12. Ceza Dairesi Esas No: 2016/7858 Karar No: 2016/12502 Karar Tarihi: 09.11.2016
Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2016/7858 Esas 2016/12502 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2016/7858 E. , 2016/12502 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle yaralama Hüküm : TCK"nın 89/4, 62, 51/1-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Dairemizin 15.03.2016 tarihli tevdi kararı uyarınca katılan mağdur ..."a yokluğunda verilen 10.06.2014 tarihli kararın tebliğ edilmesine rağmen adı geçenin hükmü temyiz etmediği belirlenerek yapılan incelemede: Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23.11.2010 tarihli ve 2010/7-191-227 saylı kararında vurgulandığı üzere; hükmün aleyhe bozulması halinde davaya yeniden bakacak mahkeme tarafından sanıktan bozmaya karşı diyeceğinin sorulması, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 326 ve 5271 sayılı CMK"nın 307/2. maddeleri uyarınca zorunludur. Savunma hakkının sınırlandırılamayacağı ilkesine dayanan bu zorunluluk uyarınca, sanığa, bozmada belirtilen ve aleyhinde sonuç doğuracak olan hususlarda beyanda bulunma, kendisini savunma ve bu konudaki kanıtlarını sunma olanağı tanınmalıdır. İncelenen dosyada, sanık hakkında taksirle yaralama suçundan kurulan 24.12.2009 tarihli mahkumiyet hükmünün, sanık müdafii ile katılanlar vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 02.07.2012 tarihli, 2011/21638 esas, 2012/16485 karar sayılı bozma ilamı ile “Dosya içeriğine göre; sanığın yönetimindeki otomobille ışık kontrollü dört yönlü kavşakta seyrine devam ettiği sırada, gidişine göre sol taraftan, kavşağa giriş yapan sürücü ... idaresindeki motosikletin sol yan tarafına aracının ön tampon kısmıyla çarpması sonucu mağdur ..."nun basit tıbbi müdahale ile giderilebilir ve motosiklette yolcu olarak bulunan mağdur ... ile mağdur ..."nun orta derecede kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanmaları şeklinde gelişen olayda, gerek sanık gerek mağdurların kendi yönlerine yanan yeşil ışıkta hareketle kavşaktan geçiş yaptıklarını beyan etmeleri karşısında, mahallinde uzman bilirkişi marifetiyle keşif yapılıp olayın meydana geliş şekli kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirlendikten ve Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden ya da karayolları trafik fen heyeti veya üniversitelerin konu ile ilgili bölümlerinde uzman öğretim görevlilerinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla inceleme yaptırılıp tarafların kusur durumu tereddütsüz şekilde saptandıktan sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,” nedenine dayalı olarak bozulduğu ve bozmaya uyulmasına karar verildiği halde, bozma ilamına göre yapılacak araştırma sonunda sanığın ışık kontrollü kavşakta kırmızı ışıkta geçmesinden dolayı trafik kazasının meydana geldiğinin tespit edilmesi durumunda sanık hakkında bilinçli taksirle yaralama suçundan hüküm kurulabileceği ve bu yönüyle bozmanın sanık aleyhine de olması karşısında, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 326/2. maddesine göre sanığın bozma ilamına karşı diyeceklerinin tespiti gerekirken, sanığa duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilmesi ve sanık müdafiinin beyanlarının alınması ile yetinilerek karar verilmesi suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeksizin hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 09.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.