
Esas No: 2014/15660
Karar No: 2015/2580
Karar Tarihi: 23.03.2015
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/15660 Esas 2015/2580 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ......... Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 313 parsel sayılı 5.539,59 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı nedeniyle tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., irsen intikal, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davalı Hazinenin tutunduğu ve tespite dayanak yapılan tapu kaydının dava konusu taşınmazı kapsamadığı, davacı ... lehine zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu 101 ada 313 parsel sayılı taşınmaz, Hazine adına kayıtlı 07.02.1956 tarih, 32 ve 42 sıra numaralı tapu kayıtlarına istinaden davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Mahkemece tapu kayıtları tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte getirtilerek mahallinde yeterli şekilde uygulanıp kapsamı belirlenmemiş, tapu kayıtlarının haritasının bulunup bulunmadığı araştırılmamış, uygulamada komşu parsel tutanak ve dayanaklarından yararlanılmamıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 20. maddesine göre, kayıt ve belgelerin harita, plan ve krokiye dayanması halinde bu kaydın kapsamı dayanılan harita, plan ve krokideki sınırlara itibar edilmek suretiyle belirlenir. Mahkemece, tespit dayanağı olan tapu kayıtlarının varsa haritası ile birlikte getirilerek mahalline yöntemince uygulanmadan karar verilmesi doğru değildir. Eksik araştırma, inceleme ve uygulamaya dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca, sağlıklı sonuca varılabilmesi için, öncelikle dayanılan tapu kaydının tesisinden itibaren tüm tedavüllerinin ve varsa haritasının ve tüm komşu parsellerin onaylı tutanak suretleri ile dayanağı olan belgeler getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yerel bilirkişi, taraf tanıkları ile fen ve zirai bilirkişiler huzuruyla keşif yapılmalıdır. Taşınmazın başında yapılacak keşif sırasında Hazinenin dayandığı tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup hudutlar mahalli bilirkişilere zeminde tek tek göstertilmeli, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, fen bilirkişisine, yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği hudutlar haritasında işaretlettirilmeli, dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan davaya konu edilen taşınmazın niteliği, intikali ve tasarrufu hususunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, daha sonra fen bilirkişisine uygulanan tapu kaydının ve varsa haritasının kapsadığı alanı gösterir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, uzman zirai bilirkişiden de taşınmazın niteliğiyle ilgili ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 23.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.