Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/6312
Karar No: 2022/628
Karar Tarihi: 26.01.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/6312 Esas 2022/628 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/6312 E.  ,  2022/628 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 03.05.2018 tarih ve 2016/861 E. - 2018/536 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi'nce verilen 27.02.2020 tarih ve 2018/1635 E. - 2020/282 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilin, üç ortaklı davalı şirkette %40 pay sahibi olduğunu, müvekkilinin şirket merkezine alınmadığını, davalı şirketle ilgili hiçbir bilgi ve belgenin paylaşılmadığını, davalı şirketin uzun yıllardır kâr ettiğini, şirketin işletme sermayesi yönünden zayıf olmadığını, sermaye durumunun kötü olduğunu söyleyerek kâr dağıtmamanın kötü niyetli olduğunu bu nedenle kâr payının dağıtılmamasına ilişkin 6 nolu kararın iptali gerektiği, 4 nolu karar ile şirket müdürü Metin Akyılmaz'ın sadece %20 hisse sahibi kardeşi Melih Akyılmaz'ın oyu ile ibra edildiğini, diğer müdürün kardeşinin oyuyla ibra edilmesinin usulsüz olduğunu, aynı oylamada davacının ibra edilmediğini, davalı şirketin 30/06/2016 tarihli genel kurulunda alınan 4 ve 5 nolu kararların TTK 445. maddesi uyarınca kanun, ana sözleşme ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu ileri sürerek iptalini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, genel kurul toplantısında alınan kararların hukuka uygun olduğunu, davacının kötüniyetle dava açtığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; şirketin 2015 yılında kar ettiği, yaklaşık 8 yıl boyunca kâr dağıtımı yapmayan davalı şirketin, 2015 yılına ait kârını da dağıtmayarak şirket yedeklerine eklenmesine karar verilmiş olmasının yasa, sözleşme ve objektif iyi niyet kuralları ile çeliştiği bu nedenle kar dağıtımı yapılmamasına ilişkin 6 nolu kararın iptali gerektiği, davacı aleyhine sorumluluk davası açıldığı, davacı hakkında verilen ibra edilmeme kararının açılmış sorumluluk davasında değerlendirilecek olması nedeniyle davacının ibra edilmemeye yönelik kararın iptalini talep etmekte hukuki yararının bulunmadığı, davalı şirket müdürü Metin Akyılmaz'ın ibra edilmesine ilişkin kararın iptali talebinde ise, üç ortaklı limited şirket olan davalı şirketin iki müdürünün kendi ibralarında oy kulanmadıkları ve davacı dışındaki diğer müdürün ortak olan kardeşinin oylarıyla ibra edildiği, kardeş olan diğer ortağın müdür olan ağabeyinin ibra oylamasında oy kullanmasında TTK'nın 436/1. maddesi uyarınca oydan yoksunluk halinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalı şirketin 30/06/2016 tarihli olağan genel kurulda gündemin 6. maddesi ile alınan kararın iptaline,
    gündemin 4. maddesi ile alınan ve şirket müdürü davacı ...'ün ibra edilmemesine ilişkin talebin HMK'nın 114/1-(h) ve 115/2. maddeleri uyarınca hukuki yarara ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine, gündemin 4. maddesi ile alınan ve şirket müdürü Metin Akyılmaz'ın ibra edilmesine ilişkin kısmın iptaline yönelik talebin reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi'nce, mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan taraf vekillerinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili ve katılma yolu ile davacı vekili temyiz etmiştir.
    1- Dava, davalı şirketin 30.06.2016 tarihinde alınan 4 ve 6 nolu genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkin olup, İlk Derece Mahkemesince 6 nolu karar yönünden dava kabul edilmiş, 4 nolu karar yönünden ise dava red edilmiş, taraf vekillerinin istinaf kanun yolu başvurusu da Bölge Adliye Mahkemesince red edilmiştir.
    Davalı vekili 6 nolu karar yönünden temyiz isteminde bulunmuş, davacı vekili ise 4 nolu karar yönünden süresinde katılma yolu ile temyiz talep etmiştir.
    Davada, ileri sürülen talepler yönünden HMK 110 maddesinde düzenlenen "Davaların Yığılması" sözkonusu olup her bir talep bağımsızlığını koruduğundan, temyiz yolu talebinin de ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir. HMK 366. maddesi yollaması ile temyiz kanun yolunda da uygulanan HMK 348. maddesi, “(1) İstinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvurma hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, vereceği cevap dilekçesi ile istinaf yoluna başvurabilir. İstinaf yoluna asıl başvuran taraf, buna karşı iki hafta içinde cevap verebilir. (2) İstinaf yoluna başvuran, bu talebinden feragat eder veya talebi Bölge Adliye Mahkemesi tarafından esasa girilmeden reddedilirse, katılma yolu ile başvuranın talebi de reddedilir.” hükmünü amir olup, katılma yoluyla temyiz, asıl temyiz talebine sıkı sıkıya bağlıdır. Davalı taraf, davanın reddine yönelik hükmü temyiz etmediğine, davacıda süresinde temyiz isteminde bulunmadığına göre, bu hüküm yönünden karar kesinleşmiş olup davacının katılma yoluyla temyiz hakkı bulunmamaktadır. Bu sebeple davacı tarafın katılma yolu ile temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin katılma yoluyla temyiz dilekçesinin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 26/01/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi