Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu vekili, hacze konu taşınmazın borçlunun haline münasip evi olması nedeniyle haczin kaldırılması talebi ile 26.9.2008 tarihinde icra mahkemesine müracaat etmiştir.
Meskeniyet şikayetinin yasal 7 günlük süre içerisinde yapılması gerekir.
Somut olayda, şikayetçi borçluya 103 örnek haciz davetiyesi tebliğ edilmediği, şikayetçinin, 22.2.2008 tarihinde kıymet takdirinin yapılması amacıyla icra müdürlüğü tarafından meskene gelindiğinde hacizden haberdar olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda şikayetçi borçlunun 26.9.2008 tarihli başvurusu süresinde olup, işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece haciz tarihinden itibaren uzunca bir süre geçirildikten sonra haczedilmezlik şikayetinde bulunulmasının, TMK.nun 2.maddesine aykırı olduğundan bahisle istemin süre aşımından reddine, karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 01.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.