17. Hukuk Dairesi 2016/5146 E. , 2017/7821 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacılar vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların işleten/ sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, yaya küçük ..."a çarpması sonucu çocuğun ağır biçimde yaralandığını, ağır kafa travması nedeniyle kas gücünde zayıflama ve epilepsi rahatsızlığı geliştiğini, davacının kalıcı işgücü kaybına uğramasının muhtemel olduğunu, yaralanma nedeniyle çocuğun ve babası ..."un manevi zarara uğradığını belirterek 15.000,00 TL. maddi tazminat ile küçük ... için 10.000,00 TL. ve davacı baba için küçüğün yaralanması nedeniyle 10.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacı küçüğün gelir getirici işi olmadığından geçici işgöremezlik tazminatı talebinin reddine; Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu"ndan alınan rapora göre küçüğün kaza nedeniyle maluliyeti bulunmadığı belirlendiğinden, sürekli işgöremezlik tazminatı talebinin reddine; küçük ... için 4.000,00 TL, davacı baba ... için 2.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ..."dan tahsiline dair verilen hükmün, davacılar vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemiz"in 09.04.2013 tarih ve 2012/7013 Esas- 2013/5185 Karar sayılı ilamı ile; "Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu"ndan alınan hükme dayanak raporda, davacı küçüğün kafa travmasından kaynaklanan tedavi evrakı incelenip muayenesi yapılarak kaza nedeniyle maluliyetinin bulunmadığı belirlenmişse de, ... Eğitim Araştırma Hastanesi"nden alınan 26.10.2010 tarihli raporda küçüğün uzun mesafelerde yürüme zorluğu ve sol bacakta kuvvet kaybı nedeniyle %20 malul olduğunun belirlendiği, mahkemenin hükme esas aldığı raporun yeterli olmadığı, davacının kazadan sonra yapılan tedavilerinin tamamına ilişkin bilgi ve belgelerin ilgili yerlerden getirtilerek ve dosya kapsamındaki tüm özürlü sağlık kurulu raporları da irdelenerek yürüme zorluğunun bu kazadan kaynaklanıp kaynaklanmadığının belirlenmesi, kaza nedeniyle herhangi bir maluliyet oluşup oluşmadığı konularında Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu"ndan yeni bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve incelemeyle karar verilmesinin doğru olmadığı" gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada toplanan delillere göre; davacı küçüğün gelir getirici işi olmadığından geçici işgöremezlik tazminatı talebinin reddine; küçüğün kaza nedeniyle kalıcı maluliyeti bulunmadığı belirlendiğinden, sürekli işgöremezlik tazminatı talebinin reddine; davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile davacı ... için 6.000,00 TL. ve ... için 3.000,00 TL"nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ..."ten tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davalı ..."ün yargılamanın devamı sırasında vekillikten çekilmiş olsa dahi öncesinde vekille temsil edilmiş olması nedeniyle, bu davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre; davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Sözkonusu belirlemenin ise, Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesinin, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda; davacı ..."ın kazadaki yaralanması nedeniyle kalıcı maluliyeti oluşup oluşmadığının tespiti bakımından, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama kapsamında alınan, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu"nun 15.10.2014 tarihli raporu ve yine Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu"nun 14.05.2015 tarihli raporlarında değerlendirmenin, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği"ne göre yapıldığı görülmektedir. Oysa yukarıda da ifade olunduğu üzere, maluliyet tespiti işlemlerinin, kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre yapılması gerekmektedir. Davaya konu kazanın 09.03.2003 tarihinde gerçekleştiği gözetilerek maluliyet tespitinin, o tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümlerine göre yapılmayışı, mahkemece de bu raporlara göre karar verilmesi hatalıdır.
Yine, bozma ilamımızda, davacı ..."a ait tüm özürlü sağlık kurulu raporlarını da irdeleyen, gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor alınması gerekliliği belirtilmiş olmasına rağmen; mahkemenin hükme esas aldığı ATK raporlarında, sadece davacıya ait tıbbi belgelerin özetlenmesi ile yetinildiği, davacı ..."da kas gücü zayıflamasına bağlı olarak % 20, % 28 oranında maluliyet bulunduğuna ilişkin tespitler içeren tıbbi raporlardaki değerlendirmeler hakkında irdeleme yapılmadığı, anılan raporlardaki tespitlere itibar edilip edilemeyeceği ve gerekçelerinin belirlenmediği görülmektedir. Ayrıca, mahkemenin hükme esas aldığı ATK 3. İhtisas Kurulu"nun 15.10.2014 tarihli raporunda, davacı Erkan"da oluştuğu iddia edilen yürüme zorluğunun davaya konu kazadan kaynaklanmış olabileceği; ancak bu durumun maluliyetine neden olacak seviyede olmadığı ifade edilmiş, yapılan bu tespitin dayanakları ve gerekçesi raporda yer almamıştır. Bu itibarla da mahkemenin hükme esas aldığı raporlar, bozma gereklerini karşılar mahiyette görülmemiştir.
Bu durumda mahkemece, dosyanın yeniden ATK Genel Kurulu"na gönderilerek, kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümleri esas alınmak suretiyle, dosyada bulunan ve davacı ..."a kas gücü zayıflığı ile yürüme zorluğu nedeniyle maluliyet belirlemesi yapan raporları gerekçeli olarak irdeleyen, anılan raporlardaki tespitlere itibar edilemeyecekse gerekçesinin ne olduğunu tıbbi teknik veriler ve tüzükteki esaslar dahilinde açıklayan, mukayeseli, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı olduğu biçimde karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
3-Davacı ..."ın maluliyet oranının belirlenmesinden sonra, manevi tazminat hususunda yeniden değerlendirme yapılması gerekeceği de gözetilerek bozma ilamının kapsam ve şekline göre davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarını kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 18.9.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.