Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/3822
Karar No: 2015/4193

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/3822 Esas 2015/4193 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/3822 E.  ,  2015/4193 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili, müdahil ... vekili, davalı ... vekili, davalılar ... ve arkadaşları vekili Av. ... ile davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    nde 1983 yılına yapılan genel arazi kadastrosu sırasında,
    1- 667 parsel sayılı, 9300 m2 ham toprak niteliğindeki taşınmaz, ;
    2- 670 parsel sayılı, 3875 m2 tarla niteliğindeki taşınmaz, senetsizden ...;
    3- 672 parsel sayılı, 4425 m2 tarla niteliğindeki taşınmaz, senetsizden ...;
    4- 679 parsel sayılı, 32622 m2 tarla niteliğindeki taşınmaz, Ocak 1958/18 nolu tapu ile ...;
    5- 681 parsel sayılı, 14000 m2 tarla niteliğindeki taşınmaz, Şubat 1953/7 nolu tapu ile ...;
    6- 683 parsel sayılı, 11275 m2 tarla niteliğindeki taşınmaz ile
    7- 685 parsel sayılı, 14775 m2 tarla niteliğindeki taşınmaz Eylül 1974/176-177 nolu tapu ile ... ve ...;
    8- 688 parsel sayılı, 6975 m2 tarla niteliğindeki taşınmaz ile
    9- 689 parsel sayılı, 8650 m2 tarla niteliğindeki taşınmaz Kasım 1950/72 nolu tapu ile ...;
    10- 707 parsel sayılı, 13400 m2 ham toprak niteliğindeki taşınmaz,
    11- 708 parsel sayılı, 7200 m2 tarla niteliğindeki taşınmaz,
    12- 709 parsel sayılı, 5400 m2 ham toprak niteliğindeki taşınmaz,
    13- 711 parsel sayılı, 2900 m2 ham toprak niteliğindeki taşınmaz,
    14- 712 parsel sayılı, 11500 m2 ham toprak niteliğindeki taşınmaz
    15- 714 parsel sayılı, 5800 m2 ham toprak niteliğindeki taşınmaz,
    16- 715 parsel sayılı 3000 m2 ham toprak niteliğindeki taşınmazlar ;
    17- 1432 parsel sayılı, 14100 m2 tarla niteliğindeki taşınmaz senetsizden ... adına tespit edilmiştir.
    1988/370-175 sayılı birleştirilen davada; 14/03/1988 tarihinde davacılar ... ve ... tarafından davalılar ... ve ... aleyhine 688 ve 689 parsellerin Eylül 1978 tarih, Sıra: 147"de 36772 m2 yüzölçümünde 1/2"şer hisse ile adlarına kayıtlı tapu kapsamında olmasına rağmen davalılar adına tespit görmesinin doğru olmadığı iddiasıyla dava açılmış ve 1988/372 sayılı dava ile birleştirilmiştir.

    1988/351-172 sayılı birleştirilen dava; 02/03/1988 tarihinde tarafından ... ve ... aleyhine; 688 ve 689 parseller tapulama komisyonunun 16/11/1987 tarih ve 526 nolu kararı ile davalılar adına tespit edilmiş ise de, miktar fazlasının adına tespiti gerektiği iddiasıyla açılmış ve 1988/372 sayılı dava ile birleştirilmiştir.
    1988/332-170 sayılı birleştirilen dava; 26/02/1988 tarihinde tarafından ... aleyhine, 681 parselin tapulama komisyonunun 16/11/1987 tarih ve 527 nolu kararı ile davalı adına tespitine karar verilmiş ise de, miktar fazlasının adına tespitinin gerektiği iddiasıyla açılmış ve 1988/372 sayılı dava ile birleştirilmiştir.
    1988/369-174 sayılı birleştirilen dava; 14/03/1988 tarihinde davacılar ... ve ... tarafından ... ve ... aleyhine, 683 parselin Eylül 1978 tarih, Sıra :144"de kayıtlı 9193 m2 yüzölçümündeki tapu kapsamında kaldığı iddiasıyla açılmış ve 1988/372 sayılı dava ile birleştirilmiştir.
    1988/336-171 sayılı birleştirilen dava; 26/02/1988 tarihinde tarafından ... ve ... aleyhine 683 parselin tapulama komisyonunun 16/11/1987 tarih ve 527 nolu kararı ile davalılar adına tespitine karar verilmiş ise de, tapu kaydındaki miktar fazlasının adına tespiti gerektiği iddiasıyla açılmış, 1988/372 sayılı dava ile birleştirilmiştir.
