Esas No: 2020/3674
Karar No: 2020/5429
Karar Tarihi: 09.12.2020
Danıştay 8. Daire 2020/3674 Esas 2020/5429 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/3674
Karar No : 2020/5429
Temyiz İsteminde Bulunan(Davalı): … Üniversitesi Rektörlüğü …/…
Vekili : Av. … - (Aynı adreste)
Karşı Taraf (Davacı) : …
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir,
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi : …
Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Dava; … Üniversitesi İletişim Fakültesi, Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü öğrencisi olan davacının bir hafta süre ile okuldan uzaklaştırma cezası ile tecziye edilmesine ilişkin … günlü, … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince; Danıştay Sekizinci Dairesinin bozma kararına uyularak, … Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü öğrencisi olan davacının, … olarak adlandırılan internet sitesinde, İletişim Fakültesi dekanı olan …'ı hedefle, “üç ay önce tepeden inme biçimde atandığı”, “meğer herif … İletişimin mesihi imiş”, “lafın kısası fakültenin biraz imajı vardı, içine ettiler, bıraktılar” şeklinde ifadeleri yazması nedeni ile davacının Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliğinin (mülga) 9. maddesini ihlal ettiği gerekçesi ile "bir yarıyıl uzaklaştırma" cezası ile cezalandılması gerektiği, ancak davacının daha önce disiplin cezası almamış bulunması ve gösterdiği pişmanlık nedeniyle mezkûr yönetmeliğin 30. maddesinde yer alan takdiri hafifletici hafifletici sebep uygulanarak bir alt ceza olan "bir hafta süreyle okuldan uzaklaştırılmasına" yönelik işlemin tesis edildiği, olay tarihinde yürürlükte olan Yönetmelik, daha sonraki tarihli Yönetmelik ile yürürlükten kaldırıldığından uyuşmazlığın çözülebilmesi için öncelikle davacının işlediği fiile hangi Yönetmelik hükmünün uygulanması gerektiği hususunun karara bağlanması gerektiği, fiilin işlendiği tarih itibariyle yürürlükte bulunan mevzuat ile daha sonra yürürlüğe giren mevzuat hükümleri farklı ise disiplin cezası ile cezalandırılacak olan kişilerin lehine olan mevzuat hükmünün dikkate alınmasının zorunlu olduğu, uyuşmazlıkta, olay tarihinde yürürlükte olan Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği'nin 9.maddesinin (a) bendinde sayılan fiillerden "hakaret etme" fiilinin karşılığı olarak soruşturma raporu doğrultusunda davacının cezalandırıldığı, daha sonra 18.8.2012 gün ve 28388 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği'nde ise dava konusu işleme baz alınan 9.maddesinin (a) bendinde sayılan fiillerin bir kısmının farklı madde ve bentlerde yeniden düzenlendiği (yeni Yönetmelik 6/d ve 7/a), ancak hem soruşturma raporu hem de dava konusu işlemde esas alınan davacının işlediği ileri sürülen "hakaret etme" fiilinin ise disiplin suçu olmaktan çıkarılarak düzenlenmediği, bu durumda; her ne kadar davacıya bir hafta süre ile okuldan uzaklaştırma cezası verilmiş ise de, 18.8.2012 gün ve 28388 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği'nde yapılan değişiklik sonrası davacının fiilinin disiplin cezası gerektiren fiiller arasında sayılmadığı açık olup, mevzuatta ilgililer lehine değişiklik yapılması halinde lehe olan hükümlerin uygulanacağına dair genel kural dikkate alındığında artık davacının disiplin hukuku anlamında konusu suç olan bir fiilinden söz edilemeyeceği, bu yönüyle dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Olay tarihinde yürürlükte olan ve davacının aldığı disiplin cezasına hukuki dayanak oluşturan Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği'nin 9. maddesinin (a) bendinde; "Yükseköğretim kurumu idarecileri ile öğretim elemanlarını ve diğer görevlileri tehdit etmek, onların şeref ve haysiyetlerine veya şahıslarına karşı sözlü veya yazılı olarak herhangi bir saldırıda bulunmak veya hakaret etmek", yükseköğretim kurumundan bir veya iki yarıyıl için uzaklaştırma cezasını gerektiren disiplin fiil ve haller arasında sayılmıştır.
Söz konusu Yönetmelik, 18.8.2012 gün ve 28388 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği'nin 30. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış, bahsi geçen yeni Yönetmeliğin 6/1-d maddesinde ise; "Yükseköğretim kurumu personelinin, kurum içinde ya da dışında, şeref ve haysiyetini zedeleyen sözlü veya yazılı eylemlerde bulunmak" fiili, Yükseköğretim kurumundan bir haftadan bir aya kadar uzaklaştırma cezasını gerektiren disiplin suçları arasında düzenlenmiştir.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7. maddesinde yer alan "işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. İşlendikten sonra yürürlüğe giren kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı da kimse cezalandırılamaz ve hakkında güvenlik tedbiri uygulanamaz. Böyle bir ceza veya güvenlik tedbiri hükmolunmuşsa infazı ve kanuni neticeleri kendiliğinden kalkar. Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur." yolundaki hüküm failin lehine olan kanunun uygulanması ilkesini düzenlemektedir.
