20. Hukuk Dairesi 2014/9900 E. , 2015/4379 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ve davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili 07.03.2011 havale tarihli dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... köyünde bulunan 82.591,00 m2 yüzölçümlü tarım arazisi vasfındaki taşınmazın eklemeli olarak 50 seneyi aşkın süreden bu yana nizasız, fasılasız olarak müvekkilinin zilyet ve tasarrufu altında olduğunu, taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının müvekkili yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre müvekkili adına tescili istemiyle dava açmıştır.
... 26.09.2013 tarihli dilekçe ile, taşınmazın orman sayılan yerlerden olması nedeniyle orman vasfıyla adına tescilini talep etmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın tescil harici bırakıldığı, orman kadastrosunun yapılmadığı, orman kadastrosu yapılıncaya kadar bu yerlerin devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunacağı yapılan keşifte ziraat mühendisi tarafından verilen raporda, krokide (A1) ve (A2) ile gösterilen taşınmazın eğiminin % 20 - 25 oranında olması, üzerinde orman alanlarının temel ağacı olan çam ağaçlarının bulunması ve toprağın yapısının orman toprak karakteri taşıdığı belirtildiğinden davacının tescil talebinin reddine, davalıların tescil talebinin kabulü ile, bilirkişi ... tarafından düzenlenen 10/06/2013 tarihli krokide (A1) ile gösterilen 54.988,73 m2 ve (A2) ile gösterilen 27.085 m2 taşınmazın orman vasfıyla adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiş, ancak vekili 12.05.2014 havale tarihli dilekçe ile temyiz isteminden vazgeçmiştir
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
1951 yılında yapılan genel arazi kadastrosunda çekişmeli taşınmaz cebe (dağ) vasfıyla tescil harici bırakılmıştır. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastro çalışması yapılmamıştır.
1) Davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden;
Dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman zirai bilirkişi tarafından yapılan inceleme ve araştırmada tescil istenen taşınmazların toprak derinliğinin sığ, 3 - 4 cm civarında olup erozyona açık olduğu, toprak yapısının orman ve toprak muhafaza karakteri taşıdığı, devletin hüküm ve tasarrufunda bulunan yerlerden olup, içerisinde bulunan çalılar ve taşların temizlenmesi ile tarla tarımı yapılabilen yer haline getirilmeye çalışılmışsa da tarım arazisi vasfını kazanmadığı, imar ve ihyasının tamamlanmadığı, 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığı belirlenerek davacının davasının reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, kişinin açtığı davanın red nedeni ortak olduğundan davalılar aleyhine tek vekalet ücreti hükmedilmesi gerekirken ayrı ayrı hükmedilmiş olması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün vekalet ücretlerine ilişkin 5. bendinin tamamen hükümden çıkarılarak yerine “Davalı ... Yönetimi ve kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan hüküm tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.500,00.-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,” ibarelerinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine,
2) Davalı ...nin, 12.05.2014 havale tarihli dilekçe ile ... ve ... emriyle temyiz talebinden vazgeçtiği anlaşıldığından, temyiz dilekçesinin vazgeçme nedeniyle REDDİNE 25/05/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.