    1988/367-173 sayılı birleştirilen dava; 14/03/1988 tarihinde davacılar ... ve ... tarafından davalılar ... ve ... aleyhine, 685 parselin Eylül 1978 tarih Sıra: 141"de kayıtlı 27579 m2 yüzölçümündeki 1/2"şer hisse ile adlarına kayıtlı tapu kapsamında olmasına rağmen davalılar adına tespit görmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile açılmış, 1988/372 sayılı dava ile birleştirilmiştir.
    1988/323-169 sayılı birleştirilen dava; 26/02/1988 tarihinde davacı tarafından ... ve ... aleyhine, 685 parselin tapulama komisyonunun 16/11/1987 tarih ve 527 nolu kararı ile davalılar adına tespit edilmiş ise de, tapu miktar fazlasının adına tespitinin gerektiği iddiasıyla açılmış, 1988/372 sayılı dava ile birleştirilmiştir.
    1988/325 - 1995/52 sayılı birleştirilen dosya; 26/02/1988 tarihinde davacı tarafından ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... aleyhine 670 parselin tapulama komisyonunun 11/11/1987 tarih ve 514 nolu kararı ile davalılar adına tespit edilmiş ise de, tapu miktar fazlasının adına tespiti gerektiği idiasıyla açılmış, 1988/311 sayılı dava ile birleştirilmiştir.
    1988/372 -1995/53 sayılı birleştirilen dava; 14/03/1988 tarihinde davacı ... tarafından davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... aleyhine 683, 685, 687, 688, 689, 681,679 ve 1432 parsellerin Mart 1953 tarih ve Sıra:31"de kayıtlı 551581 m2 yüzölçümlü tapu kapsamında olduğu iddiasıyla açılmış, 17/07/1992 tarihinde ..., tüm parsellerin adına kayıtlı ... 1293 tarih ve 20 numaralı sicilden gelen Şubat 1983 tarih ve 10 numaralı kayıt kapsamında kaldığı iddiasıyla davaya müdahil olmuş, 1988/311 sayılı dosya ile birleştirilmiş, daha sonra tefrik edilerek 1996/12 Esas numarasını almış ve mahkemenin 2001/41 sayılı dosyası ile birleştirilmiştir.
    1988/311 - 2000/1 sayılı birleştirilen dava; 24/02/1988 tarihinde davacı ... tarafından davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... aleyhine 205, 206, 207, 208, 672, 667 ve 670 parsellerin ..."in ölümü ile iki kızına kaldığı, 1 ve 2. sıradaki davalıların murisi ... ile diğer davalıların murisi ..."e intikal ettiği, taksimde dava konusu taşınmazların ...."e; dava dışı diğer parsellerin ...’e isabet ettiği, ... maliklerinin 1972 yılında davacı ..."e satış yaptığı, kadastro esnasında bu parsellerin bir kısmının ... adına, bir kısmının amcası ... adına yazıldığı, ..."in itirazı üzerine, komisyonca ... varisleri 1 ve 2. sıradaki davalılar ile diğer davalıların murisi ... adına yazıldığı, kaydın iptali ile ... adına tapuya tescili talebi ile açılmış olup; 205, 206, 207 ve 208 sayılı parsellerin 20/10/1987 tarih ve 502 sayılı tapulama komisyonu kararına uygun olarak 1’er hissenin ... varisi ... kızı ..., ... oğlu ... , 2 hissenin ... mirasçıları ... ve arkadaşları; 670 ve 672 parsel sayılı taşınmazların ... adına tesciline karar verildiği, 670 ve 672 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin kararın vekili, ..., ..., ..., ... ve ... vekillerince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 2000/2865 - 2000/4664 sayılı ilâmı ile hükmün 670 ve 672 parseller yönünden temyize konu edildiği belirtilmek sureti ile bu parseller yönünden 30/11/2000 tarihinde bozulmasına karar verildiği, dosyanın mahkemenin 2001/41 Esas sırasına kaydedilerek yargılamaya devam olunduğu, 205, 206, 207 ve 208 sayılı parseller yönünden hükmün temyiz edilmemesi nedeni ile kesinleştiği anlaşılmıştır.
