15. Ceza Dairesi 2018/5814 E. , 2018/6381 K.
"İçtihat Metni"Güveni kötüye kullanma ve hakaret suçlarından şüpheli... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 28.11.2013 tarih ve 2012/82542-2013/70268 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine dair mercii İstanbul 6. Sulh Ceza Hâkimliğinin 08.03.2018 tarih ve 2018/754 değişik iş sayılı kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 25.07.2018 gün ve 94660652-105-34-6802-2018 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02.08.2018 gün ve 2018/67633 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu,
Somut olayda taraflar arasında baca tamiri yüzünden anlaşmazlık çıktığı, şüphelinin müştekiye hakaret ettiği yönündeki iddiası karşısında müşteki beyanından başka delil bulunmadığı, güveni kötüye kullanma suçu konusunda da yeterli delil bulunmadığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de,
Müştekinin şehir dışında bulunduğu sırada karşı komşusu olan şüpheli ...nın kendisine haber vermeden müştekiye ait banyo bacalarını izinsiz kapattığı, bacanın çıkış yerini kırarak kendi kullandığı çatıya kattığı, kendilerine zor kullandığından bahisle şikâyetçi olduğu yönündeki beyanları karşısında; dosya içerisinde müştekinin, şikâyete konu olaya ilişkin olarak kendisinin sunduğu olay yerinin fotoğraflarını içeren belgeler dışında herhangi bir belgenin yer almadığı, şüphelinin ifadesinde ... Belediyesine yapılan bir şikâyetten bahsetmesine rağmen anılan belediyeye yazı yazılarak olaya ilişkin bir şikâyetin bulunup bulunmadığı hususunun sorulmadığı, olayın gerçekleştiği apartmanda oturan diğer komşuların da bilgisine başvurulması gerektiği, meydana gelen olay nedeniyle bilirkişi marifetiyle olay yerinde keşif yapılarak inceleme yaptırılması ve sonucuna göre bilirkişi raporu aldırılması gerektiği gözetilmeden, sadece şüphelilerin ve müştekinin beyanı alınması suretiyle yapılan eksik soruşturma sonucu verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 28.11.2013 tarih ve 2012/82542-2013/70268 sayılı soruşturma dosyasında, ... Uzun’a hakaret ettiğine dair delil bulunmadığı anlaşılan şüpheli...hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verildiği; aynı kararda ...’nın, sigorta işlemlerini yapması için ...’e para vermesine rağmen istediği işlemin yapılmaması nedeniyle yapmış olduğu şikâyet üzerine güveni kötüye kullanma suçundan başlatılan soruşturmada yeterli delil bulunmadığından bahisle takipsizlik kararı verildiği, dolayısıyla güveni kötüye kullanma suçunun mağdurunun... olması nedeniyle şikâyetçi ...’in itirazı üzerine verilen merci kararının yalnızca hakaret suçunu kapsadığı, güveni kötüye kullanma suçundan incelenecek bir karar bulunmadığı, bacanın kapatılması üzerine yapılan hakaret iddialarının dairemizin görev alanı dışında kaldığı anlaşılmakla, kanun yararına bozma istemine konu kovuşturmaya yer olmadığına dair kararla merci kararının TCK‘nın 125. maddesinde düzenlenen ‘’Hakaret” suçuna yönelik olması karşısında; 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun işbölümüne ilişkin 09.02.2018 tarih ve 2018/1 sayılı kararı ile Yargıtay Kanunu"nun 14. maddesine göre kanun yararına bozma istemini inceleme görevinin 18. Ceza Dairesine ait olduğu anlaşıldığından, dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın görevli daireye TEVDİİNE, 08.10.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.