Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/10045
Karar No: 2020/6564

Hırsızlık - konut dokunulmazlığının ihlali - mala zarar verme - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2020/10045 Esas 2020/6564 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Yerel mahkeme, hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar vermeden suçlu bulduğu bir çocuk hakkında hüküm verdi. Ancak, müştekiye yapılan tebligat hatalı yapıldığı için karar temyiz edilememiştir. Tebligat Kanunu'nun 21/1 ve 21/2. maddeleri, mahkemelerin bilinen son adresi önce normal tebligat çıkararak kullanması gerektiği ve bu tebligatların iade edilmesi durumunda adres kayıt sistemindeki adresin kullanılması gerektiğini belirtmektedir. Bu nedenle, müştekinin bilinen en son adresi MERNİS adresi olduğu halde doğrudan MERNİS adresine yapılan tebligat işlemi hatalıdır. Temyiz talebi için müştekiye açıklayıcı davetiye ile gerekli bilgilerin sunulması ve tebliğ edilmesi gerektiği ve temyiz süresinin bulunduğu belirtilmiştir. Kanun maddeleri: Tebligat Kanunu 21/1, 21/2, 23/1-8 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliği 16/2.
17. Ceza Dairesi         2020/10045 E.  ,  2020/6564 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Yerel mahkemece suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
    Suçtan zarar gören ve soruşturma aşamasında şikayetçi olduğunu belirten müştekinin kovuşturma aşamasında 5271 sayılı CMK"nin 234. maddesinde belirtilen davaya katılma ve diğer haklarını kullanabilmesi için duruşmadan haberdar edilmesi gerektiği,
    7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun"un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanunu"nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin; soruşturma evresinde beyanı alınırken bildirdiği en son adresi ile MERNİS adresi aynı olan müşteki ...’in yokluğunda verilen 21.01.2016 tarihli kararın tebliği için adı geçen katılanın bilinen en son adresi esas alınarak Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre çıkarılıp bila tebliğ iade edilen tebligatlar bulunmadığı halde doğrudan “MERNİS Adresi” ibareleri ile çıkarılan ve merci tarafından Tebligat Kanunu"nun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümleri kapsamında şerh düşülmeyen tebligatın, dağıtıcı tarafından, kendiliğinden, Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi gereğince tebliğ edilmesinin usule aykırı olduğunun anlaşılması karşısında;
    Müşteki ...’e, temyiz hakkını kullanabilmesi için 21/01/2016 tarihli gerekçeli kararın, hükmü temyiz etme yetkisi olduğu, nereye, nasıl ve ne şekilde başvurabileceği, temyiz süresi de gösterilmek suretiyle, açıklamalı davetiye ile tebliğ edilerek sunarsa temyiz dilekçesi eklendikten ve bu hususta ek tebliğname de düzenlendikten sonra incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 29/06/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.











    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi