8. Hukuk Dairesi 2016/8067 E. , 2019/3340 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı 3.kişi vekili ve davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı üçüncü kişi vekili; borçlu şirketin tek ortağının müvekkilinin oğlu olmasının organik bağ için yeterli olmadığını, her iki işletmenin birbirinden farklı faaliyet gösterdiğini, haciz tutanağında ismi geçen evrakların müvekkile ait iş yeri ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını, söz konusu evrakların borçlu şirketin kapanması nedeniyle müvekkiline ait iş yerinde tamamlanan işlere ait belgeler olduğunu belirterek, davanın kabulü ile mahcuzlar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına ve tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; borçlu şirket yetkilisinin davacı üçüncü kişinin oğlu olduğu, haciz sırasında borçlu şirkete ait belgelerin bulunduğu, 25/04/2013 tarihli Ticaret Sicil Gazetesine göre haciz adresinin borçlu şirketin şube adresi olduğu, davacı ile borçlu şirketin aynı işi yaptıkları, davacı üçüncü kişinin karinenin aksini ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine,davalı alacaklı yararına 600,00 TL vekalet ücretine karar verilmiştir.
Hüküm, davacı üçüncü kişi vekili ve davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1.Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının reddine,
2.Davalı alacaklı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Davanın esasına yönelik karar verildiğine göre, karar tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hacizli malların değeri ile alacak miktarından hangisi az ise onun üzerinden hesaplanacak nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekir. Somut olayda, hacizli malların değeri, takibe konu alacak miktarından az olduğundan avukatlık ücretinin hacizli malların değeri üzerinden hesap edilmesi gerekirken, davalı taraf yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Ne var ki belirtilen bu yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’un 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Davacı üçüncü kişi vekilinin yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle vekalet ücretine ilişkin davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 6 . bendindeki "...600.00- TL ücreti vekaletin..." ibaresinin çıkartılarak yerine "... 3.000,00 TL nispi vekalet ücretinin..." ibaresinin yazılmak suretiyle hükmün düzeltilen bu şekli ile ONANMASINA, İİK"nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 44,40 TL peşin harcın onama harcından mahsubu ile artan 382,53 TL"nin davacıya iadesine ve peşin harcın istek halinde de davalı alacaklıya iadesine 27.3.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.