8. Hukuk Dairesi 2012/13186 E. , 2013/1404 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı
... ile ... aralarındaki dava hakkında ... 11. Aile Mahkemesi"nden verilen 23.02.2011 tarih ve 157/194 sayılı hükmün Daire"nin 18.09.2012 gün ve 875/7570 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmişti. Davalı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile tutanaklar münderecatına ve Yargıtay ilâmında açıklanan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan ve HUMK"nun 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin REDDİNE, anılan Kanunun 442. maddesi uyarınca (6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi gereğince 1086 sayılı HUMK"nun 427 ila 454. maddeleri yürürlükte bulunduğundan) takdiren 218,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine"ye irad kaydına ve aşağıda dökümü yazılı 43,90 TL peşin harcın red harcına mahsubu ile kalan 6,55 TL’nin karar düzeltme isteyen davalıdan alınmasına 14.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davacının 32 seneden beri Almanya’da araç yedek parça fabrikasında çalışmakta olduğunu, davalının ev kadını olduğunu, davaya konu taşınmazların “parasının tamamen müvekkili tarafından ödenerek davalının hiç katkısı olmadığı halde vekil edeninin davalıya olan sevgisi ve güveninden dolayı davalı adına tapuda tescilinin yaptırıldığını” açıklayarak ... Yenimahalle-Ankara adresindeki bağımsız bölüm ile Ankara-Akyurt 1182 ada 6 nolu parsel üzerine tedbir konulması, dava tarihi itibariyle değer tespiti yapılarak davacının katkısının belirlenmesi ile katkı oranında adına tesciline, bu mümkün olmadığı taktirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000 YTL’nin yasal faiziyle davalıdan alınarak, davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf, dava sebebinin dava sonuna kadar değiştirilmemesi gerektiğini, davacının açıkladığı olaya göre işlemin hibe olduğunu açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davaya konu taşınmazın davacı tarafından davalıya bağışlandığı, BK"nun hükümlerine göre bağışlanmadan dönme şeklinde bir iradenin ileri sürülmediği dolayısıyla katkı payının istenemeyeceği açıklanarak davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm; süresi içerisinde davacı vekili tarafından dilekçesinde yazılı nedenle temyiz edilmiştir.
Dairenin 18.09.2012 tarih 2012/875-7570 Esas ve Karar sayılı bozma kararında yazılı gerekçelerle Yerel Mahkeme kararı bozulmuştur.
Bu kez davalı vekili, dilekçesinde, yazılı nedenlerle ve işlemin bağış olduğundan bahisle karar düzeltme yoluyla önceki karardan dönülmesini ve Yerel Mahkeme kararının onanması gerektiğini ileri sürmüştür. Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; dava konusu taşınmaza ilişkin resmi sözleşme getirilmiştir. 21.08.1996 tarih ve 1091 yevmiye numaralı resmi senedin yapılan incelemesinde; satıcının ..., alıcının ..., konusunun Akyurt ilçesi, Beyazıt Mahallesindeki 38 ada 3 nolu parselin 25.000 TL bedelle temlikinin yapıldığı görülmüştür. Resmi sözleşmeden anlaşılacağı üzere; satıcı üçüncü kişidir. Alıcı davalı olan şahıstır. Dava dilekçesinde davacı vekilinin açıkça yazdığı üzere bedeli davacı eş tarafından ödenerek üçüncü kişiden satın alınan ve davalı eş üzerine tescil edilen taşınmaz nedeniyle işlemin açıkça gizli bağış olduğu tartışmasızdır. Nitekim, Dairemizin konuyla ilgili emsal içtihatları da mevcuttur. Esasen, Yargıtay 1. Hukuk Dairesi"nin uygulamaları da bu yöndedir. Nitekim, Yerel Mahkemede somut olayda akit tablosunu, dava dilekçesindeki açık ikrarı dikkate alarak işlemin gizli bağış olduğunu kabul ederek davayı reddetmiştir.
Hal böyle olunca, davalı vekilinin karar düzeltme istekleri somut olaya, Daire"nin yerleşik içtihatlarına ve ... Hukuk Dairesi"nin bu konudaki içtihatlarına son derece uygundur. Bu nedenlerle, karar düzeltme isteğinin kabul edilerek Daire"nin yukarıda tarih ve esas, karar numarası yazılı bozma kararının tümüyle ortadan kaldırılarak, Yerel Mahkeme kararının onanması gerekirken, somut olaydaki, açık ikrar ve akit tablosu ile sair deliller göz ardı edilerek formül ret şeklinde tecelli eden çoğunluk görüşüne katılmamız mümkün olmamıştır. Açıkladığımız sebeplerle Daire"nin konuyla ilgili bozma kararının ortadan kaldırılması, Mahalli Mahkeme kararının onanması gerektiği kanaatindeyiz. 14.02.2013