Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1351
Karar No: 2022/648
Karar Tarihi: 26.01.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/1351 Esas 2022/648 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin verdiği kararın üzerine yapılan istinaf sonucu İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi, davacının istinafını esastan reddetti. Davacı, kararı temyiz etti ancak Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verdi. Davacı IATA'ya üyeyken yaşadığı bazı sorunlar nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmişti. Ancak sözleşmede yer alan tahkim şartının geçerli olduğu, davacının yabancı şirket olması nedeniyle 805 sayılı Yasa'nın uygulanma olanağı bulunmadığı gerekçesiyle davacının talebinin tahkim yoluyla çözülmesi gerektiği kararına varılmıştır. Kararda uygulanması gereken kanun maddeleri: 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu'nun 5. maddesi, HMK'nın 413. maddesi, Seyahat Acenteleri El Kitabı'nın 812 nolu kararının 12.2.3 bölümü.
11. Hukuk Dairesi         2020/1351 E.  ,  2022/648 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 12. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 08.07.2019 tarih ve 2018/425 E- 2019/267 K. sayılı kararın asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi'nce verilen 26.12.2019 tarih ve 2019/2338 E- 2019/1649 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 25.01.2022 günü hazır bulunan davacı vekili Av.... ile davalı IATA Uluslararası Hava Taşımacıları Birliği vekili Av.... ile diğer davalı ...A. vekili Av.... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin 03.03.2010 tarihinde davalı IATA acenteliğine kabul edildiğini ve bu tarihten itibaren uçak bileti düzenleme yetkisine sahip olduğunu, müvekkilinin IATA’ya üyelik başvurusunda havayolu şirketlerine karşı olası borçlarının teminatı için 23.02.2010 tarihli 261.000-USD bedelli bir teminat mektubunu IATA’ya teslim ettiğini, müvekkilinin düzenlenen biletlere ilişkin olarak havayolu şirketleri ile arasındaki hesabını sadece BSP elektronik platformu üzerinden gerçekleştirebilmekte olduğunu, bu kapsamda havayolu şirketinin acentenin hesabı ile kendi hesabı arasında bir fark görmesi halinde bu platform üzerinden acente borç dekontu veya acente alacak dekontu düzenlemekte olduğunu, havayolu şirketlerinin alacaklı görünmesi durumunda ise davalı IATA’nın herhangi bir inceleme yapmadan acentelerin sundukları banka teminat mektuplarını nakde çevirerek havayolu şirketine ödeme yapmakta olduğunu, müvekkilinin yaklaşık 8 yıldır kredi kartı ile satış yapmamakta sadece nakit satış yapmakta olduğunu, ancak müvekkilinin bilgisi ve onayı olmadan kredi kartı ile bilet satış işlem kaydı yapıldığını ve davalı IATA’dan bu kaydın düzeltilmesinin istenildiğini, ancak davalı havayolu şirketinin basiretli bir tacir gibi davranmadığını ve bu kredi kartı satış işlemleri nedeniyle müvekkilinin cari hesabına borç kaydettiğini, platform üzerinden de müvekkiline acente borç dekontu(ADM) düzenlediğini, bu nedenle müvekkilinin uçak bileti düzenleme yetkisinin sonlandırıldığını ve IATA üyeliğinin askıya alındığını, cari hesap farkının kapatılması için 31.12.2018 tarihine kadar süre tanındığını, aksi halde teminat mektubunun paraya çevrileceğini ileri sürerek müvekkilinin haksız ve hukuka aykırı düzenlenen 159.676,64.-TL tutarındaki acente borç dekontları nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen davada davacı vekili; davalı ...nin müvekkilinin onayı dışında kredi kartı satış işlemleri sebebiyle müvekkilinin cari hesabına 54.923,03-TL tutarında daha borç kaydettiğini ileri sürerek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı IATA vekili, taraflar arasındaki tahkim sözleşmesi uyarınca uyuşmazlığın tahkim mahkemesinde çözümü zorunlu olup mahkemenin görevsiz olduğunu, sözleşmenin ayrılmaz parçası olan Seyahat Acentesi El Kitabının 812 nolu kararının 12.2.3. bölümündeki düzenlemeye göre davacı 2.bölgede bulunduğundan Türkiye’deki acenteler için Cenevre veya İsviçre tahkim merkezlerinin görevli ve yetkili olacağını, ayrıca müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Davalı şirket vekili, taraflar arasındaki tahkim sözleşmesi uyarınca uyuşmazlığın tahkim mahkemesinde çözümü zorunlu olup mahkemenin görevsiz olduğunu, ayrıca taraflar arasında 3 taraflı bir sözleşme olduğunu, davacı iddia ve talebinin haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında imzalanan 03/03/2010 tarihli Yolcu Bileti Satış Acentesi Sözleşmesinin 14.maddesinde tahkim şartının düzenlendiği, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin davalı IATA tarafından düzenlenen Seyahat Acentesi El Kitabına tabi olarak kabul gördüğü, 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu’nun 5. maddesinin yollamasıyla HMK'nun 413.maddesinde belirlenen hükümler de gözönüne alınarak taraflar arasında düzenlenen 03/03/2010 tarihli sözleşmenin uygulanmasından çıkan uyuşmazlıkların Seyahat Acenteleri El Kitabı'nın 812 nolu kararının 12.2.3 bölümündeki düzenlemeye göre, davacı şirketin 2 . bölgede bulunması nedeni ile Türkiye'deki acenteler için Cenevre veya İsviçre Tahkim merkezleri görevli ve yetkili kılındığı sabit olup, sözleşmede geçerli bir tahkim şartının düzenlendiği, davalıların da ilk itiraz olarak tahkim itirazında bulunduğu, dolayısıyla asıl ve birleşen davadaki uyuşmazlığın tahkim yolu ile çözülmesi gerekeceği gerekçesiyle tahkim ilk itirazının kabulü ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, sözleşmede yer alan tahkim şartının geçerli olduğu, sözleşmenin bir tarafının yabancı şirket olması nedeniyle 805 sayılı Yasa'nın 1.maddesinin uygulanma olanağının bulunmadığı, yargılama sırasında dilekçeler teatisi aşamasında dile getirilmeyen 03/03/2010 tarihli sözleşmedeki imzaya itiraza da itibar edilemeyeceği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353(1)b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 52,60 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davacıdan alınmasına, 26/01/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi