Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/4483 Esas 2022/12382 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığı

Katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş olan ve kovuşturma evresinde usulüne uygun olarak duruşmadan haberdar edilmediği için davaya katılma talebinde bulunamayan şikayetçinin 5271 sayılı CMK'nin 260/1. maddesi gereğince yasa yoluna başvurma hakkı bulunması nedeniyle aynı Kanun'un 237/2. maddesi uyarınca davaya katılan, vekilinin de katılan vekili olarak kabulüyle yapılan incelemede;
1)5271 sayılı CMK'nin 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı; Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 24.02.2014 tarih ve 2014/5078 Esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında "özel belgede sahtecilik" suçundan kamu davası açıldığı, " karşılıksız yararlanma" suçundan açılmış bir dava bulunmadığı gibi birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olan "özel belgede sahtecilik " ve “karşılıksız yararlanma ” suçlarının birbirine dönüşemeyeceği gözetilmeden sanık hakkında "karşılıksız yararlanma" suçundan ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi suretiyle CMK’nin 225. maddesine aykırı davranılması,
2) Kovuşturmanın her aşamasında kamu davasına katılma hakkı bulunan şikayetçiye duruşma gününün usulen bildirilip, davaya katılma, iddia ve delillerini sunma olanağı tanınması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulmak suretiyle iddia hakkının kısıtlanması,
3)Dosya içerisinde suça konu sahte olduğu iddia edilen kira sözleşmesinin fotokopisinin bulunduğu anlaşılmakla, kira sözleşmesinin aslının temin edilmeye çalışılması , belgede sahtecilik suçlarında aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığının takdirinin hakime ait olması nedeniyle belge aslının temin edilmesi halinde duruşmada incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve denetime olanak verecek şekilde dosya içine konulması; aslı veya aslı gibi onaylı örneklerinin bulunmaması halinde ise Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.10.2003 tarihli ve 232/250 sayılı ilamında da belirtildiği üzere, onaysız fotokopi belgelerin aldatıcılık niteliklerinin bulunmaması nedeniyle sahtecilik suçunun oluşmayacağı gözetilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,

Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 13.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.