MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Düşme

Güveni kötüye kullanma suçundan sanık hakkındaki kamu davasının düşmesine ilişkin hüküm, o yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, kendisini astsubay olarak tanıtıp, boya badana işi ile uğraşan müşteki ile buluştuğu, evini boyatması karşılığı kapora olarak vereceği parayı bankadan alacağı bahanesiyle bankaya girip çıktığı, eşiyle görüşmesi gerektiğini ancak şarjının bittiğini söyleyerek müştekiden telefonunu istediği, telefonu aldıktan sonra olay yerinden hızla uzaklaştığı, bu şekilde sanığın hırsızlık suçunu işlediği iddia edilen olayda; sanık savunmaları, müşteki beyanları ve dosya kapsamına göre; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 12/06/2012 tarih ve 2011/15-440 Esas, 2012/229 Karar sayılı ilamı gereğince, sanığın, müştekinin cep telefonunu kısa süreliğine görüşme yapmak üzere alıp iade etmemesi şeklindeki eyleminin ise cep telefonunun zilyetliğinin devredilmemesi nedeniyle eylemin, 6763 sayılı Kanun"un 31. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253 ve 254 maddeleri gereğince uzlaşma kapsamında yer alan ve TCK"nın 141/1. maddesinde öngörülen hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfındaki yanılgıyla güveni kötüye kullanma suçundan şikayetten vazgeçme nedeniyle kamu davasının düşmesine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 08/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.