Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/6604
Karar No: 2022/590
Karar Tarihi: 25.01.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/6604 Esas 2022/590 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/6604 E.  ,  2022/590 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 20.12.2019 tarih ve 2019/436 E- 2019/201 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi'nce verilen 09.07.2020 tarih ve 2020/677 E- 2020/769 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadan aldığı 26 adet teminat mektuplarının kendilerine verildiği idareler tarafından kaybedildiğini, bir kısım teminat mektuplarının ise tüm aramalara rağmen bulunamadığını ileri sürerek toplam değeri 140.550,00 TL olan teminat mektubunun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkili bankanın teminat mektubu ile üstlendiği riskin gerçekleşmesi halinde vermiş olduğu garantiyi yerine getirmeyi, diğer bir ifade ile teminat mektup bedelini ödemeyi üstlendiğini, bu hukuki ilişki içerisinde, teminat mektubu veren bir bankanın teminat mektubundan kaynaklanan sorumluluğunun sona ermesi için, muhatabın teminat mektubunu bankaya ibra etmesi gerektiğini, ayrıca teminat mektupları kıymetli evrak niteliğinde olmadığını, asıllarının kaybedilmiş olması da teminat mektuplarının iptalini gerektiren yahut riski ortadan kaldıran bir durum oluşturmadığını, kaldı ki, söz konusu teminat mektuplarından dolayı müvekkili Bankanın riskinin sona erdiğini yahut davacı tarafın teminat mektubu içeriği yükümlülüklerini muhataba karşı yerine getirip getirmediği müvekkili banka tarafından bilinmediğini, bu davanın teminat mektuplarının muhatabı olan ilgili kurumlara karşı açılması gerekmekte olduğunu, müvekkili bankanın huzurdaki davada husumet ehliyeti bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    İlk derece mahkemesi, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, Trakya Serbest Bölge gümrük Müdürlüğü tarafından verilen cevapta 460805 numaralı teminat mektubunun kayıtlarında mevcut olduğu, Atatürk Havalimanı Gümrük Müdürlüğü 11 adet teminat mektubunun kayıtlarında mevcut olduğu, bir adet teminat mektubunun ise giriş kaydının bulunmadığı, Muratbey gümrük Müdürlüğü'nce verilen 12.11.2019 tarihli cevapta 6 adet teminat mektubunun kayıtlarında mevcut olduğu, teminat mektupları üçüncü kişinin fiilini taahhüt mahiyetinde bulunduğundan ve zamanaşımı süresinde bankaya başvurulması halinde bankanın teminat mektubu bedelini tazmin etmesi sözkonusu olacağından teminat mektubunun iptali veya hükümsüzlüğü davasının muhataba karşı açılması gerektiği, davacının teminat mektubundan dolayı sorumlu olmaması için, muhatabı tarafından iptali veya geri verilmesi, muhattabın teminat mektubundan dolayı bankayı ibra etmesi veya teminat mektubunun iptaliyle ilgili olarak kesinleşmiş mahkeme kararı sunması gerektiği, mektup muhatabının bulunmadığı bir davada teminat mektuplarının hükümsüzlüğü ve iptali talebinin dinlenemeyeceği (Dairemizin 02.10.2017 tarih 2016/5845 E,2017/4926 K sayılı ilamı), teminat mektubunun hükümsüzlüğü davasının, teminat mektubunun lehine düzenlendiği taraflara husumet yöneltilmeden görülmesi mümkün olmadığı gerekçesiyle pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
    İstinaf Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, talebin ileri sürülüş biçimine göre dava, teminat mektubunun zayi davası olduğu, HMK. 382/2-e maddesi uyarınca hasımsız görülmesi gerektiği halde davacının dava konusu mektupları tanzim eden bankaya karşı davayı açtığı, İlk Derece Mahkemesince verilen kararda, yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediği gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dava, 26 adet teminat mektubunun teminat fonksiyonunun kalmadığı, bunlardan bir kısmının ise kaybedildiği ileri sürülerek hükümsüzlüklerine karar verilmesi istemine ilişkin olup davacı teminat mektuplarının lehdarı, davalı banka ise düzenleyeni (garanti veren) konumundadır. Yukarda belirtildiği üzere ilk derece mahkemesince bu yöndeki bir davanın mektupların muhatabı (garanti alan) kişi yahut kişilere yöneltilmesi gerektiği, münhasıran garanti veren bankaya husumet yöneltilerek açılan işbu davanın dinlenemeyeceği gerekçesiyle pasif husumet yokluğu (eksikliği) nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, davacı yanın istinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, dava, teminat mektuplarının zayii nedeniyle iptali istemi olarak nitelenerek bu yöndeki bir davanın hasımsız açılması gerektiği, bu nedenle davalı olarak gösterilen bankaya pasif husumet yöneltilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararına vaki istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Bu bağlamda somut dava açısından verilen ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarına bakıldığında; her ne kadar her iki mahkemece de, davalıya pasif husumet yöneltilmesinin hatalı olduğu değerlendirilmiş ise de bu yöndeki sonuca davanın niteliği bakımından yapılan farklı değerlendirmeye dayalı olarak yine birbirinden farklı gerekçelerle ulaştıkları açıkça anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesiyle, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise, bölge adliye mahkemesinin ilk derece mahkemesi kararını düzelterek yeniden esas hakkında karar vereceği hüküm altına alınmıştır. Bu durumda, bölge adliye mahkemesince ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, esas hakkında yeniden hüküm kurulması gerekirken anılan kanun hükmüne açıkça aykırı olarak, kararın gerekçesi ile hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturacak şekilde istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olması doğru olmamış, bölge adliye mahkemesi kararının re'sen bozulması gerekmiştir.
    2- Bozma sebep şekline göre, davacı vekilinin esasa yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının re’sen BOZULMASINA, HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin esasa yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 25/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi