Esas No: 2020/6717
Karar No: 2022/670
Karar Tarihi: 26.01.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/6717 Esas 2022/670 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, aralarında ticari ilişki bulunduğu davalıya faturalar düzenlediğini ve mutabakatlar yapıldığını belirterek, davalının kur farkı alacağına ilişkin faturayı kabul etmeyerek iade ettiğini ve yapılan takibi haksız itiraz ettiğinden itirazın iptali ile icra takibinin devamına, borçlu aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. Davalı ise, kur farkı alacağına ilişkin hüküm olmadığını belirterek, tek taraflı düzenlenen faturadaki tutarın yabancı para cinsinden karşılıklarının yazılması ile kur farkı alacağının doğmayacağını, ödemelerin faturaların düzenlenmesinden kısa bir süre sonra yapıldığını, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davacının kur farkı alacağı talebi yönünde karar vermiş ve davacının %20 icra inkar tazminatına hak kazandığını belirtmiştir. İstinaf mahkemesi ise, çekin bir ödeme vasıtası olması nedeniyle çek üzerindeki bedel dışında kur farkı talep edemeyeceğini belirtse de, davacı tarafından sadece ilk derece mahkeme kararı istinaf edildiğinden, istinaf talebinin esastan reddine karar vermiştir. Bölge Adliye Mahkemesi ise, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gerekçesiyle istinaf mahkemesince verilen kararın onanmasına karar vermiştir.
Kanun Maddeleri:
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 355 vd. maddeleri
- HMK 369/1. ve 371. maddeleri
- HMK 370/1. maddesi
- HMK 372. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 15.11.2019 tarih ve 2018/727 E- 2019/928 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'nce verilen 09.07.2020 tarih ve 2020/525 E- 2020/537 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, söz konusu ticari ilişki kapsamında davalıya faturalar düzenlendiğini ve mutabakatlar yapıldığını, davacının edimlerini eksiksiz yerine getirdiğini, bu konuda taraflar arasında ihtilaf olmadığını, davacının faturalardan kaynaklı kur farkı alacağı olduğunu fakat davalının kur farkı alacağına ilişkin faturayı kabul etmeyerek iade ettiğini, bunun üzerine yapılan takibe ise haksız itiraz ettiğinden itirazın iptali ile icra takibinin devamına, borçlu aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında yapılan sözleşmede kur farkı alacağına ilişkin hüküm olmadığını, bu sebeple kur farkının doğması durumunda her iki tarafın da sorumluluğuna gidilemeyeceğini, daha önceki iş ilişkilerinde de davalının böyle bir taleple karşılaşmadığını, davacının döviz kurunun artışını fırsata çevirmek istediğini, sözleşmeye uygun olarak belirlenen fiyatın ödemesinin anlaşılan fatura tarihindeki kur üzerinden yapıldığını, taraflar arasında kur farkına ilişkin yazılı ve sözlü anlaşma olmadığını, tek taraflı düzenlenen faturadaki tutarın yabancı para cinsinden karşılıklarının yazılması ile kur farkı alacağının doğmayacağını, bunun irade serbestisine aykırı olduğunu, ödemelerin faturaların düzenlenmesinden kısa bir süre sonra yapıldığını, haksız davanın reddine karar verilerek davacı şirket aleyhine %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesi, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacı alacağının tahsili için davalı tarafından verilen çekleri teslim aldığı, çekin bir ödeme aracı olması nedeniyle çek üzerindeki bedel dışında herhangi bir kur farkı talep edemeyeceği, ancak 018502 seri nolu faturaya ilişin olarak 3.229,35 TL kur farkı alacağı talebi yerinde görüldüğü gerekçesiyle işlemiş faiz talebi yerinde görülmeyerek davanın kısmen kabulüne, Kayseri 5. İcra Müdürlüğü'nün 2018/10719 esas sayılı dosyasında davalının 3.229,35-TL asıl alacak yönünden itirazının iptali ile takibin 3.229,35-TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin itirazın iptali talebinin reddine, itirazın iptaline karar verilen 3.229,35-TL'nin takdiren % 20' si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir.
İstinaf mahkemesince, çekin bir ödeme vasıtası olduğu ve döviz üzerinde düzenlenmesi mümkün olduğu gibi bedel hanesi verildiği andaki döviz satış kuru üzerinden hesap edilerek de doldurulabileceği, buna rağmen ödemeyi Türk Lirası üzerinden çek olarak kabul eden davacının bu aşamadan sonra kur farkı isteyemeyeceği ancak ilk derece mahkeme kararı yalnızca davacı tarafından istinaf edildiği, fazlaya ilişkin kısımla ilgili itirazın iptali talebinin reddine dair hüküm kısmı yönünden inceleme sonucu istinaf eden davacı aleyhine sonuç doğuracak şekilde hüküm kurulamayacağından davacı tarafın yerinde görülmeyen istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir, kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 26/01/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.