10. Hukuk Dairesi 2015/25187 E. , 2016/1012 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, ... sigorta rejimine giriş tarihi olan 20/07/1979 tarihinin Türkiye’de sigorta başlangıç tarihi olduğunun, 01/04/2014 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının ve ödenmesi gereken aylıkların yasal faizi ile birlikte ödenmesi gerektiğinin tespiti, istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacının sigorta başlangıcının 20.07.1979 tarihi olduğu nazara alındığında, 08.09.1999 tarihinde yayımlanan 4447 sayılı Yasanın 17.maddesi uyarınca, kanunun yayım tarihi itibariyle davacının toplam 20 yıl 1 ay 18 gün sigortalılık süresi bulunduğu, tahsis talep tarihinde 52 yaşında olup bu tarih itibariyle 3615 gün prim günü olduğu, bu haliyle 506 sayılı Yasanın Geçici 81/A maddesinin “Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce yürürlükte bulunan hükümlere göre yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanmış olanlar ile sigortalılık süresi 18 yıl ve daha fazla olan kadınlar ... hakkında, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce yürürlükte bulunan hükümler uygulanır.” hükmü uyarınca, tahsis koşullarının oluştuğu, anlaşılmaktadır.
Somut olayda, mahkemece davacının 506 sayılı Yasanın geçici 81/A.maddesi uyarınca yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, sadece 81.madde uyarınca denilerek hüküm kurulması hatalıdır.
3-Mahkemece, süresinde ödenmeyen yaşlılık aylıkları nedeniyle, davalı Kurum"un faiz alacağı ile sorumlu tutulmasında bir isabetsizlik yok ise de, faizin başlangıç tarihi belirlenmesinde, Kurum"a tanınan 5510 sayılı Yasa"nın 42.
maddesinde yazılı üç aylık işlem süresinin varlığı karşısında; Kurum"un, yaşlılık aylığı tahsis tarihini takip eden 3 aylık sürenin sonundan itibaren faiz alacağı ile sorumlu tutulması gerekirken, yazılı şekilde, yasal faize hükmolunması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Hüküm fıkrasının 2. bendinde yer alan “506 sayılı Yasanın” ibaresinden sonrası silinerek yerine “geçici 81/A maddesi uyarınca yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin ve bağlanacak aylıkların, 01.07.2014 tarihi başlangıç kabul edilerek, her bir aylık için aylığa hak kazanılan tarihten itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine” kelimelerinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.