Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Sanıkların müşteki ..."a karşı tehdit eylemlerinden kurulan beraat kararları yönünden, Soruşturma aşamasında sanıkların tehdit eyleminden bahsetmediği halde, duruşma aşamasında sanıkların tehdidini doğrulayan tanık ...’in ifadeleri arasındaki çelişki giderilmeden, duruşma aşamasındaki beyanına neden itibar edilmediği açıklanmadan, yetersiz gerekçeyle beraat hükmü kurulması, 2-Sanıklar hakkında müşteki ..."a karşı hakaret ve yaralama eylemlerinden verilen düşme kararları yönünden ise; Müşteki ..."ın dilekçesi ve alınan ifadesinde sanıklardan şikayetçi olduğunu belirttiği ancak 27.11.2011 tarihinde iddianame düzenlenmeden önce vefat ettiği, müştekinin eşi ..."ın kovuşturma aşamasında kendi ve küçük çocuğu ... adına şikayetçi olmadığına dair beyanda bulunmuş ise de, şikayetten vazgeçme hakkının kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olup, ölen müştekinin eşinin şikayetten vazgeçmesi nedeniyle sanıklar hakkında yaralama ve hakaret suçlarından düşme kararının verilemeyeceğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 26/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.