Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/9546
Karar No: 2015/4374
Karar Tarihi: 25.05.2015

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/9546 Esas 2015/4374 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/9546 E.  ,  2015/4374 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili ve müdahil ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı 10.08.2012 tarihli dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... köyünde bulunan 8560,25 m2 miktarındaki tarım ve kültür arazisi niteliğindeki taşınmazın eklemeli olarak yaklaşık 50-60 seneden bu yana nizasız, fasılasız zilyet ve tasarrufu altında olduğunu, taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescili istemiyle dava açmıştır.
    Asli müdahil vekili 03.05.2013 havale tarihli dilekçe ile; davaya konu olan tescil dışı bırakılan yerin davacı tarafından hiçbir zaman kullanılmadığını, davaya konu yerin batısında bulunan ve davacı adına tapuda kayıtlı bulunan arazinin, babası ... tarafından çocuğunun bir yer sahibi olması amacıyla ..."ün mirasçılarından 1982 yılında satın alındığını, davacı adına tescilli arazinin yanında bulunan dava konusu yerin, satın alındığı tarih olan 1982 yılından beri davacının babası ... ve müvekkili ... tarafından kullanıldığını, üzerindeki ağaçların bizzat müvekkili ve babası tarafından dikildiğini, tescil dışı bırakılan ve müvekkili tarafından yaklaşık 30 yıldır fiilen kullanılan taşınmazın müvekkili adına tescilini talep etmiştir.
    20.09.2012 tarihli dilekçe ile, devletin hüküm ve tasarrufu altında olan taşınmazın adına tescilini talep etmiştir.
    Mahkemece, davacının ve asli müdahilin davasının reddine, davaya konu ... ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan ve 11/02/2013 tarihinde ibraz edilen kadastro bilirkişinin krokili raporunda (A) harfi ile mavi boyalı olarak gösterilen 1852.86 m², (B) harfi ile gösterilen kırmızı boyalı 2678.98 m² ve (C) harfi ile gösterilen mavi boyalı 2041.42 m²"lik alanın davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ve asli müdahil tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
    1955 yılında yapılan genel arazi kadastrosunda çekişmeli taşınmazlar taşlık vasfıyla tescil harici bırakılmıştır. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastro çalışması yapılmamıştır.
    1) (A) harfi ile ile gösterilen taşınmaza ilişkin temyiz itirazları yönünden;

    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, alınan ziraat bilirkişi raporuna göre (A) harfi ile ile gösterilen taşınmazın taşlık ve kayalık yapıda olması sebebiyle tarımsal olarak kullanılmadığı, kadimden bu yana imar ve ihyasının yapılmadığı ve taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunması gereken yerlerden olduğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile bu bölüme ilişkin kurulan usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    2) (B) ve (C) harfleri ile gösterilen taşınmazlara ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
    Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma, taşınmazların zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olup olmadığını belirleme noktasında yeterli değildir. Öncelikle, dava, TMK"nın 713. maddesi hükümlerine göre açılmış tescil davasıdır. Böyle bir davada TMK"nın 713/4. maddesine göre tescile konu edilen yerin gazeteyle bir defa ve ayrıca taşınmazın bulunduğu yerde uygun araç ve aralıklarla en az üç defa ilân olunması gerekir. Mahkemece, kanunun bu hükümlerine uyulmamıştır. Ayrıca, mahkemece yapılan keşif sonrasında düzenlenen 12.02.2013 tarihli orman bilirkişi raporunda taşınmazların, keşifte uygulandığı belirtilen 1956 ve 1991 yılı memleket haritalarının yapımında kullanılan hava fotoğraflarındaki konumu değerlendirilmemiş, hava fotoğrafının stereskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak taşınmazlar üzerindeki bitki örtüsünü oluşturan unsurlar belirlenerek kullanım şekli detaylı olarak incelenmemiş, taşınmazların kimin tarafından hangi sürelerle kullanıldığı, davacı ve asli müdahilin taşınmazlar üzerindeki zilyetliğini ne şekilde kimin adına sürdürdüğü hususları net olarak açıklığa kavuşmamış, taşınmazların bulunduğu yörede imar uygulaması yapılıp yapılmadığı da araştırılmamıştır. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz.
