Esas No: 2015/6637
Karar No: 2015/4371
Karar Tarihi: 21.05.2015
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/6637 Esas 2015/4371 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 05/03/2013 gün ve 2013/772 - 2013/2217 sayılı ilâmıyla onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davalı ... mirasçıları olan ... ve arkadaşları vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... köyü 158 ada 13, 15 ve 29 parsel sayılı taşınmazlar, öncesinin dava dışı 146 ada 1, 2 ve 3, 156 ada 124, 158 ada 14 ilâ 18, 26 ilâ 28, 30, 31, 32 ve 33 sayılı parsellerle bir bütün olarak, Mayıs 1289 Y. tarih ve 173 ve 368 numaralı sicillerden gelen, Kasım 1947 tarih ve 5 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldıklarından söz edilerek davalılar adına tesbit edilmiştir.
... taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine, çekişmeli parsellerin tesbit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, davacı ...nin temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 06/12/2007 tarih ve 2007/11856 - 15854 sayılı kararı ile hüküm bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; hükme dayanak raporların yetersiz olduğu belirtilerek usulüne uygun tapu ve orman araştırması yapılması gerektiği gereğine değinilerek hüküm bozulmuştur.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 158 ada 29 sayılı parselin tamamının; 158 ada 13 parselin (A1) ile gösterilen 1614 m²; 158 ada 15 parselin (A1) ile gösterilen 3839 m² bölümlerinin orman niteliğiyle adına, 13 parselin (A2) ile gösterilen 243 m² bölümünün ..., 15 parselin (A2) ile gösterilen 218 m², (A3) ile gösterilen 203 m² bölümlerinin ... ve arkadaşları adlarına tesciline karar verilmiş, davacı ... tarafından kişiler adına tescile karar verilen bölümlere; davalı ..., ..., ..., ... vekili tarafından orman niteliği ile adına tescile karar verilen bölüm yönünden temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 05/03/2013 tarihli ve 2013/772 E. - 2013/2217 E.K. sayılı kararıyla; “Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğraflarına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada temyize konu çekişmeli taşınmazların kısmen orman sayılan, kısmen orman sayılmayan yerlerden olduğu ve kişiler adına tescile karar verilen bölümlerin dayanak tapu kaydı kapsamında kaldığı belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA” karar verilmiştir.
Davalılardan ... ve arkadaşları vekili, bu kez, mahkemece tamamıyla orman niteliğiyle tesciline karar verilen 158 ada 29 sayılı parsel yönünden kararın düzeltilmesini istemiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır.
Mahkemece, karar düzeltmeye konu 158 ada 29 parsel sayılı taşınmaz yönünden davacı ...nin davasının kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; hükme dayanak alınan raporu hazırlayan üç kişilik orman bilirkişi kurulu, memleket haritasının hatalı boyandığını ve raporlarını hava fotoğrafını esas alarak verdiklerini ve buna göre krar düzeltmeye konu taşınmazın hava fotoğrafında ormanlık alanda kaldığını beyan etmişlerdir. Orman bilirkişi eylemli durumu ilişkin, taşınmazın fındık dikili olduğu ve içinde dağınık durumda kızılağaçlar bulunduğunu, ziraatçı bilirkişi ise parselin geneli itibari ile tesis mahiyetinde fındık bahçesi ile kaplı olduğunu, fındıkların ürün verir durumda olduğu ve parsel içerisinde münferit olarak kızılağaç yer aldığını ifade etmiş ancak her iki bilirkişi de taşınmazın üzerinde ağaçların sayı ve yaşları konusunda açıklama yapmamışlardır. Yine orman bilirkişi tarafından taşınmazın tümü yönünden kapalılığın neden kaynaklandığı, hava fotoğrafları stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip dava konusu taşınmazı kapsayan hava fotoğrafında görülen kapalılığın fındık veya meyve ağaçlarından mı yoksa orman bitki örtüsünden mi kaynaklandığı açıklanmamıştır. Başka delillerle desteklenmeyen salt hava fotoğrafındaki açık ve koyu kapalılığa göre, kapalılığın neden kaynaklandığı açıklanmadan, orman sayılan yer veya sayılmayan yer belirlemesi bilimsellikten uzaktır. Bu nedenlerle, bilirkişilerin yaptıkları uygulama denetlenememekte, bilirkişilerin dosyaya yansıyan yukarıda belirtilen kriterleri de taşınmazın öncesinin ne olduğu yönünde taşınmazın hukukî durumunun tesbiti için tek başına yeterli bir veri özelliği taşımamaktadır.
