14. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/5464 Karar No: 2015/5542 Karar Tarihi: 14.05.2015
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/5464 Esas 2015/5542 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2015/5464 E. , 2015/5542 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 16.10.2012 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_ Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Davacılar vekili, davacıların maliki olduğu ... ada ... parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına ibra edilen borç için konulan 19.09.2002 tarihli 5.000.000.000,00 ETL bedelli ipoteğin kaldırılmasını, borçlu olduklarının tespiti halinde 30.000 TL borcun depo edilerek ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı iflas idaresi vekili, davacının borcunu ödediğine dair resmi bir belgenin dosyada bulunmadığını, müflis şirketin defter kayıtlarında da ödemeye ilişkin hiçbir kaydın bulunmadığını bu nedenle ipoteğin kaldırılması talebinin reddini savunmuştur. Mahkemece, davacıların mevcut ipotek nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine ve ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dosya içerisindeki tapu kayıtlarına göre dava konusu 26442 ada 3 parsel sayılı taşınmaz üzerine davalı şirket lehine 19.09.2002 tarihinde ipotek tesis edildiği, davacı ..."ün 197/206 payı mevcut iken yapılan intikaller sonucunda bu payı tapudan başkalarına devrettiği, halen tapuda payı bulunmadığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar müteselsil kefil olan davacı ... tarafından ipoteğin kaldırılması talep edilmiş ise de ipotek taşınmaza bağlı bir borç olduğundan ancak taşınmaz malikleri tarafından ipotek lehtarına husumet yöneltilerek ipoteğin kaldırılması istenebilir. Davacıların bu davada aktif dava ehliyetleri bulunmadığından davanın reddi gerekirken mahkemece davanın esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.05.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.