20. Hukuk Dairesi 2014/10127 E. , 2015/4380 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ve .... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ..., 28/04/2006 tarihinde kadastro mahkemesinde ... aleyhine açmış olduğu davada, ... köyünde yer alan sınırlarını bildirmiş olduğu taşınmazın kendisine babasından kalan tarım alanı olduğunu, bu yerin 122 ada 637 numaralı orman parseli içinde yer aldığını, oysa kesinleşen orman kadastro sınırları dışında kaldığını ileri sürerek bu bölüme ait tapunun iptaliyle adına tescilini istemiştir.
Kadastro mahkemesince dava görevsizlik nedeniyle asliye hukuk mahkemesine aktarılmış; mahkemece, davanın kısmen kabulüne; bilirkişi krokisinde (B) harfi ile gösterilen 470.33 m²"lik yere ait tapunun iptaliyle davacı adına tapuya tesciline; (A) harfli 1349.26 m²"lik yerle ilgili davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz incelemesi sonrasında Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 13.06.2013 gün ve 2013/1655-6644 sayılı bozma kararında özetle; “Devlet ormanlarının mülkiyeti ...ye, kullanım hakkı ...ne ait olduğundan, bu tür davalarda her iki kurumun da davalı sıfatı ile davada yer alması zorunludur. Taraf teşkili tamamlanmadan yapılan inceleme, araştırma ve kurulan hüküm usûl ve kanuna aykırıdır. Bu nedenle, ...nin davaya katılımı sağlanıp, savunma ve delilleri toplandıktan sonra oluşacak sonuç çerçevesinde bir hüküm kurulmalıdır.” denilmiştir.
Yargıtay bozma ilâmı sonrası mahkemece davanın kısmen kabulüne; fen bilirkişisi Yusuf Türker"in 15.10.2012 tarihli bilirkişi krokisinde (B) harfi ile gösterilen 470.33 m²"lik yere ait tapunun iptaliyle davacı adına tapuya tesciline; (A) harfli 1349.26 m²"lik yerle ilgili davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1999 yılında yapılıp 19/03/2002 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Dava konusu ... köyü 122 ada 637 parsel sayılı taşınmaz hakkında kadastro sırasında tutanak düzenlenmemiş, kesinleşen orman tahdidi içinde kaldığı gerekçesiyle, 3402 sayılı Kanunun 22/son maddesi gereğince, aktarma suretiyle parsel sayısı verilmiştir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın (B) harfi ile gösterilen bölümünün orman tahdidi dışında kalan yerlerden olduğu, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada bu bölümün orman sayılmayan
yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişi yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; dosya kapsamında dava edilen taşınmaz ... köyü 122 ada 637 parsel iken kararın hüküm kısmının 3. bendinde çekişmeli taşınmazın ... köyü 122 ada 337 parsel olduğunun belirtilmiş olması doğru değilse de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hükmün 3. bendinde yer alan “337 parsel” ifadesi kaldırılıp bunun yerine "637 parsel" ifadesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HMUK"nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 25/05/2015 günü oy birliği ile karar verildi.