Esas No: 2020/6456
Karar No: 2022/604
Karar Tarihi: 25.01.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/6456 Esas 2022/604 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/6456 E. , 2022/604 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 16.04.2019 tarih ve 2014/534 E- 2019/121 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nce verilen 09.07.2020 tarih ve 2020/53 E- 2020/698 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, Cenevre Kantonu Bidayet Mahkemesi (8. Asliye Hukuk Mahkemesi' nin) 03/02/2005 tarihli JTPI/1329/2005 sayılı kararı ile kararın onanmasına ilişkin İsviçre Federal Mahkemesi' nin 01/06/2006 tarih ve 4.c.410/2005 sayılı kararının tanınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, İsviçre Mahkeme Kararının kesinleştiğini gösteren yazının o ülke makamlarınca onanmış aslı veya ilamı veren yargı organı tarafından onanmış örneği ve onanmış tercümesinin sunulması gerektiğini, davacının iyiniyet kuralına aykırı hareket ettiğini, aynı konuya ilişkin Türkiye’de tarafları aynı olan davalar olduğunu, bu kararın 01/06/2006 tarihinde kesinleşmesine rağmen 8 yıl sonra 2014 yılı Ekim ayında Türk Mahkemelerinde tanıma davası açıldığını, davacının Türk Mahkemelerinde verilen kararların etkisinin ortadan kaldırılmaya çalıştığını, aynı taraflar arasında aynı vakıaya ilişkin olarak verilmiş Türk Mahkemesi kararı mevcut iken bu karara aykırı olan İsviçre Federal Mahkemesi Kararının tanınmasının kamu düzenine ve Türk Mahkemelerinin yargı gücüne aykırı olduğunu, tanınması istenilen kararın MÖHUK md. 58 atfı ile 54 /c bendinde belirtilen kamu düzenine açıkça aykırılık teşkil etmeme koşulunu taşımadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, dava konusu kesinleştiği ve tanınmasına karar verilmesi talep edilen İsviçre Mahkemesinin ilgili kararının, yeminli tercüman aracılığıyla yapılan tercümesi, e-postil kaydının dosyaya ibraz edildiği, İsviçre Mahkemesi Kararının kesinleşmiş olduğu, karşılıklılık esası gereğince tanınmasına karar verilmesi gerektiği, her ne kadar davalı tarafça aynı konu hakkında Türk Mahkemeleri tarafından verilmiş olan iki farklı mahkeme kararı bulunduğu beyan edilmiş ise de bu konudaki yargılama yapılan durumun mahkememizin yetki ve görevinde olmadığı, aynı maddi olaya dayanılarak açılan davalarda farklı sonuca ulaşılması halinde hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edilmesinin davacı taraf yönünden mi, davalı taraf yönünden mi oluştuğu konusunun işbu mahkememize açılan davanın konusu olmadığı gerekçesiyle tanıma davasının kabulü ile Cenevre Cumhuriyeti ve Kantonu 8. Dairenin verdiği 04 Şubat 2005 tarihli JTPI/1331/2005 Tarihli kararı ile bu kararın onanmasına ilişkin İsviçre Federal Mahkemesinin 01/06/2006 Tarihli 4P.310/2005/ECH numaralı kararlarının tanınmasına karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; ilk derece mahkemesinin davanın kabulüne yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 25/01/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.