Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2017/1799 Esas 2020/160 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1799
Karar No: 2020/160
Karar Tarihi: 20.01.2020

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2017/1799 Esas 2020/160 Karar Sayılı İlamı

Özet:

İçişleri Bakanlığı adına davacı olan vekil, 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında yapılan yersiz ödemenin iadesi istemiyle davalılar aleyhine dava açmıştır. Mahkeme, davanın reddine karar vermiş ancak davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, ödenen tazminatın yasal mirasçıları olan Hülya Kılıç ve Mehmet Kamil Kılıç'a ait vekaletnamesinin mevcut olmadığını belirterek, yersiz ödemenin iadesi isteğinde bulunmuştur. Davalılar, müvekkillerine herhangi bir ödeme yapılmadığını belirtmiştir. Mahkeme ise taraflar arasındaki ihtilafı bilirkişi raporu esas alarak reddetmiştir. Yargıtay ise eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sebebiyle kararı bozmuştur. Kanun maddeleri: 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun.
4. Hukuk Dairesi         2017/1799 E.  ,  2020/160 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Davacı İçişleri Bakanlığına izafeten ... vekili Avukat ...tarafından, davalılar ...ve diğerleri aleyhine 10/02/2014 gününde verilen dilekçe ile 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında yapılan yersiz ödemenin iadesi istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 22/10/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Gerekçeli kararda davacı sıfatının İçişleri Bakanlığı’na izafeten ... olarak yazılması gerekirken, ... olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak görülmekle bozma sebebi yapılmamıştır.
    Dava, 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Kaynaklanan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında yapılan yersiz ödemenin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı idare vekili; ... Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zarar Tespit Komisyon Başkanlığı’nın 2010/1-23 sayılı kararı ile ... mirasçısı vekili Avukat ...e 89.224,00 TL tazminat ödendiğini, sonrasında avukatın ..."ın yasal mirasçıları olan Hülya Kılıç ve Mehmet Kamil Kılıç"a ait vekaletnamesinin mevcut olmadığının anlaşıldığını, bunun üzerine idare tarafından, davalılara vekaletnamesi bulunmayan yasal mirasçıların hisseleri karşılığı miktarın iadesi için yazılı ihtar gönderildiğini, buna rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek, yersiz ödemenin iadesi isteminde bulunmuştur.
    Davalılar ... ,...vekili, yazılı beyanında müvekkillerine bir ödeme yapılmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuş, duruşmadaki beyanında ise ...,...,...ve ...ın taraf sıfatının bulunmadığını, davalıların ..."a verdikleri vekaletin yalnızca kendi paylarının alınmasına ilişkin olduğunu, geriye kalan iki mirasçının paylarının ..."a ödenmesi ihtimali var ise de ... tarafından müvekkillerine bir ödeme yapılmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, bilirkişi tarafından düzenlenen 30/06/2015 havale tarihli rapor esas alınarak davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosyadaki bilgi ve belgelerden; ... Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zarar Tespit Komisyon Başkanlığı’nın 2010/1-23 sayılı kararı ile tespit edilen 89.224,00 TL zarar bedelinin Av. ...’e ödendiği ve bu konuda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığı anlaşılmaktadır. Yine adı geçen komisyon tarafından yapılan zarar tespit çalışmaları, tazminata esas dosya kapsamında yer alan keşif bilgi ve belgeleri ile tazminat hesap cetvelleri, sulhname ve ödeme talimatlarının incelenmesinden de tespit edilen 89.224,00 TL bedelin tüm mirasçıların paylarının karşılığı olduğu anlaşılmaktadır. Şu halde; belirtilen hususlar dikkate alınarak, usulünce incelenip araştırılmadan sadece bilirkişi kanaati ile yetinilerek, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmemiş, bu durum kararın bozulmasını gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA 20/01/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.
















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.