4. Hukuk Dairesi 2010/14305 E. , 2012/2053 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... (kendi adına asaleten, ..."a velayeten) vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve diğeri aleyhine 14/02/2006 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 24/12/2009 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı ... ve davacılar vekilleri taraflarından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacıların tüm, davalı ..."ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalı ... "ın diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, trafik kazası nedeni ile desteğin ölümünden dolayı uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davacılar ile davalılardan ... tarafından temyiz olunmuştur.
a)Davacılar, destekleri ..."in içinde bulunduğu davalılardan ...’in sürücüsü olduğu aracın çarpması nedeniyle yaşamını yitirdiğini, kazada, desteklerinin kusurunun bulunmadığını belirterek maddi ve manevi tazminat ödetilmesini istemişlerdir.
Davalı ise, davacıların desteğinin hatır için araca alındığını, kusurlu ve sorumlu olmadıklarını belirterek istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Yerel mahkemece, olayda davalı sürücünün tam kusurlu olduğu benimsenerek maddi ve manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Somut olayda, davacıların desteği, davalının aracına iş cıkışında gezmek için binmiş, davalı yol calışmasını farketmeyerek karşı şeride geçtiği sırada kaza olmuş ve destek ölmüştür.
Olayın gelişimi ve sonucu karşısında, ölenin araca ücret karşılığı binmiş bir yolcu olmayıp sırf hatır için taşındığının ve olayda hatır taşıması bulunduğunun kabulü gerekir.
Borçlar Yasası"nın 43. maddesi gereğince yargıç, tazminatın biçimini ve tutarını belirlerken kusur yanında durumun özelliklerini de göz önünde tutacaktır. Bu özel durumlara; zarar görenin birlikte kusuru, zarar tutarının önceden saptamasının olanaksız olması, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hak ve adalet düşünceleri (örneğin hatır taşıması), olayın oluş biçimi, zarar görenin zararın artmaması için aldığı önlemler, zarar görende var
olan bedensel bir rahatsızlığın zarara etkisi, zarar gören idarenin gerekli kadroyu oluşturmaması ve gerekli denetimi yapmaması gibi olguların girdiği kabul edilmektedir.
Diğer yandan, hatır taşımacılığında yalnız taşınan yolcunun yararı söz konusu olduğu ve taşıyanın karşılıksız olarak onu taşıdığı, bu gibi durumlarda Borçlar Yasası"nın 43. maddesi gereğince zararın bir bölümünün tazminat alacaklısının üzerinde bırakılması gerekir.
Yerel mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, hatır taşıması nedeniyle Borçlar Yasası"nın 43. maddesi uyarınca, belirlenen maddi tazminat tutarından uygun bir indirim yapılmamış olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
b)Ölüm nedeniyle davalılara ait aracın sigorta şirketleri tarafından davacılara 30/11/2005 tarihinde 8.719,61 TL tazminat ödenmiştir. Ne var ki bu ödemeler, 06/04/2009 günü düzenlenen destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanmasına ilişkin raporunda belirlenen zarardan mahkemece güncelleştirilmeden destekten yoksun kalma tazminatlarından indirilmiş ve artan bölümden davalıların sorumluluğuna karar verilmiştir. Tazminatın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, sigorta şirketlerince yapılan ödeme günü ile destekten yoksun kalma tazminatının hesaplandığı gün arasında geçen süre gözetilerek güncelleştirme yapılmalı ve bunun tutarı da destekten yoksun kalma tazminatından indirilerek belirlenen tutardan davalıların sorumlu tutulması gerekirken, böyle bir güncelleştirme ve indirim yapılmamış olması doğru olmadığından karar bu nedenle de bozulmalıdır.
c) Hükme esas alınan 06/04/2009 tarihli bilirkişi raporunda davacıların maddi zararı hesaplanırken desteğin askerlikte geçireçeği sürenin karşılığının düşülmemesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2/a,b,c) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davalı ... yararına BOZULMASINA; davacıların tüm, davalı ..."ın diğer temyiz itirazlarının 1 sayılı bentte gösterilen nedenle reddine ve temyiz eden davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.