Dava konusu taşınmaza batı yönünden komşu 158 ada 26, 27 ve 28 sayılı parsellerin kadastro tespitleri gerçek kişiler adına yapılmış ve itirazsız gerçek kişiler adlarına kesinleşmiştir. Doğu yönünden komşu olan 158 ada 30, 31, 32 ve 33 sayılı parsellere karşı da ... tarafından eldeki bu dosya gibi aynı iddiayla açılan davalar reddedilmiş ve bu kararlar Dairece onanmıştır. (Sırasıyla ... Kadastro Mahkemesinin 06/06/2008 gün ve 2008/16-2008/140; 01/03/2012 gün ve 2011/94-2012/19; 06/06/2008 gün ve 2008/27-2008/152 ve son olarak 06/06/2008 gün ve 2008/19-2008/136 sayılı ret kararları; yine sırasıyla Dairemizin; 14/04/2011 gün ve 2011/4063-2011/4391; 05/03/2013 gün ve 2012/14872-2013/2214; 03.03.2011 gün ve 2011/645-2011/2061 ve son olarak 03/03/2011 gün ve 2011/673-2011/2048 sayılı onama kararları)
Dairenin iade kararıyla dosyaya getirtilen komşu 158 ada 30 sayılı parselin davalı olduğu ... Kadastro Mahkemesinin 2008/17-2008/149 sayılı dosyası ile 158 ada 32 sayılı parselin davalı olduğu ... Kadastro Mahkemesinin 2008/27-2008/152 sayılı dosyalarında yapılan keşiflerde görev alan ve hükme dayanak raporları hazırlayan .....; .... ve ....’dan oluşan üç kişilik orman bilirkişi kurulu 158 ada 30 sayılı parselle ilgili raporlarında; davaya konu 158 ada 30 parsel sayılı taşınmazın 1955 yılında bütünlemesi yapılmış ve 1959 yılında basılmış topografik haritada yeşile boyalı olmakla birlikte meyve ağacı rumuzu ile bezeli tarım alanları içinde kaldığını, parsel ve çevresi aynı karakterde tarım alanı olarak gösterilmiş yerler içinde kalmakta olup, orman olmadığını, eylemli durum yönünden ise; % 40 - 60 eğimli, üzeri ve yakın komşu parseller yaşlı ve bakımlı fındık bahçeleri ile kaplı olduğu, fındık ocakları arasında münferit halde, 10 - 30 yaşlarında, yan dalları evvelinden beri budanmış, korunarak gelişimi sağlanmış, kapalılık oluşturmayan sıra halinde kızılağaç ağaçları bulunduğunu; 158 ada 32 sayılı parsel hakkındaki raporlarında ise; davaya konu 158 ada 32 parsel sayılı taşınmazın 1955 yılında bütünlemesi yapılmış ve 1959 yılında basılmış topografik haritada yeşile boyalı olmakla birlikte meyve ağacı rumuzu ile bezeli tarım alanları içinde kaldığını, parsel ve çevresi aynı karakterde tarım alanı olarak gösterilmiş yerler içinde kalmakta olup, orman olmadığını ve eylemli durum
ile ilgili olarak ise; % 30 - 40 eğimli, üzerinde çay, emekle yetiştirilmiş ve ülkemizde doğal olamayan kokar ağaç, kanada kavağı ve emekle yetiştirilmiş kızılağaçlar bulunduğu, taşınmaz kuzeyindeki kızılağaçlıktan ise kadim patika yol ve ani değişen eğim ile ayrıldığını bildirmişlerdir.
Yine Dairenin iade kararıyla dosyaya getirtilen ve 158 ada 31 sayılı parselin davalı olduğu ... Kadastro Mahkemesinin 2011/94-2012/19 sayılı dosyasında hükme dayanak raporu hazırlayan ve orman bilirkişileri ...., .... ve ...’den oluşan üç kişilik orman bilirkişi kurulu, raporlarında; 1957 yılında bütünlemesi yapılan 1959 tarihli memleket haritasında 158 ada 31 sayılı parselin tamamının yeşil renkle boyalı meyve bahçesi rumuzlu yer içerisinde olduğunu, ancak 1954 tarihli hava fotoğrafının üç boyutlu incelemesinde, taşınmazın yer yer tarla, yer yer fındık bahçesi olduğunu, fındık bahçesi içinde ve kenarlarında kapalılık oluşturmayacak şekilde münferit olarak ağaçlar olduğunu, orman olmadığı veya orman içi açıklık olmadığının görüldüğünü, eylemli durum yönünden ise; % 20 - 30 eğimli, parsel fındık bahçesi niteliğinde olup, münferit olarak b çağında (8-19 arası çapta) 20 - 25 yaşlarında kızılağaç bulunduğunu bildirmişlerdir.
Yukarıda belirtilen komşu 30, 31 ve 32 sayılı parsellerin 1954 tarihli hava fotoğrafındaki görüntüsü ile eldeki davada dava konusu olan 29 sayılı parsellin görüntüsü aynıdır. Ancak, bilirkişilerce; hava fotoğraflarına göre aynı nitelikte bulunan komşu parsellerle ilgili dosyalarda taşınmazların hükümle gerçek kişiler adına tescil edilmesinin neden kaynaklandığı ve hava fotoğraflarında aynı nitelikte görülen taşınmazlar ile ilgili olarak komşu parseller hakkında hükme dayanak yapılan bilirkişi raporları ile eldeki bu davada sunulan rapor arasındaki çelişkilerin nedenleri de tartışılıp değerlendirilmemiştir.
Bu nedenlerle, hükme dayanak yapılan bilirkişiler tarafından hazırlanan rapor, çekişmeli taşınmazın önceki niteliğini belirlemeye olanak vermediği gibi bilirkişilerin, değerlendirmelerine esas aldıkları kriter de bilimsellikten uzaktır. Keza, dava konusu taşınmaza komşu ve hava fotoğrafında aynı görüntüye sahip 158 ada 30, 31 ve 32 sayılı parseller hakkında hükme dayanak alınan bilirkişi raporları ile de çelişiktir. Bilirkişilerin yetersiz ve yargı denetimine olanak vermeyen raporlarına dayanılarak hüküm kurulamaz.
O halde sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için, mahkemece en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ilgili yerlerden getirildikten sonra, önceki bilirkişiler dışında halen .... ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir ziraat mühendisi, bir harita mühendisi yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, getirtilen belgeler karar düzeltmeye konu 158 ada 29 sayılı parsel ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; eğim ölçer aletler (klizimetre) kullanılıp, münhanili kadastro paftasından, memleket haritası, halihazır harita ve topoğrafik haritalardan da yararlanılmak suretiyle taşınmazın gerçek eğimi belirlenmeli, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip, taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, memleket haritasındaki rumuzların fındık veya meyve veya orman ağaçlarını simgeleyip simgelemediği belirlenmeli ve taşınmazın 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, .... 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan ve bir sayfalık çalışma tutanağı ile ekindeki uygulanabilir nitelikte olmayan haritadan ibaret çalışma, orman kadastro faaliyeti olarak kabul edilemeyeceği gibi, bir an için orman kadastrosu kabul edilse dahi işlem kesinleşmediğinden, yukarıda değinilen belgeler harita ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeğini kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeğinin de memleket haritası ölçeğine bilgisayar ortamında (... veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de gösterecek şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ve üzerinde bulunan semboller farklı bir kalemle halka içine alınıp, kenara bir ok çıkarılmak ve anlamı açıklanmak suretiyle gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan, krokili, bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, keşifte, hâkim gözetiminde, karar düzeltmeye konu 158 ada 29 parsel sayılı taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli, yine keşif sırasında çekişmeli taşınmaz hâkim tarafından gözlemlenmeli, taşınmazın üzerinde neler bulunduğu (bitki örtüsü, ağaçların cinsi, sayısı vb.) ayrıntılı olarak keşif tutanağına yazılmalı, çekişmeli taşınmaz üzerinde bulunan bütün ağaçların dağılımları, sayıları ve yaşlarının ne olduğu ziraatçı bilirkişiye tesbit ettirilmeli, bilirkişilerin, yapacakları uygulama sonunda, bozmadan önceki raporlardan farklı sonuçlara ulaşmaları hâlinde, önceki raporlar ile sunacakları rapor arasındaki çelişkilerin nedenlerini ve hava fotoğraflarına göre aynı nitelikte bulunan komşu 158 ada 30, 31, 32 ve 33 parsel sayılı taşınmazların hükmen gerçek kişiler adına tescil edilmesinin neden kaynaklandığını açıklayacak ve hava fotoğraflarında aynı nitelikte görülen bu taşınmazlar hakkında hükme dayanak yapılan raporlar ile sunacakları rapor arasında çelişki doğması hâlinde, bu çelişkilerin nedenlerinin de tartışılıp değerlendirildiği yazılı mütalâa alınmalıdır. Bundan sonra; toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
Bu itibarla, yukarıda açıklandığı gibi mahkemece karar düzeltmeye konu 158 ada 29 parsel sayılı taşınmaz hakkında verilen karar eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olup, kararın yukarıda belirtilen nedenler ile bozulması gerekirken, yanılma sonucu yazılı şekilde onandığı anlaşıldığından, davalılar ... ve arkadaşları vekilinin 158 ada 29 parsel sayılı taşınmazın hakkındaki karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemizin 158 ada 29 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle karar düzeltmeye konu olan 158 ada 29 parsel sayılı taşınmazla sınırlı olmak üzere bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar ... ve arkadaşları vekilinin 158 ada 29 parsel sayılı taşınmaza yönelik karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 05/03/2013 gün ve 2013/772 - 2013/2217 sayılı ONAMA kararının, karar düzeltmeye konu olan 158 ada 29 parsel sayılı taşınmazla sınırlı olmak üzere KALDIRILMASINA ve 158 ada 29 sayılı parsel hakkındaki 20/10/2011 gün ve 2008/239-2011/162 sayılı yerel mahkeme kararının BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 21/05/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.