Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1667
Karar No: 2019/6126
Karar Tarihi: 14.05.2019

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2019/1667 Esas 2019/6126 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2019/1667 E.  ,  2019/6126 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi

    ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesinin kararının taraflar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine davalı vekili avukat ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadığından davalı vekilinin huzuru ile duruşma yapılıp temyiz isteminin süresinde olduğu saptanıp, dosyanın incelenmesi sonucu gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı, avukat olduğunu, davalının hem devam eden hem de yeni davalarının açılması için kendisini vekil olarak tayin ettiğini, davalıdan 22.500,00 TL toplam avans aldığını ve davaların görülmesine devam edildiğini, davalının ceza davasında mahkum olan kişiler hakkında dava açılmasını istemesi üzerine yazılı sözleşme imzalayarak alacak davaları açtıklarını, bu davalar yürütülür iken davacının başka bir avukatı bir vekil olarak atadığını öğrendiğini ve bu nedenle de vekaletten haklı olarak istifa ettiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 5.000,00 TL avukatlık ücret alacağının yasal faizi ile davalıdan tahsilini istemiş, ıslah ile talebini 367.892,00 TL."ye yükseltmiştir.
    Davalı, davacının istifasının haklı olmadığını, istifanın usülüne uygun olarak kendisine bildirilmediğini, davacının başka vekilin duruşmalara gireceğinden haberdar olduğunu, bu duruma zımmen rıza gösterdiğini savunarak davanın reddini dilemiş, karşı davası ile de; avukatın haksız olarak istifası nedeniyle yapılmış olan sözleşmeler kapsamında vekalet görevine aykırı hareket eden avukata peşin olarak ödenen vekalet ücretinden şimdilik 5.000,00 TL"sinin tahsilini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, avukatın istifasının haklı olduğu kabul edilerek her iki sözleşmede de açılacak davaların %10"u üzerinden ücreti vekalet kararlaştırıldığı ve başarı şartına bağlandığı, bu durumda davalının dava sonucuna katılma itirazının yerinde olduğu, Avukatlık yasasının 164/5 maddesi gereğince avukatlık sözleşmesinin ücret hükmünün gerçersiz sayıldığı durumlarda uygulanan müddabihin %10"u oranı üzerinden hesap yapılmak suretiyle asıl davanın 186.532,00 TL üzerinden kısmen kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen karara karşı taraflar istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesince, her iki tarafın istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesinin kararı süresi içinde yine her iki tarafça temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    1-Davacı eldeki dava ile avukatlık ücret sözleşmelerinden kaynaklanan vekalet ücretlerinin tahsilini istemiştir. Davalı, istifanın haklı nedenlere dayanmadığını savunarak davanın reddini dilemiş, karşı dava ile de avukata peşin olarak ödenen vekalet ücretinin tahsilini istemiştir.
