3. Hukuk Dairesi 2012/23702 E. , 2013/1884 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde itirazın iptali ile inkar tazminatının faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü ile icra takibine vaki itirazın iptali cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının daire satın almak üzere .... şirketine avans olarak 2007 yılında 3.000,00 TL ödeme yaptığını; bir süre sonra basından davalı idarenin adı geçen şirketle yaptığı "Arsa Satışı Gelir Paylaşım Sözleşmesi"ni iptal ettiğini öğrendiğini, ödenen avansın iadesi için şirkete ve davalıya ihtar çekildiğini, ihtarın sonuçsuz kalması nedeniyle davalı ile ödemenin yapıldığı şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, şirketin takibe itiraz etmediğini, davalı ....nin itiraz ettiğini belirterek; itirazının iptali ile inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı .... vekili cevap dilekçesinde; davacının avansı davalı şirketin açtırdığı hesaba yatırdığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; avans olarak yatırılan paranın iadesi için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosya içeriğinden; davalı tarafından 07.02.2006 tarihinde ihalesi yapılan projeyi .... ortak girişiminin kazandığı, 13.04.2007 tarihinde yapılan devir sözleşmesiyle ortak girişimin yerini .... şirketinin devraldığı; devir sözleşmesinde ....i’nin de muvafakatı bulunduğu, sözleşmenin 12.05.2008 gün ve 2327 sayılı başkanlık oluru ile feshedilip, teminatların gelir kaydedildiği, feshin ilgili firmaya ..... 41. Noterliği’nin 14.05.2008 gün ve 20303 sayılı ihtarnamesiyle bildirildiği anlaşılmıştır.
Davalı ile dava dışı şirket arasında düzenlenen sözleşme incelendiğinde; gelir paylaşımı şeklinde düzenleme yapıldığı, sözleşmenin 5.1. maddesi hükmünde satışların yüklenici adına yapılacağı, satış işlemlerinde kullanılacak sözleşmelerin alıcılar ile yüklenici arasında imzalanacağı, satış ilanlarında idare adı ve yüklenici adının birlikte kullanılacağı yazılıdır. Sözleşmenin 5.4 maddesinde ise; yüklenicinin satış yöntemi, satış bedelleri, satış ilanları konusunda İdarenin onayını alacağı, tüm ilan ve reklâm masraflarının yükleniciye ait olacağı kararlaştırılmıştır.
Dosyada mevcut ilanlarda davalının logosu kullanıldığı halde, satış bedelinin mutlaka davalı adına açılacak hesaba yatırılacağına dair bir uyarı mevcut değildir. Davalı tarafından ibraz olunan Konut Edinme Rehberi başlıklı belgede de bu hususta bir düzenleme yer almamaktadır.
Bu bağlamda dava konusu konutun bulunduğu projeye ait ilan ve tanıtımlar ile sözleşmenin belirtilen hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, davacı tüketicinin yüklenici şirketin açtığı hesaba yatırdığı satış bedelinin taşınmazın teslim edilememesi nedeniyle geri ödenmesinden davalının da sorumlu olduğunun kabulünde ve icra inkar tazminatına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından; davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak; davacı dava dilekçesinde yasal faiz talep etmesine rağmen, mahkemece taleple bağlılık ilkesine aykırı şekilde takip tarihinden itibaren %19 tamerrüt faizine hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı görülmüş; bu husus bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.