15. Ceza Dairesi 2015/5541 E. , 2018/6401 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : a- TCK’nın 158/1-f, son, 62, 52/2 53. maddeler gereğince mahkumiyet (ayrı ayrı) b- TCK’nın 204/1, 62, 53. maddeler gereğince mahkumiyet (ayrı ayrı/
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıklar hakkında verilen mahkumiyet hükümleri sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereğe düşünüldü;
Sanıkların, eylem ve fikir birliği içinde hareket etmek suretiyle 9.300 TL bedelli sahte olarak düzenlenen çeki aldıkları mal karşılığında katılana vermek suretiyle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda,
1- Nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık, katılan ve tanık beyanları ile dosya kapsamına göre, suçun sanıklar tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanıkların suçların sabit olmadığı gerekçesine dayanan temyiz itirazlarının reddi ile hükümlerin ONANMASINA,
2- Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.04.2014 tarih, 2013/11-397 E., 2014/202 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK"nın “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçlarının hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişi de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği, sanıklar hakkında, aynı suç işleme kararıyla ve aynı anda düzenlenen çeklerle ilgili olarak tek bir suçtan hüküm kurulması gerekeceği, buna karşın, aynı suç işleme kararıyla fakat değişik zamanlarda düzenlenen çeklerle ilgili olarak yine tek bir resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulup, aynı Kanun"un 43. maddesi gereğince zincirleme suç hükümleri gereğince cezanın arttırılması gerektiği, farklı suç işleme kastının bulunduğunun ispatı halinde her bir eylemin ayrı bir suç oluşturacağı, bu hukuksal olgular bilgiler ışığında somut olay incelendiğinde, sanıklar hakkında aynı keşideciye ait başka bir çekin sahte olarak düzenlenmesi nedeniyle Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 28/05/2013 tarih ve 2012/74; 2013/172 E.K. sayılı hükümle sanıkların mahkumiyetine karar verildiği dikkate alınarak, her iki dava dosyanın birleştirilmesinin sağlanarak, sanıkların aynı suç işleme kastıyla hareket edip etmedikleri ve suça konu çeklerin değişik zamanlarda düzenlenip düzenlenmediği hususlarının araştırılıp karar yerinde tartışılmasından sonra sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanıkların temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 08/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.