Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/11413 Esas 2018/6386 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK"nın 155/2, 62, 52/2-4, 51. maddeleri gereğince mahkumiyet

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, katılan ...Ş."de mali ve idari işler şefi olarak çalıştığı, şirkete ait banka hesabından kendi şahsi hesabına 25.000 TL havale ettiği, ayrıca şirket kasasından 12.000 TL avans adı altında para çektiği, daha sonra durumun fark edilmesi üzerine sanığın şirket merkezi ile görüşmeye gidiyorum diyerek şantiyeden ayrıldığı ve bir daha geri dönmediği, aldığı paraları şirket kasasına iade etmediği, bu şekilde sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia edilen olayda; sanığın savunmalarında; mali ve idari işler şefi olarak çalıştığı şirketten 50.000,00 TL prim alacağı olması nedeniyle söz konusu parayı hesabına havale ettiğini ve şirket kasasından para aldığını belirtmişse de; dinlenen bir kısım tanıkların katılan iş yerinde pirim ile çalışma ve şirketin banka hesabı ya da kasasından çalışanların şahsi hesabına para gönderilmesi usullerinin bulunmadığını beyan etmeleri, ayrıca gerek bilirkişi raporunda 01/02/2009 tarihi itibariyle sanığın sorumlu olduğu Stargey şantiyesi kasasında 12.000.00 TL"lik paranın kasada olmadığının tespit edildiği, ancak muhasebe birimlerince kasa durum formlarının her gün tutulmadığı, kasa mutabakatının yetkili kişilerce her gün kontrol edilmediği, ayrıca kasadaki mevcut avans makbuzlarının bazılarının da yetkili imzasının olmadığı, sadece avans alanın imzasının bulunduğu görüş ve kanaatin bildirilmesi karşısında; sanığın eyleminin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak suçunu oluşturduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanık hakkında verilen mahkumiyetin yasal sonucu olarak uygulanması gereken TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarına, sanığın ertelenen hapis cezasının kısa süreli olmamasına rağmen hükmedilmemiş olması hususunun infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görüldüğünden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın suçun sabit olmadığı gerekçesine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 08/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.