Kanun'un 4/A maddesi uyarınca, devlet bankalarının USD ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, 16.12.2014 tarihinde taraflar arasında iki ayrı sözleşme imzalandığını, davacı firmaya 30.01.2015 tarihinde gönderilen yazıda, teslimat döneminin 31.01.2015 tarihinde sona erdiği, ancak henüz teslimatların başlamadığı, bu sebeple sözleşmelerin 10.3 ve 34. maddelerine istinaden 01.02.2015 tarihi itibariyle 10 günlük cezalı gecikme süresinin uygulanmaya başlanacağının bildirildiği, 10.02.2015 tarihinde 10 günlük cezalı gecikme sürelerinin bitimine müteakiben bu kez davacı firmanın talebine istinaden sözleşmelerin 44. 10. maddeleri uyarınca her iki sözleşme için de 3 günlük ilave cezalı süre uygulanmaya başlandığının bildirildiğini, 20.02.2015 tarihinde Mersin'de ve 23.02.2015 tarihinde Bandırma'da görevlendirilen Muayene ve Kabul Komisyonu tarafından tutulan tutanakta eksik gönderim yapıldığının tespit edildiğini, davacı firmanın 26.02.2015 tarihli yazısında mücbir sebep olarak belirttiği durumların sözleşmenin 25. maddesinde belirtilen hallerde olmadığı anlaşıldığından, Kamu İhale Kurumu'na yazı yazıldığını, Kamu İhale Kurumu'nun 22.04.2015 tarihli cevabi yazısında, davacı firma tarafından ifade edilen hususların 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun 10. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında mücbir sebep olarak değerlendirilmesi koşullarının oluşmadığına karar verildiğinin bildirildiğini ve sözleşmenin teslimin sözleşmeye uygun gerçekleşmemesi sebebiyle feshedildiğini, KİK'den cevabi yazının beklenmesi esnasında geçen sürenin firmaya tanınan ek süre olarak değerlendirilmesinin hukuki olarak doğru olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafın hiçbir mücbir sebep belirtmeksizin sözleşmeye göre verilen on günlük ve peşinden üç günlük gecikme süresine rağmen, çeltiklerin hazır olduğu antrepoları davalıya bildirmediği, bu tarihten sonra yapılan tespitte çeltiklerin eksik olduğu, bunun üzerine davalı tarafça sözleşmenin fesih edildiği, davacı tarafın olaydan mücbir sebep olduğu yönündeki talebinin Kamu İhale Kurumu tarafından 22.10.2015 tarihinde reddedildiği, bu karara karşı idari yargıda açılan davanın reddedildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, davalı tarafın fesih işleminin sözleşmeye uygun bir şekilde gerçekleştiği, davacı taraf mücbir sebep olarak hava şartlarını ileri sürmüş ise de, bu talebini ilk süre uzatım taleplerinde ileri sürmediği gibi, hava şartlarının kötü olduğuna dair bilgi ve belgeleri de dosyaya sunmadığı, bilirkişi raporunda da tartışıldığı üzere, belirtilen tarihlerde hava muhalefetinin ve fırtınanın olmadığına ilişkin internet bilgileri ile Kamu İhale Kurumunun kararına karşı açılan davanın reddedildiği de dikkate alındığında davacı tarafın bu konudaki istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı davacı vekilince temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 36,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 24/01/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi