Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/5436
Karar No: 2022/601
Karar Tarihi: 25.01.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/5436 Esas 2022/601 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/5436 E.  ,  2022/601 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 30.11.2018 tarih ve 2017/7 E- 2018/432 K. sayılı kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nce verilen 30.01.2020 tarih ve 2019/1952 E- 2020/134 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacılar vekili, müvekkili ile davalı banka arasında imzalanan 07/05/2015 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinin BK'nın 20-25 maddesindeki genel işlem koşullarına, Kanun'un emredici hükümlerine, kamu düzenine ve dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, müvekkili odaların kefil olarak sınırsız sorumlu addedilemeyeceğini, bankanın müşterinin veyahut kefilin araştırma ve inceleme yapmasına olanak tanımadığını, evrakların tomar halinde imzalatıldığını, belgelerin banka dışına çıkarılmasına izin verilmediğini, müvekkillerine ön bilgilendirme formu imzalatıldığını düşünmediklerini, sözleşmede müvekkillerinin, müşterinin doğmuş veya doğacak herhangi bir borcuna 2.000.000,00 TL'ye kadar kefil olunacağı şeklindeki tekeffülünün geçersiz olduğunu, sözleşmenin kurulmasından önceki borçlardan müvekkillerinin sorumlu tutulamayacağını, imzalar alınarak temsilde ortak irade beyanının sözleşmeye yansıtılmamasının kanuna aykırı olduğunu, davalı bankanın, tacirlere uyguladığı genel kredi sözleşmesi esaslarını açıkça bilgi vermeden ve kamu tüzel kişiliğinin menfaatine aykırı olabilecek hususları müvekkili odalar ile müzakere etmeden sözleşme düzenlediğini belirterek davacı müvekkillerinin 07/05/2015 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinden doğmuş ve doğacak borçlarından dolayı 163.425,98 TL (fazlaya ilişkin hakları ve ek dava hakları saklı kalmak kaydıyla) borçlu olmadığının tespitine, sözleşmenin hükümsüz sayılmasına, müvekkili hakkında açılması muhtemel takipler hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili; açılan davayı kabul etmediklerini, davacıların, müvekkili bankanın ... Şubesi'nden 2008 yılından itibaren kurmuş oldukları ve hakim ortak oldukları Kesbir ... Birlik Tekel A.Ş. aracılığıyla sürekli ticari kredi kullandıklarını, dava tarihine kadar bankanın ... Şubesi'yle pek çok ticari kredi sözleşmesi imzaladıklarını, defalarca banka ile ticari kredi sözleşmesi imzalayıp yüklü miktarda kurmuş oldukları şirket aracılığıyla kredi kullanan davacıların genel kredi sözleşmesinin tüm muhtevasını bilmediklerini bu sözleşmenin genel işlem koşulları gereğince ağır yükümlülükler ihtiva ettiği gerekçesiyle zarara uğradıklarını ve sözleşmenin iptali gerekçesiyle iddialarının banka aleyhine büyük bir zarar oluşturacak şekilde ne kadar kötü niyetli olduklarını açıkça gösterdiğini, genel kredi sözleşmesiyle birlikte ödeme planı ve diğer evrakların taraflar arasında imza altına alınarak tarafların uzlaştıklarını, dava konusu genel kredi sözleşmesinin genel işlem koşullarına ve yürürlükteki tüm ilgili kanun hükümlerine uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davacılar tarafından ileri sürülen kefalet sözleşmesine ilişkin hükümlerin genel işlem koşulu niteliğinde bulunduğuna ilişkin iddialarının gerçeği yansıtmaması, kefalet sözleşmesinin TBK'nun 581. ve devamındaki maddelere uygun şekilde düzenlenmiş olması nedeniyle, bir an için kefalet sözleşme hükümlerinin genel işlem koşulu niteliğinde bulunduğunun ve TBK'nun 581. maddesine uygun düzenlenmediği kabul edilmesi halinde dahi bu kez davacıların davalı bankadan kredi kullanan davadışı şirketin hissedarları olduğu, kredinin kullanılmasından ve kredi ilişkisinin tüm faydalarından yararlanıldıktan sonra kefaletin mevzuat hükümlerine uygun olmadığı ileri sürülmek suretiyle borcun aslına ilişkin olarak borçlu olunmadığının tespitine ilişkin talebinin hakkın kötüye kullanılması mahiyetinde olması ve bu davranış şeklinin TMK'nun 2. maddesinde belirtilen dürüstlük kuralına uygun olmaması ve hukuk düzeni tarafından korunamayacağı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı, davacılar vekili istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince; davacı yanın, genel kredi ve teminat sözleşmesinde TBK'nın 583/1. maddesine göre çift imza - çift beyan bulunmadığı iddia edilmiş ise de, dosya kapsamına göre taraflar arasında imzalanan 07/05/2015 tarihli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesinde TBK'nın 583 ve devamı maddeleri gereğince davacı yanın ana sözleşme ve 5352 sayılı Kanun' un 54. maddesi gereğince temsil ve ilzama yetkili temsilci tarafından kefalet tarihi, kefalet türü, kefalet limitinin el yazısı ile yazıldığı ve sözleşmenin her iki temsilci tarafından ayrı ayrı imzalandığı, dava tarihi itibariyle dava dışı şirketin davacı bankaya ödenmemiş 171.796,31 TL borcu bulunduğu, davacı yanında dava dışı şirkete vermiş olduğu kefaletinin de devam ettiği gerekçeleriyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 25/01/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi