Esas No: 2020/3113
Karar No: 2020/2994
Karar Tarihi: 09.12.2020
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/3113 Esas 2020/2994 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/3113
Karar No : 2020/2994
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Barosu
KARŞI TARAF (DAVALILAR): 1- … Başkanlığı
VEKİLİ: Av. …
2- … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Sekizinci Dairesinin 07/07/2020 tarih ve E:2019/8632, K:2020/3205 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 2018 yılı Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu'nun 11. sayfasında yayımlanan ve Tablo 1B'de yer alan, hukuk programlarına yerleştirme işlemlerinde eşit ağırlık puan türünde başarı sırasının en düşük yüz doksan bininci öğrenciye kadar genişletilmesi yönündeki Yükseköğretim Kurulu işleminin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 07/07/2020 tarih ve E:2019/8632, K:2020/3205 sayılı kararıyla;
Dairelerinin 12/11/2018 tarih ve E:2018/4807, K:2018/6788 sayılı davanın ehliyet yönünden reddine ilişkin kararının, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 08/04/2019 tarih ve E:2019/341, K:2019/1604 sayılı kararıyla bozulması üzerine bozma kararına uyularak işin esasının incelendiği belirtildikten sonra,
Anayasa'nın 131. maddesi,2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 7. ve 45. maddeleri ile 6114 sayılı Ölçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un 7. maddesi belirtilerek;
Yükseköğretim ile ilgili sınav ve yerleştirme işlemlerinin imkân ve fırsat eşitliğini sağlayacak tedbirleri almak kaydıyla Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı (ÖSYM) tarafından yapılacağı, yine Yükseköğretim Kurulunun, yükseköğretim kurumlarının 2547 sayılı Kanun'da belirtilen amaç, hedef ve ilkeler doğrultusunda kurulması, geliştirilmesi, eğitim-öğretim faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi ve bu doğrultuda üniversitelerin her eğitim-öğretim programına kabul edeceği öğrenci sayısı önerilerini inceleyerek kapasitelerinin tespit edilmesi, insan gücü planlaması, kurumların kapasiteleri ve öğrencilerin ilgi ve yetenekleri doğrultusunda ortaöğretimdeki yönlendirme esaslarını da dikkate alarak öğrencilerin seçilmesi ve kabul edilmesi ile ilgili esasları tespit etmekle görevli olduğunun anlaşıldığı;
Davalı idarelerce 2018 yılında ortaöğretimden yükseköğretime geçiş için yapılan sınav ve sistemin değiştirildiği, bu değişiklik uyarınca birtakım düzenlemelerin yapıldığı, dava konusu düzenlemenin de bu değişikliklerden biri olduğu, bu konu ile ilgili dört adet Yürütme Kurulu Kararı ve bir adet Yükseköğretim Genel Kurul Kararı alındığı, buna göre Yükseköğretim Kurumları Sınavının Temel Yeterlilik Testinde sayısal, sözel, eşit ağırlık ve dil puanı türlerinde testlerin yüzde olarak ağırlıklarının değiştirildiği, yükseköğretim programlarına daha önceki yıllarda 24 puan türü ile öğrenci alındığı ancak 2018 yılında yapılan değişiklikle ilk kez gerçekleştirilen YKS'de ise öğrenci alımının 4 puan türü ile sınırlandırıldığı, 2018 YKS sonuçları üzerinde yapılan analizlerde farklı puan türlerinde tercih hakkı kazanan öğrenci havuzunun geçmiş yıllara göre genişlediğinin görüldüğü, bu çerçevede bazı yükseköğretim programlarına yerleştirme yapılabilmesi için belirlenmiş olan başarı sıralamasının genişletilmesine karar verildiğinin belirtildiği;
Uyuşmazlıkta, davalı idarelerden Yükseköğretim Kurulu Başkanlığınca anılan alanın önemi ve gelişimi açısından gerekli planlamalar çerçevesinde, yükseköğretim programlarına yerleştirme sisteminde yapılan değişiklikle uyumlu olarak dava konusu işlemin tesis edildiğinin görüldüğü, bu haliyle dava konusu düzenlemenin, Yükseköğretim Kurulunun mevzuatta belirtilen amaç, hedef ve ilkelerine aykırı olmadığı sonucuna varıldığı;
Ayrıca, mevzuatta sınavların, adayların bilgi ve yetenek düzeylerine göre sıralanmasını sağlamak amacıyla "sıralama sınavları" olarak yapılacağı, yerleştirme işlemlerinin de adayların puanları ile yükseköğretim programlarının kontenjan ve koşulları göz önünde bulundurularak yapılacağı belirtildiğinden, dava konusu düzenleme ile getirilen sıralama sınırının "fırsat eşitliği" ilkesine aykırı olduğundan da bahsedilemeyeceği, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, son yıllarda hukuk fakültesi sayısının kontrolsüz bir şekilde arttığı, bu fakültelerde ders verecek nitelikte yeterli öğretim üyesi bulunmadığı, bu nedenle hukuk eğitiminin kalitesinin düştüğü ve nitelikli hukukçu yetiştirememe probleminin ortaya çıktığı, dava konusu işlemin hemen her öğrencinin hukuk fakültesine kabulü gibi bir sonuç doğuracağı, barolarla istişare edilmeksizin dava konusu işlemin tesis edildiği, bir öğrencinin yüz doksan bininci başarı sıralamasında yer almasının çözdüğü soru sayısının az olduğunu gösterdiği ve bu nitelikteki bir öğrencinin yetenekleri sınırlı ve aldığı eğitim niteliksiz olan hukukçukların hakimlik, savcılık, avukatlık, noterlik gibi mesleklerde görev yapması sonucunu doğuracağı, bu sonucun görevi ifada sorunlara neden olacağı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Davalı idareler tarafından, Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Sekizinci Dairesinin temyize konu 07/07/2020 tarih ve E:2019/8632, K:2020/3205 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 09/12/2020 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X- 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 7. maddesinin (h) bendinde; üniversitelerin her eğitim - öğretim programına kabul edeceği öğrenci sayısı önerilerini inceleyerek kapasitelerini tespit etmek; insangücü planlaması, kurumların kapasiteleri ve öğrencilerin ilgi ve yetenekleri doğrultusunda ortaöğretimdeki yönlendirme esaslarını da dikkate alarak öğrencilerin seçilmesi ve kabul edilmesi ile ilgili esasları tespit etmek Yükseköğretim Kurulunun görevleri arasında sayılmıştır.
Anılan Kanun'un 45. maddesinin (a) bendinde ise; yükseköğretim kurumlarına giriş ve yerleştirme işlemlerinin imkân ve fırsat eşitliğini sağlayacak tedbirleri almak kaydıyla, Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenen usul ve esaslara göre yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Dava konusu düzenlemeden önce 2017-ÖSYS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu'nun 11. sayfasında hukuk programlarına yerleştirme işlemlerinde başarı sırası ilgili LYS (Lisans Yerleştirme Sınavı) puan türünde en düşük yüz elli bininci öğrenci olarak belirlenmişken dava konusu düzenleme ile hukuk programlarını tercih edebilecek adayların en düşük yüz doksan bininci olarak belirlendiği, bu haliyle hukuk programlarına başvuracak öğrencilerin kapsamlarının genişletildiği görülmektedir.
2547 sayılı Kanun'un yukarıda aktarılan maddeleri uyarınca Yükseköğretim Kurulunun imkan ve fırsat eşitliğini sağlayabilmek amacıyla bu belirlemeyi yapma yetkisi bulunmakta ise de başarı sıralaması dikkate alındığında, dava konusu işlemde yer verilen en düşük yüz doksan bininci adayın, Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nda daha az soru çözdüğü bu nedenle bu sıralamada yer aldığı, sıralamanın genişletilmesinin yalnızca bu sıralama içerisine girmek yeterli görülerek tercih yapılması gibi öğrencileri bilinçli olmayan bir tercihe de götürebileceği, bu durumların ise hukuk fakültelerinin eğitim kalitesinin düşmesine yol açacağı gibi nitelikli hukukçu yetişmesini sağlama amacına da hizmet edemeyeceği sonucuna varılmaktadır.
Nitekim 2020 yılı Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu'nun 12. sayfasında yayımlanan ve Tablo 1B'de yer alan, hukuk programlarına yerleştirme işlemlerinde eşit ağırlık puan türünde başarı sırası en düşük yüz yirmi beş bininci öğrenci olarak belirlenmiş, dava konusu işlemdeki başarı sırası yükseltilmiştir.
Bu haliyle, hukuk programlarına yerleştirme işlemlerinde başarı sırasının genişletilmesi yönündeki dava konusu işlemde kamu yararına ve hizmet gereklerine uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile temyize konu kararın bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.