Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklının kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlattığı takipte, borçlu şirket vekilinin, yasal süresi içerisinde icra mahkemesi nezdinde imzaya ve kabul anlamına gelmemek üzere müştereken şirketi borç altına sokma yetkisi bulunan iki temsilciden sadece birinin imza etmesi nedeniyle borca da itiraz ettiği görülmüştür.
Keşide tarihi itibariyle şirketi temsil ve ilzama yetkili temsilciler duruşmaya gelerek imzaların kendilerine ait olduğunu kabul etmişler, incelenen ticaret sicil gazetesinde de şirket temsilcilerinden herhangi birinin münferiden imzası ile şirketi borç altına sokabileceği kabul edilmiştir.
Hal böyle olunca, mahkemece itirazın reddine karar vermek gerekirken, genel yargılamada ileri sürülebilecek hususlardan olan senetteki borçlu şirketi devralan muteriz şirketin, önceki şirketin borçlarından sorumlu olmayacağına ilişkin gerekçelerle istemin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.   
SONUÇ :Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 01/04/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.