Esas No: 2020/7327
Karar No: 2022/556
Karar Tarihi: 24.01.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7327 Esas 2022/556 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/7327 E. , 2022/556 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Sakarya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 14.07.2020 tarih ve 2019/322 E. - 2020/161 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı, davalı ile iki adet kredi sözleşmesi imzaladıklarını, kredilerin süt sığırcılığı yapmak için Tarım Bakanlığı kontrolünde kullandırılan tarımsal sübvansiyonlu 7 yıl faizsiz ödemeli teşvik kredisi olduğunu, teminat olarakta ipotek verdiğini, kullandığı ilk kredide sorun çıkmadığını fakat ikinci dilimde kullandığı 290.000,00 TL’lik krediye ilişkin olarak çiftliğinde bulunan 93 baş süt sığırının sığır tüberkülozu hastalığına yakalandığını durumu derhal davalıya ve Tarım Bakanlığı'na bildirildiğini ve bakanlık yetkililerince tarafına ait hayvan çiftliğinin karantinaya alınarak içerisindeki hayvanların kesildiğini, hayvanların TARSİM Sigorta poliçesi ile sigortalanmasına rağmen TARSİM’in bu hastalığı kapsam dışı bıraktığını, kesimden elde edilen 147.401,80 TL'nin 28/02/2013 tarihinde davalı bankadaki hesabına gönderildiğini, gönderilen bu paranın davalı bankaca kredi borcuna mahsup edildiğini ve bankaca diğer borçlarının da muaccel hale getirilerek hem genel haciz yolu ile hem de ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine girişildiğini, meydana gelen hastalığın mücbir sebep sayılması gerektiğini ve davalı bankanın vadesi gelmeden krediyi muaccel hale getirdiğini ileri sürerek borçlu olmadığının tespitine ve %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafından 29.09.2014 tarih ve 412.000,00 TL tutarlı blokeli çek ile davalı bankaya borcun ödendiğini, borcun tasfiyesi nedeniyle 02.10.2014 tarihinde ipoteklerin fek edildiğini,bu nedenle konusu kalmayan dava bakımından davanın reddini ve dava açılmasına sebebiyet verilmediğinden davalı banka aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmemesini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, bankacı bilirkişi tarafından düzenlenen 17/12/2019 tarihli raporda, normal şartlar altında taraflar arasında imzalanan genel tarımsal kredi sözleşmeleri kapsamında ve ödemesi geciken kredi taksidi nedeniyle davalı TC Ziraat Bankası A.Ş. tarafından davacı ... hakkında başlatılan icra takiplerinde bir problem olmadığı, yapılan tahsilatlar sonucunda kredi borçlarının kapatıldığı, ...'un Ziraat Bankası A.Ş.'den herhangi bir alacağının olmadığı, yaşanan olayların mucbir sebep olduğu ve yasal takibi de durdurması gerektiği yönünde kanaat oluşması durumunda kullanılan kredilerin devlet destekli sübvansiyonlu krediler olması da dikkate alınarak davacı ...'un davalı T.C. Ziraat Bankası AŞ'den ödenen faiz ve masraflar nedeniyle 02/01/2014 tarihi itibariyle 82.735,23 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, davacı vekilinin 19/03/2020 tarihli dilekçesi ile 82.735,23 TL'nin istirdatı talep edildiği ve yaşanan olaylar mücbir sebep kabul edildiği gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının davalıya Sakarya 6. İcra Müdürlüğü'nün 2014/542 E ve 2014/999 E sayılı dosyalarından dolayı toplam 332.029,62 TL'den borçlu olmadığının tespitine, 82.735,23 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
Dava kredi alacağı nedeniyle başlatılan takibe yönelik açılan menfi tespit davasıdır. Mahkemece bozma ilamına uyularak dosyanın bilirkişiye tevdiine karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen raporun sonuç kısmında davacının yaptığı ödemeler de gösterilerek icra dosyalarında bir problem olmadığı ve davacı tarafından borcun kapatıldığı belirtilmiştir. Raporda ayrıca davacının hayvanlarının tüberküloz hastalığına yakalanması ve kredi borçlarının muacceliyet kazanması açısından mücbir sebep değerlendirmesi yapılmış bu husus mahkemenin takdirine bırakılmıştır. Mahkemece, rapor doğrultusunda yaşanan olayın mücbir sebep olduğu kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne ve faiz adı altında ödenen 82.735,23 TL’nin davacıya iadesine karar verilmiştir.
Mahkemece her ne kadar bozma ilamına uyulmuşsa da bozma ilamına uygun karar verilmemiştir. Bozma ilamında mücbir sebep değerlendirilmesi yapılmamakla birlikte dava tarihi itibariyle davacının ödemelerinin hesaplanması işaret edilmiştir. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporuna göre, muaccel taksitler risklerin takip hesaplarına atıldığı ve icra takiplerinin yapıldığı tarihler itibariyle tespit edilmiş, bir sonraki taksit ödemesinin 01.12.2014 tarihinde olduğu taksitlendirme şemasında belirtilmiştir.
Dava açılış tarihi olan 23.09.2014 tarihi itibariyle, muaccel hale gelmiş taksit alacağı asıl alacak olarak değerlendirilip menfi tespit davasının açıldığı tarihe kadar ulaştığı miktar hesaplanarak, daha sonra davacının menfi tespit davası açılana kadar yaptığı geçerli ödemeler öncelikle takipten sonra işleyecek faizden sonra asıl alacaktan düşülerek davacının dava tarihindeki gerçek borç miktarı bulunup, aradaki fark yönünden davacının borçlu olmadığına yönelik hüküm kurulması, fazla ödenen bir miktar var ise de, bu miktarın iadesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 24/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.