    Asliye hukuk mahkemesinin 1981/141 - 1984/120 sayılı dosyasında; davacı ... tarafından 08/06/1981 tarihinde ... köyü aleyhine, ... mevkinde 2 parça taşınmaza ilişkin olarak, ...nın 23/04/1981 tarih ve 24 sayılı kararı ile men edildiği, oysa bu yerlerin mera ile alakasının bulunmadığı, 1952 yılından beri zilyet olduğu iddiasıyla men kararının kaldırılması ve müdahalenin önlenmesi istemiyle açıldığı, mahkemece 30/04/1984 tarihinde taşınmazlara kadastro tespit tutanağı düzenlendiğinden bahisle görevsizlik kararı verilerek dosyanın kadastro mahkemesine gönderildiği, 1984/542 Esasına kaydedildiği, 08/04/1995 tarihinde ... tarafından dava konusu parsele ilişkin olarak Mart 1341 tarih ve 43 nolu tapuya dayanılarak müdahale talebinde bulunulduğu, kadastro mahkemesinin 1984/542 - 1997/17 sayılı 09/06/1997 tarihli kararı ile davacı ... ve müdahil ..."in davalarının reddine, müdahil davacı ..."ın davasının kabulüne, 667, 707, 708, 709, 711, 712, 714 ve 715 parsellerin ... adına tesciline karar verildiği, ..., ... ve ..."nın temyizi üzerine; Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 05/03/1998 tarih ve 1997/6162 - 1998/920 sayılı ilamı ile “708 parsel sayılı taşınmaz davalı olduğundan söz edilerek, malik hanesi açık bırakılarak 3402 sayılı Kadastro Kanunun 5. maddesi hükmünce tesbit edilmiştir. Diğer çekişmeli 707, 709, 711, 712, 714 ve 715 parsel sayılı taşınmazlar ise, ham toprak niteliği ile adına tespit edildikten sonra tespitten önce açılan ve görevsizlik kararı ile kadastro mahkemesine aktarılan davanın konusu imiş gibi malik haneleri çizilmiştir. Ancak, görevsizlik kararı ile kadastro mahkemesine aktarılan davanın kapsamı belirlenmemiştir. Aktarılan dava nedeniyle bu taşınmazların malik haneleri açık kabul edilmeli ve yeniden keşif yapılmalıdır" denilerek bozulmuş, 1998/5 sayılı dosya üzerinden yargılamaya devam olunmuş, aktarılan davanın konusunun 708 ve 711 parseller olduğu belirlendikten sonra, kadastro mahkemesinin 1998/5 - 2003/28 sayılı 14/11/2003 tarihli kararı ile davanın 2001/41 dava ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
    Mahkemenin 2001/41 sayılı dosyasında 06/11/2009 tarihinde ... tarafından, 708, 709, 714, 715, 667, 707, 711 ve 712 parsel sayılı taşınmazların orman niteliği ile adına tescili için müdahale talebinde bulunulmuştur.
    Mahkemece, müdahil-davacı ..."ın davasının kısmen kabulüne, diğer tüm davacıların ve müdahillerin davalarının reddine, 688 parsel sayılı taşınmazın ... adına; 689 parsel sayılı taşınmazın toplam 4 hisse kabul edilerek 1"er hisse olarak ..., ...ye ...., ..., ... adlarına; 667, 670, 672, 679, 681, 683, 685, 707, 708, 709, 711, 712, 714, 715 ve 1432 parsel sayılı taşınmazların ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı , müdahil ..., davalı ..., davalılar ..., ... mirasçısı ..., ..., ... ve ... vekilleri Av. ... ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Yörede bu güne kadar orman kadastro çalışması yapılmamıştır. Genel arazi kadastro çalışması ise 1983 yılında yapılıp 23.06.1984 ilâ 23.07.1984 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşmiştir.

    1) Davalı ... vekili 670 parselle ilgili temyiz dilekçesinde; diğer davalılar ... mirasçısı ..., ..., ..., ... ve ... vekili Av. ... ise parsel numarası bildirmeden verdiği temyiz dilekçesinde (Dosya kapsamından 672, 681, 683, 685, 688 ve 689 parsellere ait olabileceği anlaşılmaktadır.) adlarına tescil kararı verilen davacılara ait tapu kayıtlarının taşınmazlara uymadığını ileri sürmekte iseler de;
    Müdahil davacı ..."ın dayandığı Şubat 1983 tarih ve 10 numarada davacıya satılan ve yörede 1984 yılında yapılan kadastro sırasında hiçbir parsele revizyon görmeyen 2500 dönüm (Tahvilen 2.298.256 m2) yüzölçümlü, mera cinsindeki tapu kaydının 688 ve 689 parseller dışında kalan çekişmeli taşınmazlara uyduğunun, öncesi taşınmazlarla bütün olan 668 sayılı parsel hakkında görülen ... Kadastro Mahkemesinin 1988/337-1993/1 sayılı dosyasında yapılan keşif ve bilirkişi raporu ile belirlenip kesinleştiği ve taşınmazın ... adına tescili yolunda verilen hükmün Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 06.10.1994 gün ve 1994/4686-8956 sayılı kararıyla onandığı, aynı şekilde çekişmeli taşınmazlara komşu olan ve ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/40 sayılı dosyasında davaya konu taşınmazlar hakkında dairece verilen 22/03/2007 gün ve 2006/16547 -3544 sayılı ve 2015/492-1270 sayılı kısmî onama kararıyla da sözü edilen tapu kaydının çekişmeli taşınmazlara uyduğunun kabul edildiği, yine 688 ve 689 parsellerin ise Kasım 1950 tarih ve 72 numaralı İbrahim ve ... adına kayıtlı tapu kapsamında kaldığı, eski tarihli ve doğru temele dayanan bu tapu kayıtları dışında kalan, davalıların dayandığı sonraki tarihli tapu kayıtlarına ve senetsizden yapılan tescillere değer verilemeyeceği gözönünde bulundurulduğunda davalı gerçek kişilerin temyiz itirazlarının reddi ile aleyhlerindeki hükmün onanması gerekmiştir.
    2) Davalı ... Kişiliğinin temyiz itirazları bakımından; ..., temyiz dilekçesinde parsel numarası belirtmemiş ise de; birleştirilen 1998/5 numaralı dava dosyası nedeniyle davada taraf olduğu, bu dosyanın ise Asliye Hukuk Mahkemesinin 1981/141 sayılı, davacı ... tarafından köy tüzel kişiliği aleyhine açılan el atmanın önlenmesi davasına dayandığı, yargılama sırasında taşınmazlara kadastro tutanağı düzenlenmesi nedeniyle dosyanın kadastro mahkemesine aktarıldığı ve eldeki dava ile birleştirildiği, köyün mera iddiasının dayanağının bulunmadığı, taşınmazların müdahil davacının tutunduğu özel mera niteliğindeki tapu kaydı kapsamında kaldığı belirlenerek yazılı şekilde karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre, köy tüzel kişiliğinin temyiz itirazlarının reddi ile aleyhindeki hükmün onanması gerekmiştir.
    3) Davalı vekilinin 670, 681, 683, 685, 688 ve 689 parsellere yönelik temyiz itirazları bakımından; taşınmazların adlarına tescil kararı verilen davacıların dayandığı tapu kayıtları kapsamında olduğu, kayıt miktar fazlası bulunmadığı, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olmadıkları belirlenerek yazılı şekilde karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre, ...nin temyiz itirazlarının reddi ile aleyhindeki hükmün onanması gerekmiştir.
    4) Müdahil davacı ... temyiz itirazları bakımından; ... temyiz dilekçesinde özellikle 712, 714 ve 715 parsellerden sözetmekteyse de; 06/11/2009 tarihli dilekçesiyle 708, 709, 711, 712, 714, 715, 667 ve 707 sayılı parseller yönünden davaya katılmıştır ve bunlardan 708 ve 711 parsellerin malik hanesi, genel mahkemeden aktarılan dava nedeniyle boştur.
    Mahkemece, yapılan keşif ve uygulama sonucu orman bilirkişi kurulunun 1940 yılı memleket haritasına göre verdikleri raporlarda taşınmazların orman sayılmayan, % 2-10 eğimli, ayçiçeği ve buğday ekili olduğunun bildirildiği anlaşılmaktadır.