Ceza Hukuku kökenli bir ilke olan lehe olan hükmün uygulanması ilkesi; işlendiği zamanın hukuki normları uyarınca suç sayılan bir fiil sonradan yürürlüğe giren bir düzenleme ile suç olmaktan çıkarılmış bulunuyorsa veya sonradan yürürlüğe giren düzenleme suçun işlendiği zaman mevcut olan düzenlemeye göre suçlunun lehine ise, sonraki normun daha önce işlenmiş olan fiillere uygulanmasını öngörmektedir. Kural olarak idari işlemlerin yargısal denetimi tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre yapılmaktadır. Bu anlamda idari işlem niteliğindeki disiplin yaptırımının da tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre yargısal denetiminin yapılması gerekmekte ise de, ilke olarak suç ve cezadan lehe olan normun uygulanması kuralının disiplin cezaları yönünden de geçerli olduğunun kabulü gerekmektedir. Dolayısıyla, fiilin işlendiği tarih itibariyle yürürlükte bulunan mevzuat ile daha sonra yürürlüğe giren mevzuat hükümleri farklı ise disiplin cezası ile cezalandırılacak olan kişilerin lehine olan mevzuat hükmü dikkate alınmalıdır. Ancak lehe hükmün uygulanması amacıyla verilecek bir iptal kararının başka disiplin cezalarının uygulanmasına engel olmayacağı da tabiidir.
Dosyanın incelenmesinden; İdare Mahkemesince, mülga Yönetmelikte yer alan "hakaret etme" fiilinin yeni Yönetmelikte disiplin suçu olmaktan çıkarılarak düzenlenmediği, mevzuatta ilgililer lehine değişiklik yapılması halinde lehe olan hükümlerin uygulanacağına dair genel kural dikkate alındığında artık davacının disiplin hukuku anlamında konusu suç olan bir fiilinden söz edilemeyeceği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş ise de, olay tarihinde yürürlükte olan ve davacının aldığı disiplin cezasına hukuki dayanak oluşturan mülga Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği'nin 9. maddesinin (a) bendinde; "Yükseköğretim kurumu idarecileri ile öğretim elemanlarını ve diğer görevlileri tehdit etmek, onların şeref ve haysiyetlerine veya şahıslarına karşı sözlü veya yazılı olarak herhangi bir saldırıda bulunmak veya hakaret etmek" fiili karşılığında yükseköğretim kurumundan bir veya iki yarıyıl için uzaklaştırma cezası öngörülmüş, söz konusu Yönetmeliği yürürlükten kaldıran 18.8.2012 gün ve 28388 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği'nin 6/1-d maddesinde ise; "Yükseköğretim kurumu personelinin, kurum içinde ya da dışında, şeref ve haysiyetini zedeleyen sözlü veya yazılı eylemlerde bulunmak" fiili karşılığında Yükseköğretim kurumundan bir haftadan bir aya kadar uzaklaştırma cezası öngörülmüş, davacının, İletişim Fakültesi dekanı hakkında internet ortamında kullanmış olduğu ifadelerin de sübut bulduğu, yeni Yönetmelikte yer verilen ve yukarıda bahsi geçen "Yükseköğretim kurumu personelinin, kurum içinde ya da dışında, şeref ve haysiyetini zedeleyen sözlü veya yazılı eylemlerde bulunmak" disiplin suçunu oluşturduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Bununla birlikte, olay tarihinde yürürlükte olan ve davacının aldığı disiplin cezasına hukuki dayanak oluşturan mülga Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği uyarınca davacının fiili karşılığında "bir veya iki yarıyıl için uzaklaştırma cezası" öngörülmüş ise de, yeni Yönetmelik kapsamında davacının fiili karşılığında "bir haftadan bir aya kadar uzaklaştırma cezası" öngörüldüğü, "lehe olan hükmün uygulanması" ilkesinin, davacının eski Yönetmelikte suç olarak düzenlenmiş olan fiilinin yeni Yönetmelikte disiplin suçu olmaktan çıkarılarak düzenlenmediği gerekçesiyle değil, davacının fiili karşılığında eski Yönetmelikte daha ağır olarak düzenlenmiş bulunan cezanın (bir veya iki yarıyıl için uzaklaştırma cezası) yeni Yönetmelikte daha hafif bir ceza (bir haftadan bir aya kadar uzaklaştırma cezası) olarak düzenlendiği gerekçesiyle uygulanması gerektiği, davacı hakkında yapılan iyi hal indiriminin de yeni Yönetmelikte öngörülen cezalar üzerinden yapılması gerektiği anlaşılmakta olup, dava konusu işlemde bu yönüyle hukuka uygunluk, sonucu itibariyle yerinde görülen İdare Mahkemesi kararında ise hukuka aykırılık görüllmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalının temyiz isteminin reddiyle ... İdare Mahkemesince verilen ve hüküm fıkrası itibariyle hukuka uygun bulunan kararın yukarıda belirtilen GEREKÇE İLE ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, , 09/12/2020 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY :
(X) - Temyiz istemine konu İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.