17. Hukuk Dairesi 2015/17508 E. , 2017/7809 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın yaptığı kazada, araç içinde yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını, davacının tedavi için bir çok masraf yaptığını, ancak bu tedavi masraflarının davalı ... şirketi tarafından ödenmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 18.952,00 TL. tazminatın kaza tarihinden işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu tedavi giderlerinin 6111 sayılı yasa uyarınca ... tarafından karşılanması gerektiğini, davacının istemini ispatla yükümlü olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 7.632,20 TL"nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair verilen hükmün, taraf vekillerince temyizi üzerine, 11. Hukuk Dairesi"nin 21.10.2014 tarih ve 2014/7016 Esas- 2014/16148 Karar sayılı ilamı ile; "2918 sayılı Yasa"nın 98. maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Yasa"nın 59. maddesi ve geçici 1. maddesi gereği, trafik kazası nedeniyle sağlık kuruluşları tarafından sunulan sağlık hizmet bedellerinden ..."nun sorumlu olduğu, 6111 sayılı yasa kapsamındaki tedavi giderlerine ilişkin olarak zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğunun son bulduğu gözetilerek, dava konusu tedavi giderlerinden ..."nun sorumlu olduğu bedellerin belirlenmesi konusunda uzman doktor
bilirkişiden rapor alınıp, oluşacak sonuca göre davalının sorumluluğunun değerlendirilmesi gerektiği" gerekçesiyle karar davalı yararına bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 7.632,00 TL. tazminatın kaza tarihi olan 31.10.2010"dan işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılmış olmasına; mahkemece verilen ilk hükmün temyizi sırasında davalı tarafça ileri sürülmeyen hususların kesinleşmiş olmasına ve kesinleşen yönlerin yeniden incelenemeyecek olmasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle, davacı tarafından sarfedilen tedavi giderlerinin, zarardan sorumlu olduğu iddia olunan trafik sigortacısından tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilk hükmün bozulmasından sonra yapılan yargılamada alınan 12.04.2015 tarihli adli tıp uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen raporun hükme esas alındığı; ayrıca, raporla belirlenen tedavi bedellerinin, 6111 Sayılı Yasa öncesi dönemde harcandığı, 27.08.2011 tarih ve 28038 Sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Yönetmeliğin geçici 1. maddesinde, yasadan önce yapılan ödemeler için kurumdan mahsup yapılamayacağı düzenlendiği gerekçesiyle, davalının tedavi giderlerinden sorumluluğuna hükmedildiği görülmektedir.
Hükmün gerekçesinde belirtilen 27.08.2011 tarih ve 28038 Sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Yönetmeliğin "Kanun"un yayımı tarihinden önceki trafik kazaları" başlıklı geçici 1. maddesinde "Kanun"un yayımı tarihinden önce meydana gelen trafik kazalarından kaynaklanan ve anılan tarih itibariyle ödenmemiş tüm tedavi gideri bedelleri Kanun"un geçici 1. maddesi kapsamında Kurumca ödenir. Bu tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle ilgili ... şirketlerinden ve Güvence Hesabından tahsil edilen tutarlar bakımından ilgili ... şirketlerine ve Güvence Hesabına herhangi bir iade yapılmaz. Bu tutarlar Kuruma bu Yönetmelik uyarınca aktarılan tutarlardan mahsup edilemez" düzenlemesi yapılmıştır.
Görüldüğü üzere, 6111 Sayılı Yasa"dan önceki dönemde gerçekleşen kazalara ilişkin sağlık harcamaları konusunda, yönetmelik ikili bir ayrım yaparak kurumun sorumluluğunu düzenlemiştir. Buna göre, 6111 Sayılı Yasa döneminden önce gerçekleşen kazalar nedeniyle, henüz ... şirketleri tarafından ödenmemiş olan tedavi giderlerinden kurum sorumlu olacak; ama, 6111 Sayılı Yasa döneminden önce gerçekleşen kazalar nedeniyle ... şirketleri tarafından ödenen tedavi giderleri, ödeyen ... şirketinin üzerinde kalacak ve ödeme yapan ... şirketi 6111 Sayılı Yasa"nın geçici 1. maddesine dayanarak, ödediği bedeli kuruma rücu edemeyecek ve kuruma aktarması gereken primlerden bu sebeple mahsup yapamayacaktır.
Somut olay incelendiğinde; 31.10.2010 tarihinde gerçekleşen kazadaki yaralanması nedeniyle davacı tarafça yapılan belgeli tedavi giderlerinin davalıdan talep edildiği, harcamaların davacı tarafça yapılmış olduğu, davalı ... şirketi tarafından davaya konu edilen miktarlar yönünden davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı; ... şirketinin ödeme yaptığı durumda ..."dan ödediği bedeli rücu edemeyeceği ve aktaracağı primden mahsup edemeyeceği hususlarını düzenleyen yönetmelik hükmüne dayanılarak davalının zarardan sorumlu tutulamayacağı gözetilmek suretiyle, davacı istemi hakkında karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve hatalı gerekçeyle yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
3-Davacı taraf, kaza nedeniyle yapılan belgeli tedavi giderlerinin davalıdan tahsilini istemiş olmasına rağmen; mahkemenin hükme esas aldığı 05.04.2012 tarihli kök ve 12.04.2015 tarihli ek bilirkişi raporlarında, 1 aylık geçici işgöremezlik süresi için 600,00 TL. geçici işgöremezlik tazminatının da hesaba dahil edildiği görülmektedir. 6100 sayılı HMK"nun 26. maddesine aykırı olarak, davacı tarafın talebini aşar biçimde yapılan hesaplamalara göre talep aşımıyla karar verilmesi de hatalı bulunmuştur.
4-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre; davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına; peşin
alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 18/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.