4. Hukuk Dairesi 2020/462 E. , 2020/2940 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı Hazineye izafeten... Mal Müdürlüğü vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 27/05/2003 gününde verilen dilekçe ile 2330 sayılı Yasadan kaynaklanan rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29/03/2017 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi olanağı bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, 2330 sayılı Yasadan kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, olay tarihinde davalının Kahramanmaraş Jandarma Komutanlığı emrinde görevli iken sevk ve idaresindeki askeri araç ile trafik kazası yaptığını, trafik kazası sonucu vefat eden davadışı erin mirasçılarına 2330 sayılı Kanuna göre nakdi tazminat ödenmiş olduğunu belirterek yapılan ödemenin, olaya kusuru ile neden olan davalıdan rücuen tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiş olup, Dairemizin 09/12/2015 gün ve 2014/17437 -2015/14370 sayılı ilamıyla “….Rücuen tazminat davalarında davacının zararının ödeme gününde oluştuğu benimsenerek, kabul edilen tazminata davacının talebi de gözetilerek ödeme gününden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekir. ....zarar haksız eylemin meydana geldiği 07/09/2001 tarihinde gerçekleşmiştir. Davalının sorumluluğu da bu tarihte başladığından, nakdi tazminatın haksız eylem tarihindeki veriler esas alınarak belirlenmesi gerekir. Şu halde, bilirkişi raporu alınarak rücu edilmesi gereken miktarın belirlenmesi gerekirken, olay tarihinden bir süre sonra alınmış ve karar tarihindeki verileri esas alan komisyon kararına istinaden ödenen tazminatın rücuen tahsiline karar verilmiş olması doğru değildir....Davalı, Anayasa’nın 72. maddesi gereği, hakkı olan askerlik ödevi sırasında kusuru ile zarara yol açmıştır. Hizmetin karşılığında ücret almaması ve anayasal ödevde bulunması dolayısıyla onun, tazminatın tümüyle sorumluluğu durumunda hakkaniyet öğesi, kapsam belirlemede dikkate alınmamış olma sonucunu doğurur. Bu durum karşısında anılan öğe değerlendirmeye katılarak tazminattan belirli bir indirim yapılmak üzere yerel mahkeme kararı bozulmalıdır...” şeklindeki gerekçeyle bozulmuştur.
Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ancak Dairemiz bozma ilamının (3-a) nolu bendi uyarınca haksız eylem tarihindeki katsayılar dikkate alınarak tazminat hesaplanmamış, yine anılan bozma ilamının (3-b) nolu bendinde bahsedilen sebeplerle hesaplanan tazminatta hakkaniyet öğesi kapsamında davalı yararına belirli bir indirim yapılmayarak hüküm kurulmuştur.
Bir davada mahkemenin veya tarafların yapmış oldukları bir usul işlemi nedeniyle taraflardan biri lehine, dolayısıyla diğeri aleyhine doğan ve gözetilmesi zorunlu olan hakka, usulü kazanılmış hak denilir. Bu nedenle, mahkeme kararının Yargıtay ilgili hukuk dairesi tarafından bozulmasından ve yerel mahkemece bozmaya uyulmasından sonra, mahkemece, hükmün Yargıtay bozma kararı dışında kalarak kesinleşmiş olan kısımları hakkında yeni bir karar verilemez.
Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyulması neticesinde davalı yararına usulü kazanılmış hak oluşmuştur. Ancak mahkemece, bozmanın gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Şu halde; mahkemece, davalı lehine oluşan usulü kazanılmış hak gözetilmeksizin yukarıda açıklandığı şekilde bozma ilamının (3-a) ve (3-b) nolu bentlerine aykırı olarak davanın kısmen kabulüne kararı verilmesi usul ve yasaya uygun olmamış bu durum kararın bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 23/09/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.