16. Hukuk Dairesi 2015/3896 E. , 2015/2586 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında ...... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve 11.02.2002 tarihinde imar sonucu oluşan 2933 ada 1 parsel sayılı 1.563,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ..."nin fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak arsa vasfıyla 1011/1563 hissesi Hazine adına, 184/521 hissesi ise satın alma nedeniyle dava dışı ......... adına tescil edilmiş, yargılama sırasında ......... hissesi satın alma nedeniyle .................. adına tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın Hazine adına kayıtlı bölümünün kendi kullanımında olduğu iddiasına dayanarak davalı ... adına olan zilyetlik şerhinin terkini ile adına zilyetlik şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın taraf teşkili sağlanamadığı gerekçesiyle usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Kullanım kadastrosu tespitlerine karşı, askı ilan süresi içinde açılacak davalarda 3402 sayılı Yasa"nın 11 ve 26. maddeleri uyarınca Kadastro Mahkemeleri, askı ilan süresi sona erdikten sonra açılacak davalarda ise genel mahkemeler görevlidir. Askı ilanı sonunda itirazsız tutanaklar kesinleştikten sonra, tapu kaydının beyanlar hanesinde yazılı olmayan kullanıcı şerhinin verilmesi ya da mevcut şerhin değiştirilmesi istemli davaların, kayıt maliki Hazine"ye ve varsa lehine kullanıcı şerhi bulunan kişilere karşı açılması zorunlu olup; davacının, iddiasını Hazine ve varsa kullanıcı şerhi sahibine karşı kanıtlaması zorunludur. Özen gösterilmediğinde hak sahipliğinde değişiklik sonucunu doğuracak nitelikteki ve tarafları arasında uyuşmazlık bulunan bu tür davaların, 6100 sayılı HMK"nın 382. maddesi anlamında çekişmesiz yargı işi olduğundan söz edilemez. Bu nedenle, söz konusu davalarda görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Ancak davanın, beyanlar hanesinde lehine zilyetlik şerhi verilmiş olan kişide değişiklik yapılmadan sadece nüfus bilgilerindeki hataların düzeltilmesi istemi ile açılmış olması halinde, artık taraflar arasında gerçek anlamda bir uyuşmazlığın varlığından söz edilemeyeceği ve Hazine de kayıt maliki olan ilgili sıfatıyla davada taraf olacağı için, bu tür davalar çekişmesiz yargı işi sayılırlar ve görevli mahkeme, 6100 sayılı HMK"nın 382/2-ç fıkrası uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesidir. Somut olayda;
dava, kesinleşen kullanım kadastrosu tespitine karşı, tapu kaydının beyanlar hanesinde yazılı şerhin iptali ve davacının fiili kullanıcı olduğu şerhinin yazılması istemine yöneliktir. Bu nitelikteki davalar, yukarıda açıklandığı üzere çekişmesiz yargı işi olarak kabul edilemeyeceği gibi, 6100 sayılı HMK"nın 4. maddesindeki Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine giren işler kapsamında da değildir. Bu nedenlerle somut olayda görevli mahkeme, Asliye Hukuk Mahkemesidir. 6100 sayılı HMK"nın 1. maddesi uyarınca mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup bu hususun mahkemece re"sen gözetilmesi gerekir. Hal böyle olunca; mahkemece, Sulh Hukuk Mahkemesinin görevsizliğine ve görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 23.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.