    Bu nedenle; mahkemece öncelikle, TMK"nın 713/4-5. maddesi gereğince gazete ile bir defa ve ayrıca taşınmazın bulunduğu yerde uygun araç ve aralıklarla en az üç defa ilân edilmeli ve son ilân tarihinden başlayarak üç aylık itiraz süresi beklenmeli ve “Yürürlük” başlıklı 36. maddesi uyarınca ilk mahalli idareler genel seçiminin yapıldığı 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunan On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi Ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 6360 sayılı Kanunun 1/4 maddesi gereğince; dava konusu taşınmazın bulunduğu Adana İli mülkî sınırları içerisinde bulunan köylerin tüzel kişiliği kaldırılarak bağlı bulundukları ilçe belediyesine mahalle olarak katıldığı, aynı Kanunun geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrasına göre de “1. maddeye göre tüzel kişiliği kaldırılan belediye ve köylerin mahkemelerde süren davalarında katıldıkları ilçe belediyesi taraf olur” hükmü uyarınca davada taraf olan ... Köyü Tüzel Kişiliğinin görülmekte olan davada taraf sıfatı kalmadığı ve katıldığı ilçe belediyesinin taraf olacağı gözetilerek husumet ilgili belediyeye yaygınlaştırılmalı, taşınmazların bulunduğu yerde imar uygulaması yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa hangi tarihte yapılıp kesinleştiği, dava konusu taşınmazların ilk imar uygulaması kapsamına hangi tarihte alındığı ve uygulamaya ilişkin imar planı ve haritası ile yörede orman kadastrosu yapılmadığına göre dava konusu taşınmazları kapsar en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile, davanın açıldığı 10.08.2012 tarihinden 15-20 yıl önce ait hava fotoğrafları ile bu hava fotoğraflarına dayanılarak üretilen memleket haritaları, (1992-1997’li yıllara ait, yok ise 1982 ve sonraki yıllara ait) bulunduğu yerlerden istenerek, yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı, yansız, yerel ve önceki bilirkişiler dışında ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita-kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile bir orman yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden keşif yapılarak, getirtilen belgeler dava konusu taşınmazlar ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yer belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazlar üzerindeki bitki örtüsünü oluşturan unsurlar tek tek sayı olarak tarif edilmeli, ağaçların cinsi, ortalama yaşı, kapalılık oranı, hakim ağaç türü ve kullanım şekli detaylı olarak incelenmeli, taşınmazların niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, imar ve ihya ile zilyetliğin hangi tarihte başlayıp tamamlandığı belirlenmeli, bu belgeler ile kadastro paftası, pafta düzenlenmemiş ise dava konusu taşınmazların 23/06/2005 gün ve 9070 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan BÖHHBÜY (Büyük Ölçekli Haritalar ve Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliği) hükümlerine göre koordinatlı olarak düzenlenecek haritası hem 1/5000 ve hem de 1/25000 ölçeklerinde eşitlenerek kadastro paftası ile düzenlenen harita, komşu ve yakın komşu taşınmazları da içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazların konumu, hava fotoğrafları ile orijinal renkli memleket haritaları üzerinde gösterir biçimde bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve bilimsel verileri içerir, topografik ve memleket haritalarından yararlanılarak ve klizimetre (eğimölçer) aletiyle ölçülmek ve memleket haritasındaki münhaniler de dikkate alınmak suretiyle, dava konusu taşınmazların kesin ve gerçek eğimini gösterir rapor alınmalı, dava konusu taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olması o yerin kişiler adına tescili için yeterli olamayacağından, zilyetliğin başlangıç günü, süresi ve sürdürülüş biçimi hakkında yerel bilirkişi ve tanıklardan olaylara dayalı bilgi alınmalı, taşınmazların öncesi itibariyle niteliğinin ne olduğu, kime ait olduğu, zilyetliğin nasıl meydana geldiği, ne kadar süre ile ne şekilde devam ettiği, bunun ekonomik amacına uygun olup olmadığı, tanıkların bilgi ve görgülerinin hangi eylemli olaylara dayandırıldığı belirlenmeli, taşınmazların kimin tarafından "ne sebeple" hangi sürelerle kullanıldığı, davacı ve asli müdahilin taşınmazlar üzerindeki zilyetliğini ne şekilde kimin adına sürdürdüğü, yerel bilirkişinin imar ve ihya ile zilyetlik olgusunu hangi olaylarla nasıl hatırladıkları, taşınmazların değişik bölümlerinden yeterli derinlikten toprak örnekleri alınıp incelenerek, taşınmazların imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, edildi ise tarihi ve ne kadar süreyle ne şekilde zilyet edildiği, 1992-1997’li yıllara ait hava fotoğrafları ve memleket haritasında taşınmazların o yıllarda ziraat alanı olarak kullanılıp kullanılmadığı, yine fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasında zilyet ve tasarruf edilen yerlerden olup olmadığı, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, çekişmeli taşınmazların fiilî durumunu da belirtir şekilde rapor alınmalı; taşınmazlar imar planı kapsamına alınmış ise alındığı tarihe kadar davacı ve asli müdahil gerçek kişi tarafından 20 yıldan fazla süre ile tasarruf edildiği kanıtlandığı takdirde zilyetlik hukukî sebebine dayalı olarak taşınmaz edinilebileceği gözetilmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporlarına dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde gösterilen nedenler ile; tarafların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile (A) harfi ile gösterilen taşınmaza ilişkin kurulan usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
    2) İkinci bentde gösterilen nedenler ile; davacı ve asli müdahilin (B) ve (C) harfleri ile gösterilen taşınmazlara ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile bu taşınmazlara ilişkin hükmün BOZULMASINA 25/05/2015 tarihinde oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi