23. Hukuk Dairesi 2011/3372 E. , 2012/1459 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif üyesi olduğunu, kur"ada adına isabet eden dairenin icra yoluyla satıldığını ileri sürerek, satılan dairenin yerine muadil bir daire verilmesine, olmadığı takdirde yaptığı ödemelerin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, ıslah dilekçesi ile daire bedeli olarak 31.000,00 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının kötüniyetli olduğunu, ne kadar ödeme yaptığını belirtmediğini, davacıya muadil bir daire verilemeyeceğini, bu talebin yasal dayanağının bulunmadığını savunarak, davanın redidni istemiştir.
Mahkemece, dosya kapsamına göre, davalının kooperatif üyesi olduğu, kurada adına isabet eden dairenin icra yoluyla satıldığı, davacının aidatları ödediği konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, daire almayı haketmiş olmasına rağmen verilebilecek bir daire kalmadığı, talebin daire bedeline dönüştürüldüğü gerekçesiyle, muadil daire verilmesine ilişkin talebin reddine, tazminat talebinin ise kabulüne karar verilmiştir.
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dava, kur"ada davacıya isabet eden dairenin teslim edilmemesi nedeni ile muadil başka bir dairenin tahsisi, bunun mümkün olmaması durumunda aidatların iadesi, ıslah dilekçesine göre de dairenin rayiç değerinin tahsili istemine ilişkindir.
Kooperatif ile ortakları arasında birbirlerine karşı açacakları davalara, HUMK.nun 17/son cümlesi (01.10.2011 tarihinden sonra açılan davalar bakımından geçerli olan 6100 sayılı HMK"nın 14. maddesi) gereğince kooperatif ikametgahı sayılan yer mahkemesinde bakılır. Anılan yetki düzenlemesi, kamu düzeni ile ilgili kesin yetki kuralı olup, mahkemece her aşamada resen gözetilmelidir.
... 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nce 21.11.2006 tarihinde, talebin gayrimenkulün aynına ilişkin olması nedeni ile HUMK’nun 13. maddesi uyarınca yetkisizlik kararı verilmiş ise de, bu kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmiş bulunmasına, bu durumda sonraki mahkemenin yetkisizlik kararı verilebileceğine ve uyuşmazlığın kooperatif ile üyesi arasındaki üyelik ilişkisinden kaynaklanmasına göre, bu tür davalarda HUMK’nun 17.
maddesinin uygulanması gerekecektir. TMK"nın 51. maddesine göre hükmi şahsın ikametgahı, anasözleşmede aksine hüküm bulunmadıkça muamelelerinin yürütüldüğü yerdir. Dosyada mevcut davalı vekaletnamesi, kur"a tutanağı, bilirkişi raporu, dava dilekçesi gibi belgeler ve yetkisizlik kararının gerekçesinden davalı kooperatifin muamele merkezinin ... olabileceği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, kooperatifle ilgili ticaret sicil kayıtları ve anasözleşme getirtilip, davalı kooperatifin merkezinde değişiklik olup olmadığı da gözetilerek, kooperatif muamelelerinin yürütüldüğü merkezin bulunduğu yerin dava tarihi itibariyle tereddüde mahal bırakmayacak şekilde belirlenip soncuna göre karar verilmesi gerekirken, bu yön gözden kaçırılarak yazılı şekilde doğrudan esasa girilip hüküm kurulması doğru olmamıştır.
2-Bozma nedenine göre, taraf vekilllerinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde davalıya iadesine, davacının temyiz peşin harcı yatırılmadığından iade olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 28.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.