    Mahkemece, istifanın haklı olduğu kabul edilmek suretiyle, her iki sözleşmede vekalet ücretinin başarı şartına bağlandığı, sözleşmenin ücret hükmünün geçersiz sayılması nedeniyle müddabihin %10 oranı üzerinden hesap yapılmak suretiyle asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir. Avukatlık ücreti avukatın vekalet hizmetine karşılık olarak avukatla iş sahibi arasında serbestçe kararlaştırılabilir ise de, ücret tarifesindeki asgari miktarın altında kalan bir ücret karşılığında iş ve dava kabulü de ayrıca yasaklanmıştır. (Av. Kanunu md. 163/1,2-164/4) Öte yandan avukatlık ücreti belli bir miktarı da kapsamalıdır. Şu kadar ki hasılı davaya iştirak olmamak, davada gösterilen başarıya göre değişmek ve yüzde yirmibeşi aşmamak kaydıyla dava olunan veya hükmolunan şeyin belli bir yüzdesinin de avukatlık ücreti olarak kararlaştırılması mümkündür. (Av. Kanunu md. 164/1, 2, 3) Bu durumda dava olunan veya hüküm altına alınan şeyin değeri ile avukatlık ücreti arasında herhangi bir bağlantı kurulmamaktadır. Bu koşullar altında avukatlık ücreti belli bir miktarı kapsamak üzere serbestçe kararlaştırılabilir. Somut olayda davada dayanılan 17.02.2010 tarihli ücret sözleşmesinde “2. ...davalar kazanıldığı taktirde mahalli mahkemenin kararı verdiği ve karar yazılır yazılmaz, dava temyize gitmeden 140.000,00 TL."lik dava için %10"dan 14.000,00 TL, 300.000,00 Euro dava için %10"dan 30.000 euro ücreti vekaletleri nakden ödemeyi, şayet davalar kazanılmaz kaybedilirse Avukat ... vergi mükellefi olduğundan o tarihte KDV kaç TL ise o kadar gelir vergisi, ödemeyi ….kabul ve taahhüt ediyorum…..4- sözleşmede müvekkilimin beyanının 2. maddesinde geçen davalarla ilgili beyanlarını aynen kabul ve taahhüt ediyorum. Davaları kazanma durumlarımız olmazsa ücreti vekalet talep etmiyorum. Müvekkilin KDV ve gelir vergisi ödeme beyanına aynen katılıyorum” şeklinde, 21.12.2010 tarihli ücret sözleşmesinde de “ ..tüm hukuki işlemler davanın açılmasından mahkemenin verdiği karar Yargıtay temyiz safhalarından geçip kesinleşinceye kadar aynı zamanda dava kazanıldığında alacağın tahsili için ilam icraya konup tahsil edinceye kadar davayı takip edeceği ve ilam icraya konulduğunda ücreti vekalete ödememek şartıyla anlaşmış bulunuyoruz. Dava takibi için 75.000 Euro anlaşmış bulunuyorum...” şeklinde düzenleme yer almaktadır. Anılan bu sözleşme hükümlerinin ancak genel hükümlere göre geçersizliği ileri sürülebilir veya iptali istenebilir. Bu nitelikteki bir ücret sözleşmesinin geçersiz kabul edilmesi için gerçekten Avukatlık Yasasının az yukarda değinilen amir hükümlerine aykırılığın kesin olarak saptanması gerekir. Hukuk sistemimizde, BK.nun 19. maddesindeki buyurucu hükümlere aykırı olmamak koşuluyla irade hürriyeti ve akit serbestisi sınırları içinde taraflar diledikleri gibi sözleşme yapabilirler. Sözleşme ilkesine egemen olan ve öncelikle uyulması ve uygulaması gereken hükümler sırasıyla, amir hükümler ve amir hükümlere aykırı olmamak kaydıyla tarafların kendi kararlaştırmalarıdır. Sözleşmeyi geçersiz saymak tarafların amacına aykırı düşer. Avukatlık Kanununun 164/2. maddenin olayda uygulama yeri yoktur. Yukarıda açıklanan hususlar ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacı avukatın mahkemenin de kabulünde olduğu gibi istifası haklı olduğuna göre, edimini yerine getirdiği ve sözleşme gereğince ücrete hak kazandığının kabulü gerekir. Hal böyle olunca, mahkemece, sözleşme ve yasa hükümlerinin yorumunda yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının karşı davaya yönelik yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiş; asıl davaya yönelik yukarıdaki bozma kapsamı dışında kalan davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine de bu aşamada gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak, ilk derece mahkemesi olan ... Anadolu 17. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 29/11/2016 tarih, 2013/211 Esas, 2016/423 karar sayılı ilamın BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle, davalının karşı davaya yönelik tüm temyiz itirazlarının reddine, asıl davaya yönelik olarak bozma kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, HMK. 373/1.bendi uyarınca ilk derece mahkemesinin karar dosyasının ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 2.037,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan 3.216,90 TL harcın istek halinde davalıya, 31,40 TL harcın davacıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi