MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı - davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Kadastro sırasında ... köyü 121 ada 3 parsel sayılı taşınmaz 5960 m2 yüzölçümüyle orman niteliği ile adına tespit edilmiştir.
Davacı gerçek kişiler, taşınmazın Eylül 1956 tarih ve 7 numaralı tapuda kayıtlı olduğu iddiasıyla kısmî ilân süresi içinde dava açmışlar; birleşen davada ise ... 156 ilâ 161 numaralı OS noktaları içinde kalan yerin orman sayılan yerlerden olduğu halde davalılar adına tespit edildiği iddiasıyla tespitin iptaline ve orman niteliği ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, asıl davanın, taşınmazın orman sayılan yerlerden olması nedeniyle reddine, birleşen 2006/31 sayılı davanın ise tespit zaten orman niteliği ile adına yapıldığından dava şartı yokluğundan reddine, 121 ada 3 parsel sayılı taşınmazın orman niteliği ile tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı/davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre orman sınırlandırması yapılmış, çekişmeli taşınmaz orman alanı içinde bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman bilirkişi kurulu raporlarına göre, çekişmeli taşınmazın 1955 yılı memleket haritası ve hava fotoğrafında orman sayılan yerlerden olduğu, üzerinde halen 60 - 70 yaşlarında orman ağaçları bulunduğu, toprağının orman toprağı, eğiminin % 70 - 80 civarında olduğu, tarımda kullanılamadığı, davacının tutunduğu, komşu 22 sayılı parsele de revizyon gören Eylül 1956 tarih 7 numaralı, tarla cinsindeki tapu kaydının, çekişmeli taşınmazın bulunduğu doğu yönünü çalılık okuduğu ve 9980 m2 yüzölçümlü tapu kaydının, miktarından fazlasıyla 15934 m2 yüzölçümlü 22 sayılı parsele uygulandığı saptanarak yazılı biçimde davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 14.05.2015 günü oy birliğiyle karar verildi.