2. Ceza Dairesi Esas No: 2011/26901 Karar No: 2013/6665 Karar Tarihi: 01.04.2013
Görevliye hakaret - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2011/26901 Esas 2013/6665 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bursa 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nde görevli bir kamu görevlisine hakaret suçu işleyen sanığa 360 gün adli para cezası verildiği ancak Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun verdiği karara göre, hakaret suçunun kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenmesi halinde, uygulanan maddede öngörülen adli para cezasının alt sınırının 365 günden az olamayacağı belirtilerek, hüküm bozuldu. Ayrıca, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde nazara alınacak zararın maddi zarar olduğu, manevi zararı kapsamadığı, mağdurun tazminat istemi bulunmadığı ve sanığa ait adli sicil kaydında yer alan önceki mahkumiyetine ilişkin çek defterini geri vermeme fiili suç olmaktan çıkarılmış olduğu gözetilerek, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda oluşacak kanaate göre hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılamayacağına karar verilmesi gerektiği belirtilerek, hüküm bu sebepten dolayı bozuldu. Kanun maddeleri olarak ise, hakaret suçunun kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenmesi halinde uygulanan cezaya dair madde ve hüküm açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi durumunda dikkate
2. Ceza Dairesi 2011/26901 E. , 2013/6665 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 2 - 2009/17284 MAHKEMESİ : Bursa 1. Sulh Ceza Mahkemesi TARİHİ : 15/07/2008 NUMARASI : 2007/1053 (E) ve 2008/546 (K) SUÇ : Görevliye hakaret
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Hakaret suçunun kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenmesi halinde, uygulanan maddede öngörülen adli para cezasının alt sınırının 365 günden az olamayacağı nazara alınmadan 360 gün karşılığı adli para cezasına hükmolunması karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250, 2009/13 sayılı kararında da kabul edildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde nazara alınacak zararın maddi zarar olduğu, manevi zararı kapsamadığı, olayda mağdurun tazminat istemi bulunmadığı gibi dosyaya yansıyan maddi bir zararının da belirlenemediği, 20.12.2009 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5491 sayılı "" Çek Kanunu"" ile 3167 sayılı ""Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun"" yürürlükten kaldırıldığı ve sanığa ait adli sicil kaydında yer alan önceki mahkumiyetine ilişkin 3167 sayılı Kanunun 13/1. maddesinde düzenlenen çek defterini geri vermeme fiili suç olmaktan çıkarılmış olduğu gözetilerek; 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 6. fıkrasının ( b ) bendi uyarınca, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda oluşacak kanaate göre hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılamayacağına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden; “...katılanın zararı karşılanmadığından..” şeklinde, yasal olmayan, yetersiz gerekçeyle sanık hakkında aynı Kanunun 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 01.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.