    Dairenin 17/06/2014 tarihli geri çevirme kararı ile 1940 yılı memleket haritasının yapımına esas alınan hava fotoğrafı üzerinde uygulama yapılması gereğine değinilmişse de; geri çevirme kararı gerekleri yerine getirilmemiş, uzman bilirkişiler tarafından 1940 yılı memleket haritasının dayanağını oluşturan hava fotoğrafının ... bulunmadığı açıklandıktan sonra 1953 ve 1957 yıllarına ait hava fotoğrafları üzerinde taşınmazların gösterildiği 21/01/2015 tarihli ek rapor verilmiştir. Oysa, ...nca 1939 yılı hava fotoğrafları mahkemeye gönderilip dosya arasına alındığı halde bilirkişiler tarafından uygulanmamıştır. Kaldı ki; son ek raporda dahi çekişmeli taşınmazların bir kısmının ağaçlık alanda kaldığı görülmektedir.
    O halde, doğru sonuca varabilmek için öncelikle ... gönderilen 1939 yılına ait hava fotoğrafları önceki bilirkişiler dışında halen .... ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ile bir ziraat mühendisi ve bir harita mühendisi yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; eğim ölçer aletler (klizimetre) kullanılarak münhanili kadastro paftasından, memleket haritası, halihazır harita ve topoğrafik haritalardan da yararlanılmak suretiyle taşınmazların gerçek eğimi tek tek belirlenmeli, hava fotoğrafları stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazların niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü ayrı ayrı belirlenmeli ve yine taşınmazların 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, ... 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli, dava konusu taşınmazların üzerinde neler bulunduğu (bitki örtüsü, ağaçların cinsi, yaşları, sayısı vb.) ayrıntılı olarak keşif tutanağına yazılmalı, yine ziraatçı bilirkişiye dava konu taşınmazlar tek tek incelettirilerek, taşınmazların üzerlerindeki ürün ve ağaçların ne olduğu, ağaçların cinsleri, dağılımları, sayıları ve özelikle yaşları, taşınmazların hangi bölümlerini hangi yoğunlukta kapladıkları ve kapalılık oranı, hakim ağaç türü hususunda ayrıntılı rapor alınmalı, keşifte hâkim gözetiminde, bir fotoğrafçı bilirkişi yardımıyla davaya konu tüm taşınmazların ayrı ayrı dört yönden renkli geniş açılı fotoğrafları (hangi fotoğrafın hangi açıdan çekildiği üzerine yazılmak suretiyle), olanak var ise CD üzerine hareketli görüntüleri çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen hava fotoğrafı ve bu hava fotoğrafından üretilmiş en eski tarihli memleket haritası harita ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritası ve hava fotoğrafının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ve hava fotoğrafı ölçeğine bilgisayar ortamında (... veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu ayrı ayrı çevre parsellerle birlikte ve haritalar üzerinde gösterecekleri, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, önceki raporlardan farklı sonuçları ulaşılması halinde, önceki raporlarla arasındaki çelişkilerin nedenlerini de açıklayacak ve bilirkişilerin onayını taşıyan krokili, bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı ve dava konusu taşınmazların eski tarihli resmi belgelere göre orman sayılan yerlerden olup olmadığı kesin biçimde saptanmalı, yine dava konusu taşınmazların orman ile komşu olup olmadığı belirlenmeli, 4785 sayılı Kanun gereği devletleştirildiği halde, Devlet Ormanlarının içinde ve bitişiğinde olmayan ve bu ormanlardan sabit sınırlarla ayrılan tapulu ormanların, 5658 sayılı Kanun ile iadeye tabi özel orman olacağı gözönünde bulundurulmalı, bu cümleden 4785 ve 5658 sayılı kanun hükümleri tartışılıp değerlendirilmeli ve sonucuna göre oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.

    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve bilirkişinin yetersiz raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davalı ... vekili ile diğer davalılar ... mirasçısı ..., ..., ..., ... ve ... vekili Av. ..."nin temyiz itirazlarının reddi ile aleyhlerinde verilen hükmün ONANMASINA,
    2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davalı ... Kişiliğinin temyiz itirazlarının reddi ile aleyhinde verilen hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının ve ... dışındaki diğer temyiz edenlere ayrı ayrı yükletilmesine,
    3) Üçüncü bentde açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile 670, 681, 683, 685, 688 ve 689 sayılı parseller yönünden verilen hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince ...den harç alınmasına yer olmadığına,
    4) Müdahil davacı ... temyiz itirazlarının kabulü ile 708, 709, 711, 712, 714, 715, 667 ve 707 sayılı parseller hakkındaki hükmün BOZULMASINA, ...nin yatırdığı temyiz harcının istek halinde iadesine 14/05/2015 günü oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi